Rodin'in heykelleri...
Çalkantılı hayatı, tutkulu aşkları ve yaptığı heykelleri akademilerin başlangıçta kabul etmediği ünlü heykeltraş Auguste Rodin kimdir?

Fotoğraf: Paul François Arnold Cardon a.k.a. Dornac
Çalkantılı hayatı, tutkulu aşkları, hep sadık kaldığı karısı ve yaptığı heykelleri akademilerin başlangıçta kabul etmediği ünlü heykeltraş Auguste Rodin'i, bir de yakından görmek istersiniz, Emirgan'daki Sabancı Müzesi hâlâ sizi bekliyor. Günde ortalama 800 kişinin gittiği Rodin sergisi, heykeltraşın kişisel geçmişinden kimi karakterleri, döneminin ünlü yüzlerini ve onu dünyanın önde gelen sanatçılarından biri yapan önemli eserlerini barındırıyor. Günümüzde müze olarak kullanılan Atlı Köşk'ün sembolü olan bronz atın yerine 3 Eylül'e kadar gelen misafirleri Rodin'in ünlü yazar Victor Hugo'nun anıtı karşılayacak. Bu anıt onun tanrısal bir atıfta bulunduğu Hugo'yu günümüze taşıyan heykellerden biri. İnsan yüzlerindeki ifadelerin şaşırtıcı gerçekçiliğini bulacağınız sergide sanatçının 203 eseri bulunuyor. Rodin'in ismini duymayanların bile Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ndeki 'Düşünen Adam' heykeli sayesinde sanatçı ile bir tür tanışıklığı vardır. Tabi ki Rodin'in yapıtları bir tek 'Düşünen Adam' ile bitmiyor. Phidas ve Michelangelo ile birlikte önemli ustalardan biri sayılan Rodin düşünceleri, yaşamı ve aşklarıyla da konuşulan bir sanatçı.
Heykellerin anlatmadığı kadın İnsanlar arasındaki ilişkinin yalın hallerine dikkat çeken sanatçı, dokunmanın, sevmenin, öpmenin hallerini pek çok heykeline işledi. Kadınlarla olan ilişkisinin tutkulu ama hep acı veren bir yanı olduğu söylenen heykeltraşın, zaten heykellerinden başka günümüze kalan bir de aşk hikayesi bulunuyor. Bu hikaye hem bir roman olarak yazıldı hemen yakın zaman önce filme çekildi. Dinleyenin içine dokunan bu hikayede Rodin'in, 19 yaşındaki öğrencisi Camille Claudel ile olan ilişkisinin, bir zaman sonra nasıl tutkulu bir aşka dönüştüğü anlatılır. Onların bu tutkusunu heykelleri vasıtasıyla Rodin'in dünyasına giren herkesin bugün bile canlı olarak hissetmesi mümkün. Rodin, Camille'le tanıştığında 42 yaşında ev evli bir erkekti. Mesleğinde ilerlemek için çırpınıyor, yaptığı heykellerin birebir kopya olduğunu söyleyenlere aldırmadan çalışıyordu. Camille onun hayatına girdikten sonra kimi eleştirmenlere göre yeni bir Rodin ortaya çıktığı iddia edilir. Bu aşk yeni bir sanatçı yaratmıştır. Fakat bu çok zor ve sancılı bir sevgi hikayesidir. Başlangıçta iyi olan ilişkileri sonra sonra bozulmaya başlar. Çünkü Rodin gibi kendisi de heykeltraş olan Camille, sanatçının yaşama şeklini sevmiyor, ona uyum sağlayamıyor ve bazen de Rodin'in kendisinden sadece yararlandığını düşünüyordu. Uzun süreli ayrılıklarından ve artık birbirine mektup da yazmamaya başladıktan sonra bütünüyle koptuklarında, yaptığı heykelleri bilinçsizce parçalayan Camille hastalandı. Bir gün abisi onu ziyarete evine geldiğinde bir yığın çöpün içinde söylenerek yaşadığını görür ve o tarihten sonra Camille'i bir ruh hastanesine götürür. Camille ölene kadar tam 33 yıl bu hastanede kapalı olarak yaşar. Yaşamının ileri yıllarında Rodin'in kendisinin yeteneğini çaldığını, yaptığı heykellere sahip çıktığını söyleyecektir. O dönemde yaşayan bazı tanıklar eğer Camille heykellerini kırmasaydı Camille'in Rodin'den daha yetenekli bir heykeltraş olduğunu söylemektedir.
Yaratmıyorum yeniden keşfediyorum Fotoğraflarla da, sanatçının Camille Claudel ve Rainer Maria Rilke ile yazışmaları, sanatçının hayatıyla ilgili film gösterimleri ise Rodin'in farklı yönlerini vurgularken katettiği yolda yaşadıklarına ayna tutuyor. Camille Claudel'a ait fotoğraflar bunlar arasında izleyicilerin de oldukça ilgisini görüyor. Galeriye ilk girildiğinde karşılaşılan heykel olan Tunç Çağı sanatçının ilk dönemine önemli bir örnek oluşturuyor. Sergide yer alan Yürüyen Adam heykeli ise sanatçının ortaya koyduğu tarzının ilk örneklerinden. 'Bitirilmemiş bir figür tamamlanmış bir çalışmadır.' Diyen sanatçı figürün kol ve kafasını eklememiştir. Sanatçının baş yapıtlarından olan Cehennemin Kapısı adlı eserinde ise antik çağ döneminin ve Michelangelo'nun etkileri görülüyor. Eserin merkezinde yer alan ve ayrıca da sergilenen Düşünen Adam heykeli ise Dante'yi temsil ediyor. İlahi Komedya temel alınarak ele alınmış eser "Düşünen Adam" dışında Adem, Havva, Öpüşme gibi önemli parçaları içinde barındırıyor. Eser bir bütün olarak sergide bulunmasa da önemli parçalarını görmek mümkün. Sanatçının portre ve anıt çalışmaları da sergide görülüyor. Babası ilk dönem eserlerine, hayat arkadaşı Rose Beuret, çalkantılı bir aşk yaşadığı Camille Caudel ise Veda, Düşünce gibi sonraki dönem eserlerine yansır. Siparişler üzerine hazırladığı Balzac anıtı ve Viktor Hugo anıtı ise sanatçıların fiziksel anıtları olmaktan çok onların yaratıcı güçlerinin bir anıtları gibi duruyor. Yine bir sipariş üzerine hazırladığı Calais Burjuvaları Anıtı çarpıcı bir kompozisyon eşliğinde sunulan üç tarihi kentli çağı bize getiriyor adeta. Eserlerinin niteliğini 'Yaratmıyorum yeniden keşfediyorum.' diyerek vurgulayan sanatçının keşfettiği tüm yapıtlar 3 Eylül'e kadar ziyarete açık. Bilet fiyatları tam 10 YTL, gruplar için 7 YTL, öğretmen-öğrenci ve 60 yaş üzeri ziyaretçiler için 3 YTL olarak belirlendi. 17 yaş altı çocuklar ve engelliler ile yanlarında bir refakatçi sergiyi ücretsiz olarak gezebilir.
RODIN’İN ESERLERİNDEN BAZILARI
- Tunç Çağı
- Kırık Burunlu Adam
- Cehennem Kapıları
- Düşünen Adam heykeli
- Öpüşme
- Calais Burjuvaları Anıtı
- Düşünce
- Veda
- Victor Hugo büstü
- Balzac Anıtı
- Yürüyen Adam
AUGUSTE RODIN KİMDİR?
Fransız heykeltraş François-Auguste Rodin 12 Kasım 1840’da doğdu ve 17 Kasım 1917’de yaşamını yitirdi.
Rodin, La Petite École (Küçük Okul) isimli Özel Desen ve Matematik Okulu'na girdiğinde heykeli keşfetti ve desen becerisini geliştirmeye başladı.
1864'te ilk atölyesini tuttu ve 20 yaşındaki Rose Beuret'yle tanıştı. 1871'de Belçika'da ilk kez yapıtlarını sergiledi. Gerçek boyutlu bir insan bedeni çalışması olan eseri tamamladıktan birkaç ay sonra Tunç Çağı adını verdiği bronz heykeline 1875'te başladı.
1882'de ise Adem, Havva ve Düşünen Adam adlı figürlerini yaptı. Bir süre sonra sevgili, daha sonra da en büyük rakibi olacak Camille Claudel'le tanıştı. 1883'te Victor Hugo büstünü yaptı, iki yıl sonra Calais Belediyesi, Calais Burjuvaları anıtını ısmarladı. 1888'de devlet, Uluslararası Sergi için Öpüşme'nin mermerini ısmarladı ve Rodin bu eser üzerinde çalışmaya başladı. 1889'da empresyonizmin öncülerinden Fransız ressam Claude Monet'yle birlikte sergi açtı. 1895'te Meudon'daki Villa des Brillants'ı satın alarak resim ve antik heykel koleksiyonunu oluşturmaya başladı.
1900'de, Uluslararası Sergi vesilesiyle Paris'teki Alma Meydanı'nda yer alan pavyonda, 1902'de ise Prag'da büyük sergi açtı. 1904'te alçıdan yapılmış büyük boy Düşünen Adam heykeli ilk kez Londra'daki International Society'de, bronz versiyonu ise Salon de Paris'te sergilendi. Düşünen Adam 1906'da Panthéon'un önüne yerleştirildi.
Fransa Ulusal Meclisi, arka arkaya yaptığı üç bağışla koleksiyonlarını devlete bırakan sanatçının anısına, Biron Konağı'nı Rodin Müzesi yapma kararı aldı. 29 Ocak 1917'de Rodin ve Rose Beuret evlendi. Rose, 14 Şubat'ta yaşama veda etti. Aynı yıl, 17 Kasım'da ölen Rodin, Meudon'daki Villa des Brillants'ın bahçesine, Rose'un yanına gömüldü. Mezarlarının başında bir Düşünen Adam heykeli yer alıyor.
Rodin eline matkap çekiç alıp hiç taş ya da mermer yontmamıştır. O tasarlamış ve araştırmıştır. (Örneğin, Balzac heykeli için 6 yıl araştırma yapmıştır). Antika eser ve belge toplamış, sürekli çizim yapmış, sonra ulaştığı sentezi, üç boyutlu kilden, alçıdan yaratmıştır. Taşı yontmak, mermeri işlemek, bronzu dökmek atölyede çalışanların işidir. Her eserini farklı boyutlarda, farklı ölçeklerde gerçekleştirdiği gibi, bunlar üzerine çeşitlemeler uygulamıştır. "Parçaları ayrıştırmaya, yeniden birleştirmeye çalışıyorum, prova yapan bir terzi gibi..." der.
RODIN'İN HEYKEL SANATINA KATKILARI
Rodin'in yaptıkları şöyle sıralanabilir:
* Heykel sanatını Akademizm'den kurtarmıştır.
* Heykeli süslemelerden arındırmıştır.
* Anıtsallığın yerine insancıllığı yeğlemiştir.
* Heykele dramatik gerilimi katması, insan trajedisini, duyguların ve tutkuların yoğunluğunu katması farklılığıdır.
* Heykelleri anlatımcıydı. Heykel sanatına özgün sorunlarla, tekniklerle, çizimlerle, biçimlendirmelerle boğuşurken, yarattığı kişiliklerden ve öykülerden asla vaz geçmemiştir.
Bu makalenin kimdir kısmı Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 3.0 Lisansı ile yayınlanmış "Auguste Rodin" Vikipedi makalesinden alınmıştır. Tüm makale aynı lisansla kullanılabilir.
Evrensel'i Takip Et