24 Eylül 2006 21:00

Brecht geleneği hâlâ güncel

Brecht'in 50. ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen Brecht günleri, Goethe Enstitüsü'nün bünyesinde etkinliklerini sürdürecek.

Paylaş
Brecht'in 50. ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen Brecht günleri, Goethe Enstitüsü'nün bünyesinde etkinliklerini sürdürecek. Etkinliği, Brecht'in çalışma arkadaşı yazar, yönetmen ve uzun yıllar Berliner Ensemble'nin genel yayın yönetmenliğini yapmış Manfred Wekwert, Berliner Ensemble'nin oyuncusu ve Manfred Wekwert'in eşi Renate Richter, ünlü Türk oyuncu ve Brecht yorumcusu Zeliha Berksoy düzenledi. Uzun yıllar Brecht ve onun eserlerini yorumlamış Wekwert ile Alman tiyatrosunu ve Brecht'i konuştuk. Bugün dünyada Brecht'in unutulmuş ya da güncelliğini yitirmiş gösterilmesini nasıl yorumluyorsunuz? Brecht bugünlerde, birden bire üzerinde en çok konuşulan ve yazılan sanatçılardan birisi oldu. Ama gerçekler yazılmıyor. Sansasyon yaratmak için karısından ve sevgilisinden bahseden haberler, kitaplar yayınlanıyor. Yaşasaydı bu haberlerden memnun olmazdı. Çünkü bunlar gerçeği yansıtmayan yalan yanlış haberler. 70'li ve 80'li yıllarda insanlar Brecht'ten yorulmuştu. Beckhett daha çok konuşuluyordu. En son Brecht, Beckhett'ten bir oyun planı istemişti. Tabii ki Brecht felsefesi haklı. Ama Beckhett de gerçeği ele alıyor. İkisi de yazı tarzında realist düşünceyi ele alıyor. Filozofik yönden farklılar. Beckhett halktaki ümitsizliğin kapitalizm kaynaklı olduğunu, karşıtlıkları çok iyi anlatmıştı. Brecht'in güncelliğini sizce hala ne sağlıyor? Türkiye'de nasıl bilmiyorum ama biz bu gösteri ile Almanya'yı dolaşıyoruz. Şimdi bu oyun Türkiye'ye uyarlandı. Almanya'da çok farklı bölgeler var. Mesela Bavyera katolik bir yer. Burası Brecht'in geldiği yer. Yıllar önce Bavyera'da Brecht'i istemediler. Hatta onun evini gösteren bir tabela asılmasına bile karşı çıktılar. Oyunlarının sahnelenmesini istemediler. Ama kısa bir süre önce gördük. İnsanların zamanla sosyal durumu kötüleşmiş ve şimdi Brecht'i dinlemek ve izlemek istiyorlar. Aslında Bavyera şu an ne olursa olsun Doğu Almanya'nın çoğu yerinden iyi. Ama eskiye göre durumları kötü. Şimdi artık Brecht'e tamamen kapalı değiller. Sosyal olarak çok büyük farklılıklar ortaya çıktığı zaman Brecht aranıyor. Başka bir örnek olarak İngiltere verilebilir. 70'li yıllarda İngiltere'de Brecht oynanmıyordu. Margaret Thatcher döneminden sonra insanlarda fakirleşme başladı. Daha sonra Brecht yaşamda bir destek ve yardım alabilecekleri bir kaynağa dönüştü. Ne zaman sosyal bakımdan bir çökme olursa o zaman Brecht ortaya çıkıyor. ABD'de de uzun süre Brecht oyunları oynanmadı. Hatta Brecht ordayken bile. Ama şimdi onun oyunlarını Al Pacino oynuyor. Brecht'in sanat-politika ilişkisini nasıl değerlendirirsiniz? Sanatta her zaman politika vardır. Politikasız sanat yoktur. Ama politika içerikli sanat sadece politik temaları işlemek değildir. Brecht'in politika içermeyen oyunları da var. Bu oyunların da amacı insanların içinde bulundukları mutsuzlukları ve huzursuzlukları görmelerini sağlamaktır. Bu duyguları illa ki politik bir oyunla vermek zorunda değilsiniz. Bu bir aşk hikayesi ile de yapılabilir. Brecht'in bir oyununda savaştan çok etkilenmiş bir karakter işlenir. Karakter savaştan bir şey kazanabileceğini düşünüyor. Savaş bittiği halde bitmesini istemiyor çünkü savaştan bir şeyler kazanacağını sanıyor. Böyle bir durum verilince politika yapmaktansa seyirci düşünmeye yönlendiriliyor. Brecht için politika, tiyatronun insanın içinde bulunduğu sorunları ve sosyal durumları içermesidir. Brecht'in tarzı özellikle bir politikaya kötü demek değil de bir şarkıyla durumu anlatmak, sorunlara el atmaktı. Politik anlamda direk şarkıları da var. Ama onun asıl düşüncesi politikanın yer almadığı bir oyun oynarken bile insanları düşünmeye, hissetmeye ve bir şeyler yapmaya yönlendirmekti. Burada iki şarkı söylenecek. Bir tanesi ticari malların satılması ile ilgili. Dünyadaki pazarı eleştiriyor. Bir tane de aşk şarkısı var. O da ilkbahardan söz ediyor. Şarkılardan birisi politik, diğeri değil. Ama ikisi de politik duygular uyandırıyor. İlle de direk bir politik temaya gerek yok. Politika tamamen politik şarkılar yazmak değil. Önemli olan insanlara ümit verebilmek. Doğu Almanya'nın yıkılışından sonra Almanya'da tiyatro ve Brecht Tiyatrosu nasıl gelişti? Berliner Ensemble eski hali ile kalmadı. Milano'dan Giorgio Strechler, Rusya'dan Juri Lubimow adlı iki yönetmen getirmek istedik geçenlerde. Ama politik güçlerden para yardımı alamadık. Bu fikre karşı çıktılar. Biz genç ve gelişimci gençleri bünyemize almak istemiştik. Ama olmadı. Duvar yıkıldıktan sonra birçok tiyatro kapandı. Daha önce 60 tane tiyatro vardı. Şimdi ise 30 kadar tiyatro var. Ayrıca batı tiyatrosu ön plana çıktı. Şu anda Alman tiyatrolarında da bir krizden bahsediliyor. Genç tiyatrocularımız var. Onlar çalışmalarını sürdürüyorlar. Ama yine de belli başlı bir tiyatro yok. Şimdiki Berliner Ensemble normal bir halk tiyatrosu. Bizim öğrencilerimiz de diğer genç oyuncular da güzel işler yapıyorlar. Ben Brecht geleneğinin onlarla devam edeceğini ümit ediyorum.
ZELİHA BERKSOY :
   NE KADAR BRECHT OYNANIRSA O KADAR İYİ! Türkiye'de Brecht uzun bir süredir sahneleniyor. Türkiye'de Brecht'in yorumlanışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Brecht Türkiye'de çok oynandı. Bu da çok güzel bir şey. Ne kadar çok oynansa o kadar iyi. Çünkü Brecht tanınan birisi. Halk tanıyor, tiyatro camiası ilgi gösteriyor. Ama tarihsel süreç içinde farklı yorumlamalar oldu. Bu da belki gerekliydi. Türkiye 70'li yıllarda çok zor dönemlerden geçiyordu. Sonuçta o dönemde daha çirkin, daha sert yorumlar da oldu. Daha sonra yorumlar farklılaştı. Her zaman Brecht'i anlama yönünde bir çaba gösterildi diyebilirim. Bunun içinde yanlış ve eksik olmuş olanlar olabilir. Ama yerinde doğrudur. Çünkü neresinden bakarsanız bakın o metin sizi doğru yere götürür. Doğu Almanya'nın çöküşünden sonra Almanya'da tiyatro nasıl gelişti? Almanya'da şu an rock, pop konserleri var. Dünyada neler oluyorsa Almanya'da da o oluyor. Doğu'da da Batı'da da bunlar oluyor. Ama Brecht Tiyatrosu her gece perdelerini açıyor. Salon da dolu. O ayrı bir şey. Taş yerinde ağırdır derler o yüzden, onun seyircisi hiçbir zaman azalmıyor. Çok çeşitli insanların geldiği ve kendini hep kendi içinde yenileyen bir tiyatrodur. O bakımdan Berliner Ensemble'nin yeri tüm dünyada hala çok farklı. Brecht oyunları da oynanıyor. Başka tiyatrolar da oyunlar sahneliyor. Berliner Ensemble'de başka yazarlara da artık çok yer veriliyor.

ÖNCEKİ HABER

Kader'de Altın Portakal varmış!

SONRAKİ HABER

Akhisar'da bir Roman gecesi...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa