19 Ocak 2006 23:00
GÜNÜN YAZILARI
Doğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olan karakış pazartesi gününden itibaren İstanbul'u da etkisi altına alacak. Kentte bugün başlayacak kar yağışı, pazartesi ve salı günleri il genelinde hayatı olumsuz etkileyecek düzeye ulaşacak.
İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, yaptığı açıklamada, İstanbul'da cuma günü sabah saatlerinden itibaren il genelinin, öğlen saatlerinde ise Boğaz ve Anadolu Yakası'nın kar yağışlı olmasının tahmin edildiğini ancak yağışın hayatı olumsuz etkileyecek düzeye ulaşmasının beklenmediğini ifade etti.
İlde hava sıcaklığının bugün en yüksek 3, en düşük 1 derece olarak gerçekleşeceğini dile getiren Yıldırım, gece buzlanma meydana geleceğini vurguladı. İstanbul'da 21 Ocak Cumartesi günü havanın parçalı bulutlu olacağını ve yağış beklenmediğini kaydeden Yıldırım, hava sıcaklığının da en yüksek 5, en düşük eksi 2 derece olarak tahmin edildiğini söyledi.
Yıldırım, 22 Ocak Pazar günü ise kentte havanın çok bulutlu, yağmurlu, gece karla karışık yağmur ve kar yağışlı olacağını anlatarak, Pazar günü hava sıcaklığının en yüksek 6, en düşük 1 derece olarak beklendiğini kaydetti.
Pazartesi, salıya dikkat İstanbul'da kar yağışının Pazartesi ve Salı günleri etkili olacağına dikkat çeken Mustafa Yıldırım, "İlimizde Pazartesi ve Salı günleri kuvvetli rüzgar ile birlikte kar yağışı olacak. Kar yağışı, il genelinde hayatı olumsuz etkileyecek düzeyde beklenmektedir" dedi. Yıldırım, hava sıcaklıklarının pazartesi günü en yüksek 1, en düşük eksi 3, salı günü de en yüksek eksi 1, en düşük de eksi 4 derece olarak tahmin edildiğini bildirdi.
Sibirya soğuğu yok Meteoroloji kurulduğundan bu yana İstanbul için kaydedilen en düşük sıcaklıkların 17 Ocak 1963 tarihinde eksi 13.9, 9 Şubat 1929 tarihinde de 16.1 olarak gerçekleştiğini anlatan Yıldırım, "İddiaların aksine önümüzdeki günlerde eksi 15-20 derece gibi uç değerler beklenmiyor" diye konuştu.
Kar lastiği uyarısı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise kar yağışına karşı önlem aldıklarını, sokakta kalan insanların barındırılması ve trafikte akışkanlığın sağlanması için çalışmalar yapıldığını belirterek, "Araçlar mutlaka kar lastiği takmalı, güvenlik şeritleri kullanılmamalı" uyarısında bulundu.
Dubai ısrarı Topbaş, bir soru üzerine ise, Dubaili firma ile uzmanlarının görüştüğünü ve aralarında hiçbir problem olmadığını söyledi.
Köy yolları kapandı Doğu bölgelerinde ise bir süredir etkili olan soğuk ve yağışlı hava nedeniyle onlarca köy yolu ulaşıma kapandı. Bingöl merkez ve ilçelere bağlı 263 köy ve 809 mezra, Siirt'te 30, Siverek'te ise çok sayıda köyle irtibat kesildi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Yalan: kriz küçültmüyor, büyütüyor Sema Cebir - Aylin Akçay Son zamanlarda tavukçuluk sektörüne bağlı fabrikalarda yaşanan gelişmeler, kuş gribinin tehlikeli bir boyutunu daha ortaya çıkartıyor. Bandırma'da yer alan bütün tavuk fabrikaları, kuş gribi nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kriz gerekçesiyle, kıyasıya işçi çıkartıyor. Bugüne kadar Banvit'te 350, Şeker Piliç'te 70, Bu Piliç Fabrikası'nda 200'e yakın işçinin işine son verildi. Yaşananlar sadece işten çıkarmalarla sınırlı da değil; fabrikalarda kalanlar için de son derece kötü koşullar dayatılıyor. Sadece Bandırma'daki fabrikalarda yaşananlar bile, yine krizin faturasının işçilere çıkartılacağını gösteriyor. Banvit'te örgütlü Öz-Gıda İş bandırma temsilcisi İzzet Kuvanlıklı, son 25 yıla bakıldığında her kriz döneminden Banvit'in büyüyerek çıktığına dikkati çekti.
Kuş gribinden dolayı, sektör sahipleri, tavukçuluk sektöründe daralma olduğunu açıkladılar. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Sektörde 150 bin işçi çalışıyor. İstihdam yüzde 50 azaltılacak deniyor, ama bu doğru mu yanlış mı bilemiyoruz. Banvit'te de tensikat, yani işten atmalar söz konusu. Ancak işçi çıkartılırken yasalara uygun davranılmıyor. İş Kanunu'nun 4857 sayılı Yasası'nın 29. maddesine uyulması gerekiyor. Aslına bakarsanız her krizde işletmeler kârına kâr katar. Banvit'in de 25 yıllık tarihine bakarsanız, Banvit de her krizde büyümüştür, küçülmemiştir. Bu krizde de öyle olacak. Sektör sahiplerinin devletten, uzun vadeli krediler verilmesi ve elektrik borçlarının kapatılması gibi beklentileri var.
Sizin örgütlü olduğunuz Banvit'ten kaç işçi çıkartıldı? Banvit'ten şu an kaç kişi çıkartıldığını kesin olarak bilmiyoruz. Son dönemde kesin olmamakla birlikte 60-70 işçi çıkartıldı.
İşverenin yıllardır buradaki sendikal örgütlenmeye karşı tavrını biliyoruz. Şu an sendikanın buradaki örgütlenmesi nasıl? Banvit'te sendika hep olacak. Zaten fabrika içinde hâlâ sendikalı işçilerimiz var. Şu an sendikanın yetki davası devam ediyor; bir buçuk yıldır sürüyor dava, sonunda toplu iş sözleşmesi olmasını umut ediyorum. Sendikanın şu an Banvit'te yaşananlara dair bir planı yok.
İşveren işçileri 4857 sayılı Yasa'nın 29. maddesine göre işten çıkartıyor. Bu yasaya da uymadığını biliyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yasanın 29 madesine göre işveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir. Şu an işten çıkarmalar yasalara uygun değil. İşveren, her çıkartacağı işçiyi önce ücretsiz izne çıkartıyor. Yasa, izne çıkartacaklarını önceden bana bildireceksin, kısa dönemli çalışma ödeneği verilecek diyor. Ancak Banvit bunu yapmadı. Bununla ilgili dava devam ediyor.
İşveren yıllardır devletten istediği teşviğe kavuştu Bandırma 1. Asliye hukuk mahkemesinde görülen, Banvit'ten çıkartılan işçilerin işe iade davasında, örgütlenme çalışmalarından dolayı Banvit'ten çıkartılan 7 işçinin işe iadelerine karar verildi. Davaya yoğun ilgi gösteren Banvit işçileri kararı sevinçle karşıladı. Sendikanın yetki davası ise 25. 02. 2006 tarihine ertelendi. Duruşma sonrasında işten atmalar ve kuş gribi ile ilgili gelişmeleri sorduğumuz işçiler Banvit'teki durumu anlattılar.
Yüksel Göktaş: Altı buçuk yıldır çalışıyordum. Kuş gribinden sonra işten çıkartıldım. Tavuklar öldü denildi, çıkardılar işten. Krizin o kadar etkili olduğunu düşünmüyorum, işler açılmıştı. Ekimdeki ilk kriz, Banvit'i 10 gün kadar etkilemişti, sonra işler açıldı. Ben depoda çalışıyorum. Depodan çıkan mal, üretimde bir eksilme olmadığını gösterir. Depodan çıkan mal sayısında bir değişiklik yoktu. Zaten damızlık çiftliklerinde yetişmiş tavukları var, bunları mecburen kesecekler ve bunun için işçiye ihtiyaçları var. Ama sektörde daralma oldu bahanesiyle işçileri işten çıkarıyorlar. Bunu yaparken de devletten alacakları kredilere güvenerek yapıyorlar.
Mustafa Can: Ben kuş gribinden önce çıkartıldım. 9 yıl 7 aydır Banvit'te çalışıyordum. Performans düşüklüğü gerekçe gösterildi. Sendika üyesi olan ve işten atılan 120 arkadaşa şahitlik yapmıştım ve onlar için işe iade kararı çıktı. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na dilekçelerim ve savcılığa başvurularım vardı. İçerde aktif sendika çalışması yapıyordum. İçerde hâlâ sendikalı arkadaşlar var, işveren bundan kurtulamaz. Biz pes etme taraftarı değiliz. İşveren, yasadışı davranışlarıyla bizi daha çok hırslandırıyor. Ben bireysel olarak sonuna kadar gideceğim. İşveren yıllardır devletten teşvik istiyordu. Sonunda buna kavuştular; bizim cebimizden vergi olarak devlete verilen paralardan kavuştular. Burada bir kıyım, katliam yaşanıyor açık açık bir suç işleniyor, işçilerin anayasal hakları engelleniyor. Devlet bir buçuk yıldır bizi duymuyor, görmüyor.
Bülent Akçay: (22 yaşında) 16 aydır çalışıyordum. Buraya güvenerek, Balıkesir'den buralara geldim evimi taşıdım. Şimdi işsiz kaldım. Ev kirası var, diğer giderler var, şimdi yeni bir iş arıyorum.
Yalçın Üzver: (26 yaşında): 16 aydır çalışıyordum, sendika sebebiyle işten çıkartıldım. Buraya güvenerek ben de evimi buraya taşıdım. Banvit zaten sendikalıları işten çıkarmak istiyordu, kuş gribi, kriz de onlar için bahane oldu.
Mehmet Bağyer: (28 yaşında): Ben buraya Susurluk'tan geldim, evimi buraya taşıdım. Evlilik planlarımız vardı, işten çıkartılınca evlenemedim ve ayrılmak zorunda kaldık. Şimdi tekrar Susurluk'a döndüm. Ben kuş gribinden önce bacaklarımdan ameliyat oldum, varislerimi aldırdım. 30 günlük raporum vardı, rapor bitti, altı gün çalıştım sonra da işten çıkartıldım.
Müzeyyen Kabasakal: Sekiz yıldır çalışıyordum, ekonomik kriz denilerek aralık 26'da işten çıkartıldım. İşten çıkartılmadan önce, iki ay ücretsiz izne çıkardılar, dönünce de işe son verdiler.
Pazartesi, salıya dikkat İstanbul'da kar yağışının Pazartesi ve Salı günleri etkili olacağına dikkat çeken Mustafa Yıldırım, "İlimizde Pazartesi ve Salı günleri kuvvetli rüzgar ile birlikte kar yağışı olacak. Kar yağışı, il genelinde hayatı olumsuz etkileyecek düzeyde beklenmektedir" dedi. Yıldırım, hava sıcaklıklarının pazartesi günü en yüksek 1, en düşük eksi 3, salı günü de en yüksek eksi 1, en düşük de eksi 4 derece olarak tahmin edildiğini bildirdi.
Sibirya soğuğu yok Meteoroloji kurulduğundan bu yana İstanbul için kaydedilen en düşük sıcaklıkların 17 Ocak 1963 tarihinde eksi 13.9, 9 Şubat 1929 tarihinde de 16.1 olarak gerçekleştiğini anlatan Yıldırım, "İddiaların aksine önümüzdeki günlerde eksi 15-20 derece gibi uç değerler beklenmiyor" diye konuştu.
Kar lastiği uyarısı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise kar yağışına karşı önlem aldıklarını, sokakta kalan insanların barındırılması ve trafikte akışkanlığın sağlanması için çalışmalar yapıldığını belirterek, "Araçlar mutlaka kar lastiği takmalı, güvenlik şeritleri kullanılmamalı" uyarısında bulundu.
Dubai ısrarı Topbaş, bir soru üzerine ise, Dubaili firma ile uzmanlarının görüştüğünü ve aralarında hiçbir problem olmadığını söyledi.
Köy yolları kapandı Doğu bölgelerinde ise bir süredir etkili olan soğuk ve yağışlı hava nedeniyle onlarca köy yolu ulaşıma kapandı. Bingöl merkez ve ilçelere bağlı 263 köy ve 809 mezra, Siirt'te 30, Siverek'te ise çok sayıda köyle irtibat kesildi.
src=/resim/b1.gif width=5>



Yalan: kriz küçültmüyor, büyütüyor Sema Cebir - Aylin Akçay Son zamanlarda tavukçuluk sektörüne bağlı fabrikalarda yaşanan gelişmeler, kuş gribinin tehlikeli bir boyutunu daha ortaya çıkartıyor. Bandırma'da yer alan bütün tavuk fabrikaları, kuş gribi nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kriz gerekçesiyle, kıyasıya işçi çıkartıyor. Bugüne kadar Banvit'te 350, Şeker Piliç'te 70, Bu Piliç Fabrikası'nda 200'e yakın işçinin işine son verildi. Yaşananlar sadece işten çıkarmalarla sınırlı da değil; fabrikalarda kalanlar için de son derece kötü koşullar dayatılıyor. Sadece Bandırma'daki fabrikalarda yaşananlar bile, yine krizin faturasının işçilere çıkartılacağını gösteriyor. Banvit'te örgütlü Öz-Gıda İş bandırma temsilcisi İzzet Kuvanlıklı, son 25 yıla bakıldığında her kriz döneminden Banvit'in büyüyerek çıktığına dikkati çekti.
Kuş gribinden dolayı, sektör sahipleri, tavukçuluk sektöründe daralma olduğunu açıkladılar. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Sektörde 150 bin işçi çalışıyor. İstihdam yüzde 50 azaltılacak deniyor, ama bu doğru mu yanlış mı bilemiyoruz. Banvit'te de tensikat, yani işten atmalar söz konusu. Ancak işçi çıkartılırken yasalara uygun davranılmıyor. İş Kanunu'nun 4857 sayılı Yasası'nın 29. maddesine uyulması gerekiyor. Aslına bakarsanız her krizde işletmeler kârına kâr katar. Banvit'in de 25 yıllık tarihine bakarsanız, Banvit de her krizde büyümüştür, küçülmemiştir. Bu krizde de öyle olacak. Sektör sahiplerinin devletten, uzun vadeli krediler verilmesi ve elektrik borçlarının kapatılması gibi beklentileri var.
Sizin örgütlü olduğunuz Banvit'ten kaç işçi çıkartıldı? Banvit'ten şu an kaç kişi çıkartıldığını kesin olarak bilmiyoruz. Son dönemde kesin olmamakla birlikte 60-70 işçi çıkartıldı.
İşverenin yıllardır buradaki sendikal örgütlenmeye karşı tavrını biliyoruz. Şu an sendikanın buradaki örgütlenmesi nasıl? Banvit'te sendika hep olacak. Zaten fabrika içinde hâlâ sendikalı işçilerimiz var. Şu an sendikanın yetki davası devam ediyor; bir buçuk yıldır sürüyor dava, sonunda toplu iş sözleşmesi olmasını umut ediyorum. Sendikanın şu an Banvit'te yaşananlara dair bir planı yok.
İşveren işçileri 4857 sayılı Yasa'nın 29. maddesine göre işten çıkartıyor. Bu yasaya da uymadığını biliyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yasanın 29 madesine göre işveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir. Şu an işten çıkarmalar yasalara uygun değil. İşveren, her çıkartacağı işçiyi önce ücretsiz izne çıkartıyor. Yasa, izne çıkartacaklarını önceden bana bildireceksin, kısa dönemli çalışma ödeneği verilecek diyor. Ancak Banvit bunu yapmadı. Bununla ilgili dava devam ediyor.
İşveren yıllardır devletten istediği teşviğe kavuştu Bandırma 1. Asliye hukuk mahkemesinde görülen, Banvit'ten çıkartılan işçilerin işe iade davasında, örgütlenme çalışmalarından dolayı Banvit'ten çıkartılan 7 işçinin işe iadelerine karar verildi. Davaya yoğun ilgi gösteren Banvit işçileri kararı sevinçle karşıladı. Sendikanın yetki davası ise 25. 02. 2006 tarihine ertelendi. Duruşma sonrasında işten atmalar ve kuş gribi ile ilgili gelişmeleri sorduğumuz işçiler Banvit'teki durumu anlattılar.
Yüksel Göktaş: Altı buçuk yıldır çalışıyordum. Kuş gribinden sonra işten çıkartıldım. Tavuklar öldü denildi, çıkardılar işten. Krizin o kadar etkili olduğunu düşünmüyorum, işler açılmıştı. Ekimdeki ilk kriz, Banvit'i 10 gün kadar etkilemişti, sonra işler açıldı. Ben depoda çalışıyorum. Depodan çıkan mal, üretimde bir eksilme olmadığını gösterir. Depodan çıkan mal sayısında bir değişiklik yoktu. Zaten damızlık çiftliklerinde yetişmiş tavukları var, bunları mecburen kesecekler ve bunun için işçiye ihtiyaçları var. Ama sektörde daralma oldu bahanesiyle işçileri işten çıkarıyorlar. Bunu yaparken de devletten alacakları kredilere güvenerek yapıyorlar.
Mustafa Can: Ben kuş gribinden önce çıkartıldım. 9 yıl 7 aydır Banvit'te çalışıyordum. Performans düşüklüğü gerekçe gösterildi. Sendika üyesi olan ve işten atılan 120 arkadaşa şahitlik yapmıştım ve onlar için işe iade kararı çıktı. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na dilekçelerim ve savcılığa başvurularım vardı. İçerde aktif sendika çalışması yapıyordum. İçerde hâlâ sendikalı arkadaşlar var, işveren bundan kurtulamaz. Biz pes etme taraftarı değiliz. İşveren, yasadışı davranışlarıyla bizi daha çok hırslandırıyor. Ben bireysel olarak sonuna kadar gideceğim. İşveren yıllardır devletten teşvik istiyordu. Sonunda buna kavuştular; bizim cebimizden vergi olarak devlete verilen paralardan kavuştular. Burada bir kıyım, katliam yaşanıyor açık açık bir suç işleniyor, işçilerin anayasal hakları engelleniyor. Devlet bir buçuk yıldır bizi duymuyor, görmüyor.
Bülent Akçay: (22 yaşında) 16 aydır çalışıyordum. Buraya güvenerek, Balıkesir'den buralara geldim evimi taşıdım. Şimdi işsiz kaldım. Ev kirası var, diğer giderler var, şimdi yeni bir iş arıyorum.
Yalçın Üzver: (26 yaşında): 16 aydır çalışıyordum, sendika sebebiyle işten çıkartıldım. Buraya güvenerek ben de evimi buraya taşıdım. Banvit zaten sendikalıları işten çıkarmak istiyordu, kuş gribi, kriz de onlar için bahane oldu.
Mehmet Bağyer: (28 yaşında): Ben buraya Susurluk'tan geldim, evimi buraya taşıdım. Evlilik planlarımız vardı, işten çıkartılınca evlenemedim ve ayrılmak zorunda kaldık. Şimdi tekrar Susurluk'a döndüm. Ben kuş gribinden önce bacaklarımdan ameliyat oldum, varislerimi aldırdım. 30 günlük raporum vardı, rapor bitti, altı gün çalıştım sonra da işten çıkartıldım.
Müzeyyen Kabasakal: Sekiz yıldır çalışıyordum, ekonomik kriz denilerek aralık 26'da işten çıkartıldım. İşten çıkartılmadan önce, iki ay ücretsiz izne çıkardılar, dönünce de işe son verdiler.
Evrensel'i Takip Et