12 Temmuz 2006 22:00
GÜNÜN YAZILARI
Devlet Tiyatroları'nda (DT) Mine Acar'ın genel müdür vekilliğine getirilmesinin ardından atamaya tepkilerini dile getiren sanatçılar, Acar'ın genel müdür ve sanatçı kadrosu olması amacıyla yapılan yasal düzenlemelerle DT'de, hukuksuzluğun üstünün örtülmeye çalışıldığını savundular.
Tiyatro, Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV) Genel Sekreteri Fırat Demirağ, Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS) Başkanı Mehmet Ege ve Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkan Yardımcısı Erhan Gökgücü, düzenledikleri basın toplantısı ile, DT'de son yaşanan hukuksuzluklara dikkat çektiler.
Acar kendini 'sanatçı' yaptı DETİS Başkanı Ege, Mine Acar'ın genel müdürlüğe vekaleten atanmasının ardından, DT yönetiminin Kültür Bakanlığı desteğiyle, kurum içindeki iç huzuru ve kurumun sanatsal niteliğini zedeleyen birçok yaptırım uyguladığını söyledi. Bakan Atilla Koç imzasıyla 6 Ocak 2006'da değiştirilen ve 8 Mayıs'a kadar DT çalışanlarından ve yöneticilerinden gizlenen "Görev ve Çalışma Yönergesi"ne dikkat çeken Ege, değişiklik ile başta Acar olmak üzere DT yönetimine yakın bazı kişilerin kurumda bir üst kadro olan "sanatçı" kadrosuna kolaylıkla ve hakkı olmadan geçmesinin yolunun açıldığını vurguladı. Ege, TOBAV ve Işık-Der'in, bu yönergenin iptali için açtıkları davanın sürdüğünü belirterek, Acar'ın Sanat Yönetim Kurulu'nu toplayarak, kendisini "sanatçı" kadrosu olan "reji asistanlığı" pozisyonuna, getirttiğini bildirdi. Acar'ın DT Genel Müdürlüğü'ne asaleten atanabilmek için bundan sonraki adımının; "Bakan Koç tarafından hazırlanacak yeni bir kararname ile Cumhurbaşkanlığı'na yeni bir başvuru denemesi" olacağının altını çizen Ege, "Yönergenin her türlü meslek lisesi mezunlarına kurumun kapılarını açan maddeleriyle bazı çevrelere gereken mesaj da ulaştırılmıştır" dedi. Ancak bu işlemin sadece kağıt üzerinde kalacağını, çünkü Acar'ın DT Yasası'nın öngördüğü genel müdür vasıflarını taşımadığına işaret eden Ege, "DT'nin hukuku kulak arkası ettiği dönemdeki uygulamalarını, hukuk içine çekmek için, o uygulamaların içindeki kişilere özel yararlar sağlamak için düzenlemeler yapılıyor. Başta da Sayın Acar ve Başdramaturg Osman Özkan geliyor" dedi. Ege, siyasi iktidarın, her konuda, kendine yakın çevrelerle ilgili olan yasal düzenlemeyi rahatlıkla çıkardığını hatırlatarak, sırada DT'nin olduğuna dikkat çekti.
Mesleğe darbe TOMEB'ten Erhan Gökgücü ise bu değişiklikle, sırf Acar'ın sanatçı kadrosuna getirilebilmesi için dramaturgların, reji asistanı, daha sonra da reji kadrosuna atanmasının kolaylaştırılmasının; reji sanatına ve dramaturg mesleğine bir darbe olduğunu söyledi. Gökgücü, bu uygulamanın, maaş konusunda da en az 700 YTL'lik bir fark yaratacağına dikkat çekti. "Meslek lisesi mezunlarının DT'ye girişinin kolaylaştırılması" ile ilgili bir soruya ise Ege, "Tiyatronun teknik kadrosu için meslek liselerinin elektronik, elektrik, marangozluk gibi bölümlerinden öğrenci alınıyordu. Ancak bu değişiklikle, sınır genişletildi. Ne anlama geldiğini siz düşünün" diye cevap verdi.
Acar kendini 'sanatçı' yaptı DETİS Başkanı Ege, Mine Acar'ın genel müdürlüğe vekaleten atanmasının ardından, DT yönetiminin Kültür Bakanlığı desteğiyle, kurum içindeki iç huzuru ve kurumun sanatsal niteliğini zedeleyen birçok yaptırım uyguladığını söyledi. Bakan Atilla Koç imzasıyla 6 Ocak 2006'da değiştirilen ve 8 Mayıs'a kadar DT çalışanlarından ve yöneticilerinden gizlenen "Görev ve Çalışma Yönergesi"ne dikkat çeken Ege, değişiklik ile başta Acar olmak üzere DT yönetimine yakın bazı kişilerin kurumda bir üst kadro olan "sanatçı" kadrosuna kolaylıkla ve hakkı olmadan geçmesinin yolunun açıldığını vurguladı. Ege, TOBAV ve Işık-Der'in, bu yönergenin iptali için açtıkları davanın sürdüğünü belirterek, Acar'ın Sanat Yönetim Kurulu'nu toplayarak, kendisini "sanatçı" kadrosu olan "reji asistanlığı" pozisyonuna, getirttiğini bildirdi. Acar'ın DT Genel Müdürlüğü'ne asaleten atanabilmek için bundan sonraki adımının; "Bakan Koç tarafından hazırlanacak yeni bir kararname ile Cumhurbaşkanlığı'na yeni bir başvuru denemesi" olacağının altını çizen Ege, "Yönergenin her türlü meslek lisesi mezunlarına kurumun kapılarını açan maddeleriyle bazı çevrelere gereken mesaj da ulaştırılmıştır" dedi. Ancak bu işlemin sadece kağıt üzerinde kalacağını, çünkü Acar'ın DT Yasası'nın öngördüğü genel müdür vasıflarını taşımadığına işaret eden Ege, "DT'nin hukuku kulak arkası ettiği dönemdeki uygulamalarını, hukuk içine çekmek için, o uygulamaların içindeki kişilere özel yararlar sağlamak için düzenlemeler yapılıyor. Başta da Sayın Acar ve Başdramaturg Osman Özkan geliyor" dedi. Ege, siyasi iktidarın, her konuda, kendine yakın çevrelerle ilgili olan yasal düzenlemeyi rahatlıkla çıkardığını hatırlatarak, sırada DT'nin olduğuna dikkat çekti.
Mesleğe darbe TOMEB'ten Erhan Gökgücü ise bu değişiklikle, sırf Acar'ın sanatçı kadrosuna getirilebilmesi için dramaturgların, reji asistanı, daha sonra da reji kadrosuna atanmasının kolaylaştırılmasının; reji sanatına ve dramaturg mesleğine bir darbe olduğunu söyledi. Gökgücü, bu uygulamanın, maaş konusunda da en az 700 YTL'lik bir fark yaratacağına dikkat çekti. "Meslek lisesi mezunlarının DT'ye girişinin kolaylaştırılması" ile ilgili bir soruya ise Ege, "Tiyatronun teknik kadrosu için meslek liselerinin elektronik, elektrik, marangozluk gibi bölümlerinden öğrenci alınıyordu. Ancak bu değişiklikle, sınır genişletildi. Ne anlama geldiğini siz düşünün" diye cevap verdi.
Evrensel'i Takip Et