02 Mayıs 2006 21:00
Çiçek: "Kapalı oturumda görüşelim"
Terörle Mücadele Yasası'na ilişkin iktidar ve muhalefet arasındaki tartışma dün de devam etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı tartışmalarında "ihanet var mı yok mu" şeklinde bir şey söylemediğini belirterek, "Sen terör örgütü kurucusu ve yöneticilerine bu af imkanını getirerek, vatana hizmet etmiyorsun" dedi.
Terörle Mücadele Yasası'na ilişkin iktidar ve muhalefet arasındaki tartışma dün de devam etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı tartışmalarında "ihanet var mı yok mu" şeklinde bir şey söylemediğini belirterek, "Sen terör örgütü kurucusu ve yöneticilerine bu af imkanını getirerek, vatana hizmet etmiyorsun" dedi. Baykal, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, tasarı hazırlanırken kendilerine bilgi verilmediğini ifade eden Baykal, tasarının 6. maddesine yönelik eleştirilerini yineledi. Başbakan Tayyip Erdoğan da, basının, Baykal tarafından suçlanmasına neden olan 6. maddenin tasarıya nasıl konulduğu şeklindeki sorularıyla karşılaştı ancak bir açıklama yapmadı.
Görüşmelerde tartışma Değişiklik getiren tasarının Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise, tasarının asker ve emniyetin isteği ile hazırlandığını itiraf ederek, "Devletin bir ihtiyacı olarak hükümetin önüne gelmiştir. Bu size bir şey ifade ediyor mu?" diye sordu. CHP'lilerin "Öcalan'a af" düzeyine indirgediği ve hükümetle karşılıklı polemiklere girdiği Terörle Mücadele Yasa Tasarısı, asıl komisyon olan Meclis Adalet Komisyonu'nda dün görüşülmeye başlandı. Görüşmeler sırasında söz alan CHP'liler, yine sadece "Etkin pişmanlığı" düzenleyen 6'ıncı maddenin son fıkrasına odaklandı. Komisyon Başkanı AKP'li Köksal Toptan, haksız eleştiriler olduğunu, tasarının hukuki boyutu dışında siyasi olarak değerlendirildiğini, suçlamalar yapıldığını söyledi. Toptan tasarının siyaseti suçlama aracı haline getirildiğinden şikayet etti. AKP'li Hakkı Köylü de "teröristlerin affına karşı olmayan kimsenin bulunmadığını, kendisinin de şiddetle karşı olduğunu ama tasarı ile af getirilmediğini" söyledi. Köylü, maddenin yanında olduklarını söyledi. CHP'li Muharrem Kılıç, bu hükümetin iktidara geldiği dönemde sıfır olduğunu söylediği terörü bugünkü noktaya getirdikleri suçlamasında bulundu. Af ihtiyacının nerden kaynaklandığını soran Kılıç, "Geçmişte yargılamalar Ankara'da bitiyordu. Şu an son merci AİHM. Öcalan'ın avukatı yarın AİHM'e gider, 'terörle mücadelede farklı uygulamalar yapılıyor. Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı' derse, AİHM'e nasıl açıklayacağız" diye konuştu. Kılıç, CHP olarak destek vermeyeceklerini belirtti.
Askerler 'bilgimiz var' dedi Daha sonra Genelkurmay Temsilcisi Hakim Tuğgeneral Orhan Köprü, ağustos ayında tasarı gündeme geldiğinde bu fıkranın olmadığını, daha sonra Adalet Bakanlığı bünyesinde bir komisyon oluşturulduğunu ve jandarma temsilcinin komisyona katıldığını anlattı. Jandarma Genel Komutanlığı Temsilcisi Hakim Albay Gazi Koçer, Hakimevi'nde yaptıkları toplantıda alternatif tasarı olarak geldiğini, ancak kendilerinden sorulmadığı için de görüş bildirmediklerini ama bilgileri olduğunu söyledi. Terörle Mücadele Şubesi'nde Daire Başkanı Hakan Çetinkaya da toplantıların tüm aşamalarına katıldığını, 221'inci maddeye ilişkin söz konusu düzenlemenin taslakta olduğunu ve toplantıya katılan tüm kurum temsilcilerinin de bilgisi olduğunu ifade etti. Yargıtay 9'uncu Daire üyesi Ekrem Ertuğrul da toplantılarda sözü edilen düzenlemenin gündeme geldiğini ve tartışıldığını söyledi. Ertuğru, Öcalan'ın TCK'nın 302 ve 309'uncu maddelerine göre mahkum edildiğini ve bu düzenlemeden yararlanmalarının mümkün olmadığını kaydetti. ANAP Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, pişmanlığın stratejik bir planının yapılmasını ve sonra uygulanmasını, örgütü çökertmeye yönelik bilgi vereceklere yönelik özel kanunlar çıkarılabileceğini söyledi. Bu maddenin, Türkiye'nin başını çok ağrıtacağını savunan Sarıbaş, terör konusunda bir genel görüşmeden sonra ortak mutabakatla bir tasarı hazırlanmasını istedi. CHP'li Orhan Eraslan da MGK konsepti bulunduğunu ama tasarıya yansıtılmadığını söyledi. AİHM kararlarını dikkate almama lüksleri bulunmadığını kaydeden Eraslan, içte, dışta bir yerlere söz mü verildiğini sordu. Polisleri kastederek, "kolluğa etkin mücadeleyi kolaylaştırıcı imkan verilmediğini, ellerinin güçlendirilmediğini" öne süren Eraslan, tasarıyı desteklemeyeceklerini söyledi.
Bakandan itiraflar Eleştirilere sert yanıt veren Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise gece karanlığında yapmadıklarını, tatbikatın içinde olanların, terörle canlı mücadele edenlerin isteği doğrultusunda hazırlandığını söyledi. Önleyici kolluk kuvvetlerinin elinin kolaylaştırılmasına ilişkin düzenlemelerin Polis Vazife ve Selahiyatları Yasası'nda yapılacağını belirten Çiçek, tasarının "Devlet ihtiyacı olarak hükümetin önüne geldiğini" belirterek, CHP'lilere "Bu size bir şey ifade ediyor mu?" diye sordu. Elinde, üzerinde "gizli" ibaresi bulunan kağıtları gösteren Çiçek, bunların tasarıya ilişkin talepler olduğunu ama açıklayamayacağını savunarak, "Kapalı bir oturum yapalım, konuşalım bütün bunları" dedi. Tartışmaların ardından komisyon çalışmalarına haftaya kadar ara verildi.
10 Mayıs'a ertelendi TBMM Adalet Komisyonu, Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik öngören tasarının tümü üzerindeki görüşmeleri, 10 Mayıs Çarşamba gününe erteledi.
İHD'den milletvekillerine TMY mektubu İHD, Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılacak değişikliklerle ilgili olarak milletvekillerine mektup göndererek, TMY'deki değişikliklerin yasalaşması halinde ülkenin karanlık günlere gireceğinin altını çizdi. İHD tarafından gönderilen mektupta, AB'ye uyum adı altında girilen "normalleşme" sürecine polis ve askerlerden itiraz geldiğine dikkat çekilerek, "Bir yandan polis, suçla mücadelede ellerinin ve kollarının bağlandığını öne sürerken, öte yandan da askeri yetkililer 'terörle mücadele yasaların yetersiz olduğunu' yüksek sesle söylemeye başladılar" denildi. Mektupta, hükümetin AB ilişkilerinde ikircikli tavrı sürerken gelinen son süreçte de Kürt sorununun çözümünde şiddeti benmsemesi, bilinçli bir şekilde pompalanan milliyetçiliğe prim vermesi sonucunda militarist istemlerin tartışmasız yerine getirilmesi ile karşılaşıldığı kaydedildi. Mektupta, hükümetin tutumu ile birlikte "özgürlükler ve insan hakları" konularının geri plana itilmesi ile birlikte TMY'de değişikliklere gidildiği belirtilerek, bu tür yasakçı uygulama ve yasaların sorunları çözmediğinin altı çizildi. Mektupta, "sonuç olarak bu tasarı bu haliyle yasalaşırsa Türkiye yeni ve karanlık bir döneme girecektir" denildi.
Görüşmelerde tartışma Değişiklik getiren tasarının Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise, tasarının asker ve emniyetin isteği ile hazırlandığını itiraf ederek, "Devletin bir ihtiyacı olarak hükümetin önüne gelmiştir. Bu size bir şey ifade ediyor mu?" diye sordu. CHP'lilerin "Öcalan'a af" düzeyine indirgediği ve hükümetle karşılıklı polemiklere girdiği Terörle Mücadele Yasa Tasarısı, asıl komisyon olan Meclis Adalet Komisyonu'nda dün görüşülmeye başlandı. Görüşmeler sırasında söz alan CHP'liler, yine sadece "Etkin pişmanlığı" düzenleyen 6'ıncı maddenin son fıkrasına odaklandı. Komisyon Başkanı AKP'li Köksal Toptan, haksız eleştiriler olduğunu, tasarının hukuki boyutu dışında siyasi olarak değerlendirildiğini, suçlamalar yapıldığını söyledi. Toptan tasarının siyaseti suçlama aracı haline getirildiğinden şikayet etti. AKP'li Hakkı Köylü de "teröristlerin affına karşı olmayan kimsenin bulunmadığını, kendisinin de şiddetle karşı olduğunu ama tasarı ile af getirilmediğini" söyledi. Köylü, maddenin yanında olduklarını söyledi. CHP'li Muharrem Kılıç, bu hükümetin iktidara geldiği dönemde sıfır olduğunu söylediği terörü bugünkü noktaya getirdikleri suçlamasında bulundu. Af ihtiyacının nerden kaynaklandığını soran Kılıç, "Geçmişte yargılamalar Ankara'da bitiyordu. Şu an son merci AİHM. Öcalan'ın avukatı yarın AİHM'e gider, 'terörle mücadelede farklı uygulamalar yapılıyor. Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı' derse, AİHM'e nasıl açıklayacağız" diye konuştu. Kılıç, CHP olarak destek vermeyeceklerini belirtti.
Askerler 'bilgimiz var' dedi Daha sonra Genelkurmay Temsilcisi Hakim Tuğgeneral Orhan Köprü, ağustos ayında tasarı gündeme geldiğinde bu fıkranın olmadığını, daha sonra Adalet Bakanlığı bünyesinde bir komisyon oluşturulduğunu ve jandarma temsilcinin komisyona katıldığını anlattı. Jandarma Genel Komutanlığı Temsilcisi Hakim Albay Gazi Koçer, Hakimevi'nde yaptıkları toplantıda alternatif tasarı olarak geldiğini, ancak kendilerinden sorulmadığı için de görüş bildirmediklerini ama bilgileri olduğunu söyledi. Terörle Mücadele Şubesi'nde Daire Başkanı Hakan Çetinkaya da toplantıların tüm aşamalarına katıldığını, 221'inci maddeye ilişkin söz konusu düzenlemenin taslakta olduğunu ve toplantıya katılan tüm kurum temsilcilerinin de bilgisi olduğunu ifade etti. Yargıtay 9'uncu Daire üyesi Ekrem Ertuğrul da toplantılarda sözü edilen düzenlemenin gündeme geldiğini ve tartışıldığını söyledi. Ertuğru, Öcalan'ın TCK'nın 302 ve 309'uncu maddelerine göre mahkum edildiğini ve bu düzenlemeden yararlanmalarının mümkün olmadığını kaydetti. ANAP Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, pişmanlığın stratejik bir planının yapılmasını ve sonra uygulanmasını, örgütü çökertmeye yönelik bilgi vereceklere yönelik özel kanunlar çıkarılabileceğini söyledi. Bu maddenin, Türkiye'nin başını çok ağrıtacağını savunan Sarıbaş, terör konusunda bir genel görüşmeden sonra ortak mutabakatla bir tasarı hazırlanmasını istedi. CHP'li Orhan Eraslan da MGK konsepti bulunduğunu ama tasarıya yansıtılmadığını söyledi. AİHM kararlarını dikkate almama lüksleri bulunmadığını kaydeden Eraslan, içte, dışta bir yerlere söz mü verildiğini sordu. Polisleri kastederek, "kolluğa etkin mücadeleyi kolaylaştırıcı imkan verilmediğini, ellerinin güçlendirilmediğini" öne süren Eraslan, tasarıyı desteklemeyeceklerini söyledi.
Bakandan itiraflar Eleştirilere sert yanıt veren Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise gece karanlığında yapmadıklarını, tatbikatın içinde olanların, terörle canlı mücadele edenlerin isteği doğrultusunda hazırlandığını söyledi. Önleyici kolluk kuvvetlerinin elinin kolaylaştırılmasına ilişkin düzenlemelerin Polis Vazife ve Selahiyatları Yasası'nda yapılacağını belirten Çiçek, tasarının "Devlet ihtiyacı olarak hükümetin önüne geldiğini" belirterek, CHP'lilere "Bu size bir şey ifade ediyor mu?" diye sordu. Elinde, üzerinde "gizli" ibaresi bulunan kağıtları gösteren Çiçek, bunların tasarıya ilişkin talepler olduğunu ama açıklayamayacağını savunarak, "Kapalı bir oturum yapalım, konuşalım bütün bunları" dedi. Tartışmaların ardından komisyon çalışmalarına haftaya kadar ara verildi.
10 Mayıs'a ertelendi TBMM Adalet Komisyonu, Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik öngören tasarının tümü üzerindeki görüşmeleri, 10 Mayıs Çarşamba gününe erteledi.
İHD'den milletvekillerine TMY mektubu İHD, Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılacak değişikliklerle ilgili olarak milletvekillerine mektup göndererek, TMY'deki değişikliklerin yasalaşması halinde ülkenin karanlık günlere gireceğinin altını çizdi. İHD tarafından gönderilen mektupta, AB'ye uyum adı altında girilen "normalleşme" sürecine polis ve askerlerden itiraz geldiğine dikkat çekilerek, "Bir yandan polis, suçla mücadelede ellerinin ve kollarının bağlandığını öne sürerken, öte yandan da askeri yetkililer 'terörle mücadele yasaların yetersiz olduğunu' yüksek sesle söylemeye başladılar" denildi. Mektupta, hükümetin AB ilişkilerinde ikircikli tavrı sürerken gelinen son süreçte de Kürt sorununun çözümünde şiddeti benmsemesi, bilinçli bir şekilde pompalanan milliyetçiliğe prim vermesi sonucunda militarist istemlerin tartışmasız yerine getirilmesi ile karşılaşıldığı kaydedildi. Mektupta, hükümetin tutumu ile birlikte "özgürlükler ve insan hakları" konularının geri plana itilmesi ile birlikte TMY'de değişikliklere gidildiği belirtilerek, bu tür yasakçı uygulama ve yasaların sorunları çözmediğinin altı çizildi. Mektupta, "sonuç olarak bu tasarı bu haliyle yasalaşırsa Türkiye yeni ve karanlık bir döneme girecektir" denildi.