19 Temmuz 2006 21:00
Kaymaz davasında skandal
Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz'ın öldürülmesinden sorumlu oldukları belirtilen polislerin yargılanmasına Eskişehir'de devam edildi. Sanık polislerin tutuklu yargılanması talebinin reddedildiği duruşmada, Adalet Bakanlığı'nın mahkemeden müdahil avukatların listesini istemesi 'skandal' olarak değerlendirildi.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz'ın otomatik silahlarla taranarak öldürülmesinden sorumlu oldukları belirtilen 4 polisin tutuklu yargılanmaları talebi reddedilirken; Adalet Bakanlığı'nın mahkemeden davaya katılan müdahil avukatların listesini istemesi, yargıya açık müdahale olarak değerlendirildi. Eskişehir Adliyesindeki duruşma nedeniyle polis adliye çevresini ablukaya aldı. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz yargılanan sanık polisler Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz ve Seydi Ahmet Döngel ile ölen Ahmet Kaymaz'ın kardeşi Reşat Kaymaz hazır bulundu. Sanık polis Salih Ayaz ise duruşmaya katılmadı. Hakim Osman Açar'ın başkanlık yaptığı duruşmaya, 11 müdahil, 5 sanık avukatı katıldı. Duruşmada, müdahil avukatlar adına söz alan Hüseyin Cangir, olayın sanıkların iddia ettiği gibi anlık gelişmediğini, operasyon yapılan evin en az 24 saat polislerce gözlendiğini söyledi. Olayın karşılıklı çatışma şeklinde geçtiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade eden Cangir, şöyle konuştu: "Olaydan sonra çekilen polis kamerasında ölenlerin ayağında bulunan terliklerin ayaklarından düşmemesi, bu iddianın doğru olmadığını ortaya koyuyor. Tüm olay 6 metrekarelik bir alanda geçiyor. Çatışmanın meydana geldiği olay mahallinde bulunan tankerde de kurşun izi yok. Bu çatışma olmadığını gösterir. CD görüntüleri ve mevcut delil durumuna göre sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz."
'Tanık' etki altında Müdahil avukatlardan Erdal Kuzu ise sanık avukatlarının tanık olarak gösterdiği Cemal Düzenli'nin "etkin pişmanlık"tan yararlandığını hatırlatarak, "Etki altında kalacağı açıktır. Bilmediği şeyleri bilmiş gibi söyleyebilir. Bu tanığın ifadesi ölümleri meşrulaştırmaya yönelik sonradan yaratılmıştır. Tanık Düzenli'nin ifadelerinin dosya kapsamından çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
Davalar taşınıyor Müdahil avukat Kemal Aytaç, demokratik ve gelişmiş ülkelerde yargının adil ve bağımsız olduğunu ifade ederek, bu ülkelerde davaların olayın olduğu yerde görüldüğünü bildirdi. Davanın olayın geçtiği yer olan Mardin'de görülmesi durumunda keşif taleplerinin reddedilmeyeceğini belirten Aytaç "Ne yazık ki Türkiye'de davalar taşınıyor. Olay Mardin'de, dava Eskişehir'de görülüyor. Mardin'e keşfe kim gidecek? Türkiye'de yargıç bağımsızlığı da yok" eleştirisinde bulundu. Adalet Bakanlığının ve emniyetin davaya katılan avukatların isim listesini ve davanın seyri hakkında bilgi istediğini ifade eden Aytaç, bu durumun yargının üzerine gölge düşürdüğünü söyledi.
Çocuk değil iddiası Sanık avukatlarından Veysel Güler, CD görüntülerinin Uğur Kaymaz'ın çocuk olmadığını, silah tutacak fiziki koşullara sahip olduğunu gösterdiğini iddia etti. Mahkeme heyeti, sanık polislerin tutuklanmaları ile tanık Cemal Düzenli'nin ifadesinin dosya kapsamından çıkarılması taleplerinin reddine karar verip, duruşmayı 27 Eylül'e erteledi.
Hakime liste sorusu Mahkeme Başkanı Osman Açar, müdahil avukatlardan Kemal Aytaç'ın, Adalet Bakanlığının istediği isim listesi hakkında bir şey yapılıp yapılmayacağı yönündeki sorusuna karşılık, "Konuyu tam bilmiyorum. Araştıracağım. Bu davayla ilgili hiç kimseden en ufak bir etki, tepki Görmüyorum" iddiasında bulundu.
GÖRÜLMEMİŞ UYGULAMA Kaymaz ailesinin avukatlarından Kemal Aytaç, Adalet Bakanlığının mahkemeye tezkere gönderip davaya katılan avukatların listesini istediğini, 20 yıllık avukatlık hayatında böyle bir dava görmediğini bildirdi. "Biz bu ülkede savunma görevi yapıyoruz. Bilinen insanlarız. Kapalı bir iş de görülmüyor" diyen Aytaç, şu değerlendirmede bulundu: "Adalet Bakanlığı bir sicil mi tutuyor. Eğer böyle bir sicil tutuyorsa ülkedeki tüm davaları izleyip avukatların listesini istemeli. Niye istiyor, belli değil. Mahkeme de avukatların listesini yapmış ve Adalet Bakanlığına göndermiş. Kafamda soru işareti oluşuyor. Dolayısıyla bu, yargı bağımsızlığını baskı altına alan yanlış bir olay."
CD'ler delil niteliğinde Kaymaz ailesinin avukatlarından Hüseyin Cangir ise duruşmada en çok dikkat çeken konulardan birinin de, savunma tarafının eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmesini dahi aleyhte delil olarak kullanması olduğunu belirterek, "Kesinlikle bu kabul edilecek durum değildir. Mehmet Sincar'ın Hizbullahçı kontrgerillalar tarafından öldürüldüğü ortadadır. Bu ortaya çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen, olay yerinde bulunan yerel giysiler ve Mehmet Sincar'ın fotoğrafının örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi hukuka ve adalete uygun değildir" dedi.
'Tanık' etki altında Müdahil avukatlardan Erdal Kuzu ise sanık avukatlarının tanık olarak gösterdiği Cemal Düzenli'nin "etkin pişmanlık"tan yararlandığını hatırlatarak, "Etki altında kalacağı açıktır. Bilmediği şeyleri bilmiş gibi söyleyebilir. Bu tanığın ifadesi ölümleri meşrulaştırmaya yönelik sonradan yaratılmıştır. Tanık Düzenli'nin ifadelerinin dosya kapsamından çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
Davalar taşınıyor Müdahil avukat Kemal Aytaç, demokratik ve gelişmiş ülkelerde yargının adil ve bağımsız olduğunu ifade ederek, bu ülkelerde davaların olayın olduğu yerde görüldüğünü bildirdi. Davanın olayın geçtiği yer olan Mardin'de görülmesi durumunda keşif taleplerinin reddedilmeyeceğini belirten Aytaç "Ne yazık ki Türkiye'de davalar taşınıyor. Olay Mardin'de, dava Eskişehir'de görülüyor. Mardin'e keşfe kim gidecek? Türkiye'de yargıç bağımsızlığı da yok" eleştirisinde bulundu. Adalet Bakanlığının ve emniyetin davaya katılan avukatların isim listesini ve davanın seyri hakkında bilgi istediğini ifade eden Aytaç, bu durumun yargının üzerine gölge düşürdüğünü söyledi.
Çocuk değil iddiası Sanık avukatlarından Veysel Güler, CD görüntülerinin Uğur Kaymaz'ın çocuk olmadığını, silah tutacak fiziki koşullara sahip olduğunu gösterdiğini iddia etti. Mahkeme heyeti, sanık polislerin tutuklanmaları ile tanık Cemal Düzenli'nin ifadesinin dosya kapsamından çıkarılması taleplerinin reddine karar verip, duruşmayı 27 Eylül'e erteledi.
Hakime liste sorusu Mahkeme Başkanı Osman Açar, müdahil avukatlardan Kemal Aytaç'ın, Adalet Bakanlığının istediği isim listesi hakkında bir şey yapılıp yapılmayacağı yönündeki sorusuna karşılık, "Konuyu tam bilmiyorum. Araştıracağım. Bu davayla ilgili hiç kimseden en ufak bir etki, tepki Görmüyorum" iddiasında bulundu.
GÖRÜLMEMİŞ UYGULAMA Kaymaz ailesinin avukatlarından Kemal Aytaç, Adalet Bakanlığının mahkemeye tezkere gönderip davaya katılan avukatların listesini istediğini, 20 yıllık avukatlık hayatında böyle bir dava görmediğini bildirdi. "Biz bu ülkede savunma görevi yapıyoruz. Bilinen insanlarız. Kapalı bir iş de görülmüyor" diyen Aytaç, şu değerlendirmede bulundu: "Adalet Bakanlığı bir sicil mi tutuyor. Eğer böyle bir sicil tutuyorsa ülkedeki tüm davaları izleyip avukatların listesini istemeli. Niye istiyor, belli değil. Mahkeme de avukatların listesini yapmış ve Adalet Bakanlığına göndermiş. Kafamda soru işareti oluşuyor. Dolayısıyla bu, yargı bağımsızlığını baskı altına alan yanlış bir olay."
CD'ler delil niteliğinde Kaymaz ailesinin avukatlarından Hüseyin Cangir ise duruşmada en çok dikkat çeken konulardan birinin de, savunma tarafının eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmesini dahi aleyhte delil olarak kullanması olduğunu belirterek, "Kesinlikle bu kabul edilecek durum değildir. Mehmet Sincar'ın Hizbullahçı kontrgerillalar tarafından öldürüldüğü ortadadır. Bu ortaya çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen, olay yerinde bulunan yerel giysiler ve Mehmet Sincar'ın fotoğrafının örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi hukuka ve adalete uygun değildir" dedi.