20 Nisan 2006 21:00
Ankara'da hekimler ikiye bölündü
GÜNÜN YAZILARI
Ankara Tabip Odası'nın (ATO) 29-30 Nisan'da yapılacak olan Genel Kurulu yaklaşırken, kulisler hız kazandı. Seçimlere yönetimdeki Çağdaş Hekimler Grubu ile Hekim Dayanışması Grubu'nun çıkaracağı listelerle gidilmesi bekleniyor.
ATO Genel Kurulu'nda 7 kişilik yönetim kurulu, Onur ve Denetleme Kurulları ile 18 TTB delegesi seçilecek. Edindiğimiz bilgiye göre bir liste çıkarmak üzere harekete geçen Sağlık Bakanlığı'na yakın çevreler, bazı başhekimler ve bürokratlar aracılığıyla çalışmalar başlattı ancak, özel hastaneler ile milliyetçi çevrelerden aradığı desteği bulamadı.
Bakanlığa yakın çevrenin liste çıkarması zor görünürken, Çağdaş Hekimler ile Hekim Dayanışması Grupları listelerini ve programlarını açıkladı. Çağdaş Hekimler Grubu'nun listesinde, "Selçuk Atalay, Vahide Bilir, Hamid Boztaş, Önder Okay, Figen Şahpaz, Prof. Dr. Esin Şenol ve Ercan Yavuz" yer alırken, Hekim Dayanışması Grubu, "Kurtuluş Arıkök, Prof. Dr. Sedat Boyacıoğlu, Prof. Dr. Selçuk Bölükbaşı, Ümit Erkol, Melike Şentürk, Betül Taner ve Enis Yüksel"den oluşuyor.
'Sandıkta yanıt vereceğiz' Çağdaş Hekimler Grubu'ndan ATO Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Atalay, "ATO seçimleri AKP ve AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Çağdaş Hekimler arasında geçecek. Ücretsiz, nitelikli, kamusal, ulaşılabilir ve eşit sağlık hakkını, hekimlerin özlük ve mesleki haklarını savunmaya devam edeceğiz. Asla odamızın Sağlık Bakanlığı'nın bir bürosu haline getirilmesine izin vermeyeceğiz" dedi. Atalay, "Çağdaş Hekimler olarak, ATO'yu salt bir meslek örgütü olarak görmüyoruz, ATO aynı zamanda bir demokratik kitle örgütüdür. İnsan haklarından, hasta ve hekim haklarına söyleyecek sözümüz var. ATO hekimlerden kopmuş değil, hekimlere yönelik ciddi bir saldırı var, hekimlerle beraber bir mücadeleyi yaşama geçirmeye çalışıyoruz. Asıl sorun Türkiye'de muhalefetin ve hekimlerin yok sayılması, Sağlık Bakanlığı'nın hekimlerden kopmasıdır. Hekim Dayanışması'nın ne için ortaya çıktığı belli değil, daha liberal, Sağlık Bakanlığı'na yakın bir tarz izliyorlar" dedi.
'ATO zaafiyet yaşıyor' Hekim Dayanışması Grubu'ndan, eski ATO başkanlarından Ümit Erkol ise gruplarının Çağdaş Hekimler Grubu içinden çıktığını kaydetti. Erkol, "Çağdaş Hekimler Grubu'na son dönemde hakim olan anlayışın hekimlerle buluşmada zaafiyetli olduğunu tespit ettik. ATO'nun bir sendika olmadığını görmek lazım. ATO ve TTB özel hekimlik alanına dönük asgari ücret belirlemek dışında politika geliştirmiyor" dedi. Kamu çalışanlarının ücret ve özlük hakları mücadelesinin ağırlıkla sendika üzerinden yürütülmesini savunduklarını belirten Erkol, meslek örgütünün ise daha çok arka planda teorik çalışmalar yapan bir bilimsel bilgi odağı olarak, sendikaların başını çektiği mücadeleye dayanak oluşturması gerektiğini söyledi. Erkol, "Görüşmeden, greve bütün yolları deneyebiliriz ama hangi yolu seçeceğimize meslektaşlarımızla birlikte karar vereceğiz, onlara eylem dayatmayacağız. Özel hekimlik alanında çalışan hekimlere sahip çıkacağız" diye konuştu. "Sağlığın ücretsiz ve kamusal olması ilkeleriniz arasında mı" şeklindeki sorumuza Erkol, "Türkiye'de sağlığın genel bütçeden finansmanı en etkin yol olarak gözüküyor. Ama hangi model seçilirse seçilsin, eşitsizliklerle mücadele edilmeli. Sağlığı vazgeçilmez, kısıtlanamaz bir hak olarak görüyoruz" şeklinde yanıt verdi. "AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı'na karşıyız" diyen Erkol, "Sağlık Bakanlığı ile saygın ve etkin bir iletişim" öngördüklerini bildirdi.
'Sandıkta yanıt vereceğiz' Çağdaş Hekimler Grubu'ndan ATO Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Atalay, "ATO seçimleri AKP ve AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Çağdaş Hekimler arasında geçecek. Ücretsiz, nitelikli, kamusal, ulaşılabilir ve eşit sağlık hakkını, hekimlerin özlük ve mesleki haklarını savunmaya devam edeceğiz. Asla odamızın Sağlık Bakanlığı'nın bir bürosu haline getirilmesine izin vermeyeceğiz" dedi. Atalay, "Çağdaş Hekimler olarak, ATO'yu salt bir meslek örgütü olarak görmüyoruz, ATO aynı zamanda bir demokratik kitle örgütüdür. İnsan haklarından, hasta ve hekim haklarına söyleyecek sözümüz var. ATO hekimlerden kopmuş değil, hekimlere yönelik ciddi bir saldırı var, hekimlerle beraber bir mücadeleyi yaşama geçirmeye çalışıyoruz. Asıl sorun Türkiye'de muhalefetin ve hekimlerin yok sayılması, Sağlık Bakanlığı'nın hekimlerden kopmasıdır. Hekim Dayanışması'nın ne için ortaya çıktığı belli değil, daha liberal, Sağlık Bakanlığı'na yakın bir tarz izliyorlar" dedi.
'ATO zaafiyet yaşıyor' Hekim Dayanışması Grubu'ndan, eski ATO başkanlarından Ümit Erkol ise gruplarının Çağdaş Hekimler Grubu içinden çıktığını kaydetti. Erkol, "Çağdaş Hekimler Grubu'na son dönemde hakim olan anlayışın hekimlerle buluşmada zaafiyetli olduğunu tespit ettik. ATO'nun bir sendika olmadığını görmek lazım. ATO ve TTB özel hekimlik alanına dönük asgari ücret belirlemek dışında politika geliştirmiyor" dedi. Kamu çalışanlarının ücret ve özlük hakları mücadelesinin ağırlıkla sendika üzerinden yürütülmesini savunduklarını belirten Erkol, meslek örgütünün ise daha çok arka planda teorik çalışmalar yapan bir bilimsel bilgi odağı olarak, sendikaların başını çektiği mücadeleye dayanak oluşturması gerektiğini söyledi. Erkol, "Görüşmeden, greve bütün yolları deneyebiliriz ama hangi yolu seçeceğimize meslektaşlarımızla birlikte karar vereceğiz, onlara eylem dayatmayacağız. Özel hekimlik alanında çalışan hekimlere sahip çıkacağız" diye konuştu. "Sağlığın ücretsiz ve kamusal olması ilkeleriniz arasında mı" şeklindeki sorumuza Erkol, "Türkiye'de sağlığın genel bütçeden finansmanı en etkin yol olarak gözüküyor. Ama hangi model seçilirse seçilsin, eşitsizliklerle mücadele edilmeli. Sağlığı vazgeçilmez, kısıtlanamaz bir hak olarak görüyoruz" şeklinde yanıt verdi. "AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı'na karşıyız" diyen Erkol, "Sağlık Bakanlığı ile saygın ve etkin bir iletişim" öngördüklerini bildirdi.
Evrensel'i Takip Et