1 Şubat 2006 22:00
Emniyetin Şemdinli itirafı
GÜNÜN YAZILARI
Meclis Şemdinli Komisyonu üyelerine bilgi veren ve sorularını yanıtlayan Şemdinli Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, astsubaylardan Ali Kaya'yı tanımadığını, Özcan İldeniz'i de bir-iki defa gördüğünü ve İldeniz'in sakalıyla dikkat çektiğini söyledi. Olaylar sırasında, panzerin üzerinden ateş açıldığını da doğrulayan Aslan, ancak ateşin halkın üzerine değil, havaya açıldığını savundu.
Hakkari, Yüksekova ve Şemdinli'de meydana gelen olayları araştırmak üzere kurulan Meclis Şemdinli Komisyonu üyeleri, Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü Tacettin Aslan'ı dinledi. Basına kapalı olarak 2.5 saat süren toplantıda, edindiğimiz bilgilere göre, Aslan kısa bir sunuş yaptıktan sonra milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Ateş havaya açılmış Daha önce Ankara Emniyeti Terörle Mücadale Şubesi'nde görev yapan Aslan, Şemdinli'de bulunduğu 1.5 yıllık izlenimlerini ve olay gününü anlattı. Aslan, eylemlerin son üç ayda başladığını, Umut Kitabevi Sahibi Seferi Yılmaz'a ilişkin emniyette istihbarat bilgisi bulunmadığını, ancak bir paket geleceği yönünde ihbar aldıklarını söyledi. Patlama sesi duyulduğunda toplantı halinde olduklarını, izin isteyerek olay yerine gittiğini anlatan Aslan, halkın bir aracı taşladığını, içeride de bir adamın (Veysel Ateş) ellerini başının üzerine koyarak beklediğini anlattı. Emniyet Müdürlüğü'nden ve panzerden halkın üzerine ateş açılmadığını ileri süren Emniyet Müdürü Aslan, panzerin üzerinden ateş edildiğini doğrularken, halkın üzerine değil, havaya ateş açıldığını iddia etti.
'Özcan İldeniz'i gördüm' Astsubaylardan Ali Kaya'yı tanımadığını savunan Aslan, Özcan İldeniz'i ise İçişleri Bakanı'nın ziyareti sırasında, bir-iki defa da toplantılarda gördüğünü söyledi. İldeniz'in topsakallı olduğunu, patlamanın olduğu gün de sakalından hatırladığını aktaran Aslan, "Sakalından ötürü dikkat çekiyordu" dedi. Aslan, 1 Kasım'da Şemdinli'de bir patlama olduğunu, patlama yerinde keşif yaparlarken İldeniz'in de geldiğini ve "nasılsın müdürüm" diye selam verdiğini anlattı. Polis bölgesinde jandarmanın istihbarat yapmasına ilişkin kendilerinde bilgi olup olmadığının sorulması üzerine Aslan, bilgileri olmadığını, görüşmelerin il düzeyinde yapılmış olabileceğini söyledi.
Belgeler savcılıkta Tanju Çavuş konusunun bu olaydan bağımsız olduğunu, savcılık ve ilçe jandarma komutanlığının olayı araştırdığını savunan Aslan, gözaltına alındıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen PKK itirafçısı Veysel Ateş'i tanımadığını ve kendisiyle karşılaşmadığını iddia etti. Aslan, olay yerindeki arabanın bağajından çıkan kroki ve belgelerin sorulması üzerine, savcının olaya el attığını ve bütün bilgi ve belgelerin alındığını söyledi. Aslan, 9 Kasım'a kadar Şemdinli'de halkla ilişkilerinin çok sıcak olduğunu ileri sürerek, patlamanın ardından bozulmakla birlikte yeniden düzeldiğini ve herhangi bir sorunlarının olmadığını ifade etti. Komisyon, bugünkü toplantısında da Susurluk Raporu'nu yazan Kutlu Savaş ile Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'u dinleyecek. Komisyon, ileriki günlerde Şemdinli'de görevli askeri komutanları da dinleme kararı aldı.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Bucak'ın avukatı Demirel ve Çiller'in
dinlenmesini istedi Hakkındaki beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan DYP Şanlıurfa eski Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın yeniden yargılanmasına başlandı. Susurluk davası sanığı Bucak'ın avukatı, dönemin siyasi parti liderlerinin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesini istedi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşma çok kısa sürdü. Duruşma salonunda Bucak'ın avukatları Şevket Küçük ve Süleyman Çınar Bacanlı ile duruşmayı izlemek üzere gelen kardeşleri ve kalabalık bir izleyici kitlesi hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak söz alan Avukat Şevket Küçük, yargılamanın genişletilmesi amacıyla suç tarihinde görev yapan bazı siyasi liderlerler ve Bucak'ın amcasının oğlu Fatih Bucak'ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin tanık olarak dinlenmesini istedi. Küçük, bir süre önce ölen Yaprak TV sahibi Mehmet Ali Yaprak'ın daha önceden kaçırılmasına ilişkin dava ile "kumarhaneler kralı" olarak bilinen Ömer Lütfi Topal cinayeti davalarının kararlarının da incelenmesini talep etti. Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay da, Fatih Bucak'ın açıklamaları delil niteliğinde olacağından dinlenmesini istedi. Duruşma sonunda, Bucak'ın avukatlarının talepleri doğrultusunda Ömer Lütfi Topal'ın öldürülmesi ve Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılmasına ilişkin dava kararlarının Beyoğlu ve Adana adliyelerinden istenmesine karar verildi. Liste olarak mahkemeye sunulan tanıkların dinlenmesi konusunun daha sonra değerlendirilmesi karara bağlanan duruşma 12 Mart 2006 tarihine ertelendi. Duruşma sonrasında aşiret üyeleri lüks otomobillerden oluşan konvoylar halinde adliyeden ayrıldı. Öte yandan, Avukat Küçük'ün tanık olarak dinlenmesini istediği isimler arasında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun bulunduğu öne sürüldü.
Ateş havaya açılmış Daha önce Ankara Emniyeti Terörle Mücadale Şubesi'nde görev yapan Aslan, Şemdinli'de bulunduğu 1.5 yıllık izlenimlerini ve olay gününü anlattı. Aslan, eylemlerin son üç ayda başladığını, Umut Kitabevi Sahibi Seferi Yılmaz'a ilişkin emniyette istihbarat bilgisi bulunmadığını, ancak bir paket geleceği yönünde ihbar aldıklarını söyledi. Patlama sesi duyulduğunda toplantı halinde olduklarını, izin isteyerek olay yerine gittiğini anlatan Aslan, halkın bir aracı taşladığını, içeride de bir adamın (Veysel Ateş) ellerini başının üzerine koyarak beklediğini anlattı. Emniyet Müdürlüğü'nden ve panzerden halkın üzerine ateş açılmadığını ileri süren Emniyet Müdürü Aslan, panzerin üzerinden ateş edildiğini doğrularken, halkın üzerine değil, havaya ateş açıldığını iddia etti.
'Özcan İldeniz'i gördüm' Astsubaylardan Ali Kaya'yı tanımadığını savunan Aslan, Özcan İldeniz'i ise İçişleri Bakanı'nın ziyareti sırasında, bir-iki defa da toplantılarda gördüğünü söyledi. İldeniz'in topsakallı olduğunu, patlamanın olduğu gün de sakalından hatırladığını aktaran Aslan, "Sakalından ötürü dikkat çekiyordu" dedi. Aslan, 1 Kasım'da Şemdinli'de bir patlama olduğunu, patlama yerinde keşif yaparlarken İldeniz'in de geldiğini ve "nasılsın müdürüm" diye selam verdiğini anlattı. Polis bölgesinde jandarmanın istihbarat yapmasına ilişkin kendilerinde bilgi olup olmadığının sorulması üzerine Aslan, bilgileri olmadığını, görüşmelerin il düzeyinde yapılmış olabileceğini söyledi.
Belgeler savcılıkta Tanju Çavuş konusunun bu olaydan bağımsız olduğunu, savcılık ve ilçe jandarma komutanlığının olayı araştırdığını savunan Aslan, gözaltına alındıktan sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen PKK itirafçısı Veysel Ateş'i tanımadığını ve kendisiyle karşılaşmadığını iddia etti. Aslan, olay yerindeki arabanın bağajından çıkan kroki ve belgelerin sorulması üzerine, savcının olaya el attığını ve bütün bilgi ve belgelerin alındığını söyledi. Aslan, 9 Kasım'a kadar Şemdinli'de halkla ilişkilerinin çok sıcak olduğunu ileri sürerek, patlamanın ardından bozulmakla birlikte yeniden düzeldiğini ve herhangi bir sorunlarının olmadığını ifade etti. Komisyon, bugünkü toplantısında da Susurluk Raporu'nu yazan Kutlu Savaş ile Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'u dinleyecek. Komisyon, ileriki günlerde Şemdinli'de görevli askeri komutanları da dinleme kararı aldı.
src=/resim/b1.gif width=5>



Bucak'ın avukatı Demirel ve Çiller'in
dinlenmesini istedi Hakkındaki beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan DYP Şanlıurfa eski Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın yeniden yargılanmasına başlandı. Susurluk davası sanığı Bucak'ın avukatı, dönemin siyasi parti liderlerinin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesini istedi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşma çok kısa sürdü. Duruşma salonunda Bucak'ın avukatları Şevket Küçük ve Süleyman Çınar Bacanlı ile duruşmayı izlemek üzere gelen kardeşleri ve kalabalık bir izleyici kitlesi hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak söz alan Avukat Şevket Küçük, yargılamanın genişletilmesi amacıyla suç tarihinde görev yapan bazı siyasi liderlerler ve Bucak'ın amcasının oğlu Fatih Bucak'ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin tanık olarak dinlenmesini istedi. Küçük, bir süre önce ölen Yaprak TV sahibi Mehmet Ali Yaprak'ın daha önceden kaçırılmasına ilişkin dava ile "kumarhaneler kralı" olarak bilinen Ömer Lütfi Topal cinayeti davalarının kararlarının da incelenmesini talep etti. Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay da, Fatih Bucak'ın açıklamaları delil niteliğinde olacağından dinlenmesini istedi. Duruşma sonunda, Bucak'ın avukatlarının talepleri doğrultusunda Ömer Lütfi Topal'ın öldürülmesi ve Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılmasına ilişkin dava kararlarının Beyoğlu ve Adana adliyelerinden istenmesine karar verildi. Liste olarak mahkemeye sunulan tanıkların dinlenmesi konusunun daha sonra değerlendirilmesi karara bağlanan duruşma 12 Mart 2006 tarihine ertelendi. Duruşma sonrasında aşiret üyeleri lüks otomobillerden oluşan konvoylar halinde adliyeden ayrıldı. Öte yandan, Avukat Küçük'ün tanık olarak dinlenmesini istediği isimler arasında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun bulunduğu öne sürüldü.
Evrensel'i Takip Et