24 Eylül 2006 21:00

Ramazanların eski tadı kalmadı

İstanbullular eski Razamanların sıcaklığını bulamadıkları gibi bolluğunu da yaşayamamaktan şikayetçi. Eskiye özlem duyan İstanbullular için bu yıl da Ramazan eğlenceleri daha çok iftar çadırlarında yapılacak. Sultanahmet ve Feshane bu Ramazan'da da binlerce konuğunu ağırlamaya devam edecek.

Paylaş
Günler öncesinden hazırlanan iftarlıklar, iftara çağrılacak konuklar, televizyonların özel Ramazan programları, iftar şenlikleri, yardımlaşma, Ramazan davulları, sabırsızlıkla beklenen iftar topları, tatlı bir heyecan... Bu sözlerle anıyor İstanbullular Ramazan ayını. Hepsinin dilinde aynı söz "Nerede o eski Ramazanlar?" Eminönü'nde alış veriş kalabalığı içinde kimisi ucuz iftar paketlerinin reklamları ile ilgileniyor kimi pazarlık yapabilmenin derdinde. İstanbulluları dertlendiren sadece fahiş fiyatlar değil artık. Eski Ramazanların bolluğunu bulamayan vatandaşlar eski ramazanların sıcaklığını da bulamadıklarını ifade ediyorlar. Ramazan ayı için İstanbul'un bir çok semtinde eğlenceler ve etkinlikler düzenleniyor. Bu yıl Ramazan eğlenceleri için, alanlar ya da meydanlar yerine daha çok iftar çadırları tercih ediliyor. Çadırlarda tiyatro ve konserller gibi etkinliklerin yanı sıra Sultanahmet Meydanı her yıl olduğu gibi bu yıl da bir çok konuğa misafir olacak. Meydanda yine çeşit çeşit yiyecek ve içeceklerin satıldığı stantlar kurulacak. Ramazan geceleri Feshane Haliç Salonu'nda bu yıl da renklenecek. Feshane'de tüm etkinlikler saat 22:00'de başlayacak. Etkinlikler kapsamında "Ramazan, İstanbul ve Aşk" konulu "Sadabad Sohbetleri" gerçekleştirilecek. Feshane'de ayrıca perşembe, cuma ve cumartesi günlerinde Ramazan yemekleri verilecek. Feshane'nin dış mekanında, iskele kısmına yakın yerde 500 m2'lik çay çadırı , otoparka yakın kısmındaysa Osmanlı Evleri tarzında özel tasarlanmış yiyecek içeçek evleri konuklarını ağırlayacak. Dış mekan, yeşil alanda Mehteran Takımı Osmanlı Marşları çalacak, ayrıca dönemin kahramanları, Nasreddin Hoca, Zenne, Arap Gacı gibi karakterler ziyaretçileri eğlendirecek.Bu sene ilk defa olarak, Haliç Salonu'ndaki gösteriler yığılma ve izdihamı engellemek maksadıyla Feshane'nin dış mekanında çay çadırı ve yeşil ada üzerinde kurulacak bir projeksiyon ekranla izleyicilere yansıtılacak. Böylelikle salona giremeyen ziyaretçiler gösteriyi rahatlıkla izleyebilecekler.

Ramazan'ı hissedemiyoruz Eski Razamanları konuştuğumuz Gülden ve Recep Gencer çifti, eskiye özlemlerini dile getirdiler. Ramazan arifesi oğullarını da yanlarına alarak Eminönü'ne Ramazan alışverişine gelen Gencer çifti, hem alışveriş yapmak hem de Ramazan havasını hissetmek için Eminönü'ne geldiklerini dile getiriyor. "Ramazan gelmesine rağmen sokaklarda Ramazan ruhu hakim olmuş değil alışverişte de insan ilişkilerinde de bu ruhu göremiyoruz" diyen Gencer çifti, Ramazan'ın sadece oruç tutmak olmadığını aynı zamanda insani tüm duyguları da barındırdığını belirterek bu ruhu ve havayı hissedemediklerini söylüyorlar.

Çocukluğumu özlüyorum 63 yaşındaki öğretmen emeklisi Selahattin Yılmaz, çocukluğunun Ramazanlarını özlediğini söyleyerek, eski Ramazanların tadının başka olduğunu, ailesiyle birlikte Eminönü'ne gelerek alışveriş yaptıklarını, istedikleri her şeyi alarak evlerinin yolunu tuttuklarını dile getiriyor. Ramazan alışverişinden en az 5-6 torba ile eve döndüklerini belirten Yılmaz, "Çok torba olduğu zaman onları biz taşıyamazdık ve hamal tutardık. Şimdi ise yalnız başıma geldim ve ancak bir torba doldurabildim onu da kendim taşıyorum" diyor. Çocukluğunun Ramazanlarının daha sıcak ve güzel geçtiğini ifade eden Yılmaz, eski Ramazanların tadı kalmadı diyor. Çocukluğunun Ramazanlarını özleyen Levent Çebi de elinden geldiği kadar eski Ramazanların tadını çocuklarına da yaşatmak istediğini söylüyor.

Yüzümüz gülmüyor Eski Ramazanlarda yaptığı satışları yapamayan ve "Ramazan gelmesine rağmen satışlar daha bugün yavaş yavaş hareketlenmeye başladı diyen Esnaf Ahmet Kulüp, "Eski Ramazanlardaki gibi değil, insanlar gelip geçiyor, yani kuru kalabalık anlayacağınız. Alanlar da eskisi gibi almıyor, kilo devri kapandı artık yarım kilo 250 gram devri. Ayırca eskiden insanlar alışveriş yaparken güler yüzlülerdi, şimdi ise suratları asık. Durum her gün daha da kötüye gidiyor, bakalım sonumuz ne olacak" diyerek sitem ediyor. Kulüp, eskisi gibi mutlu oldukları Ramazanları özlediklerini dile getiriyor. "Olana da şükrediyoruz ama yine de hiçbir şey eskisi gibi değil" diyen Esnaf Nimetullah Cemiloğlu, "Önceleri Ramazan gelmeden bir iki hafta önce Eminönü hareketlenir, buralara Ramazan bereketi dolardı. İnsanlar alışveriş yapar, gezer, evlerinin yolunu tutardı. Son yıllarda ise ne eski Ramazanların bereketi ne de tadı kaldı şeklinde konuşuyor. Eski Ramazanları özleyen ve yeni Ramazanda yüzü gülmeyen esnaflardan Alper Şalt ise "Ramazanların eskisini özlediğimiz gibi satışların da eskisini özlüyoruz, hiçbir şey eskisi gibi değil anlayacağınız. Vatandaş sadece gezip, tezgahlara bakıp, fiyat araştırması yapmakla yetiniyor" diyor.


'Davul çalmak istiyoruz' Beyoğlu'nda, Ramazan'da faaliyet göstermelerine izin verilmeyen bazı davulcular, sahur vakti davul çalarak karara tepki gösterdi. İstanbul'un Ramazan'da davul çalınmasına izin verilmeyen 9 ilçesinden biri olan Beyoğlu'nun Tophane Tomtom Mahallesi'nde toplanan bazı davulcular, kendilerine izin verilmesi için vatandaşlardan imza topladı. Bu davulcular, daha sonra da sahur vakti aynı mahallede davul çalarak yasak kararınI protesto etti. Davulculardan Sakıp Çelikiş, Beyoğlu'nda davul çalmanın yasaklandığını hatırlatarak, "Biz insanlara bir vesileyiz. Oruç tutana da tutmayana da saygı duymak lazım. Bu bizim geleneğimiz. Bizi rahat bıraksınlar. Eğer gürültüden rahatsız oluyorlarsa, gitsinler sabaha kadar gürültü yapan eğlence yerlerini kapatsınlar. Biz de bu işten ekmek yiyoruz" dedi. Davulcu Gökhan Kayacık da, yasak olmasına rağmen davul çaldıklarını ve yasağın kaldırılmasını istediklerini belirterek, "Senede bir kere davul çalınıyor. Hırsızlık mı yapalım? Beyoğlu Belediye Başkanımız ve kaymakamımız bize sahip çıksın" diye konuştu. Davul sesini duyup sahur yapmak için uyanarak evlerinin camına çıkan bazı vatandaşlar da, 'davulcular sayesinde sahura kalkabildiklerini, bir rahatsızlık duymadıklarını ve ramazanda davul çalma geleneğinin yaşatılması gerektiğini' söylediler. Bazı mahalle sakinleri ise sahurda davul çalınmasından rahatsız olduklarını bildirdiler.


Bandolu Ramazan Ramazan ayı geldiğinde asırlık geleneğini devam ettiren Amasya Belediyesi Bando Takımı, bu yıl da görevinin başında. Şehirden 300 metre yükseklikteki Harşena Dağı üzerindeki Amasya Kalesi'ne tırmanan 15 kişilik bando ekibi, iftar ve sahur konserlerine başladı. Davul zurna çalmanın yasak olduğu kentte, vatandaşlar iftarı ve sahuru bandoya göre yapıyor. İftardan bir buçuk saat önce konser vermeye başlayan bandocular, iftarın yaklaştığını müzikle haber veriyor. Sahur vaktinde ise mahalle mahalle dolaşarak çaldıkları popüler eserlerle şehir halkını sahura kaldırıyor.


Ramazanda gıda denetimsiz kaldı Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Tarım Bakanlığı'nın gıda denetimine ilişkin yönetmeliğinin yürütmesinin durdurulmasıyla, gıda denetimi konusunda boşluk yaşandığına dikkat çekerek, Ramazan'da bu boşluğun faturasını vatandaşın, sağlığıyla ödeyebileceği uyarısında bulundu. Kahveci, dün yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gıda denetimine ilişkin yönetmeliğinin yürütmesini durdurduğunu hatırlattı. Gıda denetiminde boşluk doğduğunu dile getiren Kahveci, gıda denetiminin tam bir kaos içinde olduğunu, Sağlık Bakanlığı'ndan iki yıl önce "büyük bir icraatmış" gibi alınarak Tarım Bakanlığı'na devredilen yetkinin ortada kaldığını dile getirdi. Tarım Bakanlığı'nın zaten denetim yapmadığını kaydeden Kahveci, 200 bin gıda tüketim ve satış noktasının 1 yıldır denetlenmediğinin ortaya çıktığına dikkat çekti. İlgili yönetmeliklere göre bu işletmelerin 2 yılda bir denetlenmesi gerektiğini ifade eden Kahveci, yapılması gereken denetimin yüzde 6'sının gerçekleştiğini bildirdi. Bu durumda ise gıda denetiminin tamamen kontrolden çıktığını belirten Kahveci, Danıştay'ın bile bu konuda yetkili ve görevli Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nca dava konusu yönetmeliğin ortaklaşa hazırlanması ve müşterek çıkarılması gerektiğine dikkat çektiğini hatırlattı. Gıdanın bolca tüketildiği Ramazan ayında denetimdeki kaosun faturasını vatandaşın, sağlığıyla ödeyebileceği uyarısı yapan Kahveci, vatandaşları gıda zehirlenmelerine karşı uyardı.


Karadenizli balıkçılar denizde sahur yaptı Karadenizli balıkçılar bu yıl Ramazan'ı denizde karşıladı. İlk sahurlarını denizde tuttukları mezgit ve hamsi ile yapan balıkçılar, Ramazan'ın kendilerine bereket ve bolluk getirdiğini dile getirdi. Kıyak Kardeşler 1 teknesinin kaptan ve tayfaları bu yılın ilk sahurunda Karadeniz'in ortasındaydı. 20 yıldır denizde olan 15 yıldır kaptanlık yapan Kıyak Kardeşler 1 teknesinin kaptanı Ömer Kılıç, 20 yıldır Ramazan'ı denizde karşıladığını söyledi. Kılıç, "Bu sene benim dileğim kişiler arasındaki kırfınlıkların yanı sıra daha büyük sorunların bir de barış gücü ile bakılıp değerlendirilmesi,. Çünkü insan her yerde her zaman insan. Ama onun kadar da çevresine zararı olan bir başka canlı yok" diye konuştu. Mürettebattan Mehmet Ali Kahraman ise tüm dünyaya çekişmeden uzak günler getirmesini istediğini belirtti.

ÖNCEKİ HABER

İftar için sahurda kuyruğa giriyorlar

SONRAKİ HABER

Dağıtımcımıza saldırı protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa