18 Ekim 2006 02:00

Füsun Sayek mücadele
   sözüyle uğurlandı

Türk Tabipleri Birliği eski Başkanı Füsun Sayek, son yolculuğuna "Füsun Abla rahat uyu, mücadele sürecek" sözüyle uğurlandı. Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gelen hekimler, Füsun Ablalarına "Bayrağını devraldık, geleceğe taşıyacağız" diye seslendi. Yaşama, önceki gün veda eden TTB eski Başkanı Füsun Sayek için, dün TTB önünde tören yapıldı. Törene çeşitli illerden Ankara'ya gelen hekimler, Sayek'in ailesi, dostları, parti ve kitle örgütü yöneticileri katıldı. Törene Sağlık Bakanlığı'ndan üst düzey katılım olmaması, çelenk dahi gönderilmemesi tepki topladı. Sayek'in tabutu çok sevdiği kır çiçekleri ile süslenirken, tören sırasında serpiştiren yağmura Füsun Abla'nın ailesi ve mücadele arkadaşlarının gözyaşları eşlik etti. Sayek'in eşi Prof. Dr. İskender Sayek, kızları Selin ve Aylin Sayek taziyeleri kabul etti. Sayek anısına saygı duruşuyla başlayan tören, Sayek'in yaşam öyküsünün anlatılmasıyla devam etti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, törende yaptığı konuşmada "Füsun Sayek yarım yüzyıldır süren devrimci hekim hareketinin en yiğit neferlerinden biriydi. Öfkeyi bile sevgiyle ifade ederdi. Sayek, 1980'den beri sağlık alanını piyasaya devreden anlayışa karşı verilen mücadelede yer aldı. Bu mücadele, bu anlayış değişine kadar devam edecek. Bu duygu onun ışıklar içinde yatması için yanı başında yer alacak" dedi. Füsun Sayek'in okul arkadaşlarından Tülay Kansu, Sayek'in yaşama hep gülümseyerek baktığını belirterek, "Mezuniyet yıllığında 'tatlılığının doğuştan mı, sonradan mı olduğu hep tartışıldı' yazardı. Sevecen bir insan olarak, mücadelenin hep en önünde yer aldı" diye konuştu. Sayek'in dostlarından Şükrü Hatun ise, "Biz anlayarak sevmeyi, çekinmeden yola çıkmayı ondan öğrendik. TTB'ye her geldiğinde yüreğimiz hafiflerdi, bizi birleştirirdi. Söz veriyoruz senden kalan bütün duygu, düşünce ve tutumları yaşamımız boyunca koruyacağız" dedi. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin törene katılmamasını eleştiren Hatun, "O vandal erkekler topluluğu nerede" diye sordu. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Sayek'in hem sağlık, hem de ülke sorunları için mücadele ettiğine dikkat çekerek, "O mücadele azmimizi çoğaltan bir önderdi. Hepimize düşen görev onun onurlu mücadelesini sürdürmektir" dedi.

G(ö)revimiz bitmedi! KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, "Füsun Abla sendikalaşma mücadelesinde hep vardı. Tüm Sağlık-Sen'in kurucu üyesiydi. Eylemlerimizde onun sıcak gülüşü bize mücadele azmi taşırdı" derken, SES Genel Başkanı Köksal Aydın, "Bu son görevimiz değil. Hep birlikte g(ö)revimizi sürdüreceğiz" diye konuştu. TMMOB eski Başkanı Kaya Güvenç, Sayek'in mücadelede öfkeyi sevgiyle birleştirdiğini belirtirken, TİHV Başkanı Yavuz Önen, "Anısı mücadelemize ışık tutacak" dedi. Sağlık muhabirleri adına söz alan Yıldız Yazıcıoğlu, "O bizim de Füsun Ablamızdı" dedi. Törenin ardından Sayek'in tabutu omuzlar üzerinde Maltepe Camii'ne taşındı. Öğle namazının ardından Sayek'in cenazesi toprağa verilmek üzere İskenderun Arsuz'a gönderildi.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Başbakan'a yumurtaya hapis cezası verildi Bir çok ülkede demokratik tepki olarak değerlendirilen yumurta atma eylemi Türkiye'de cezalandırıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Mersin'deki açılış töreni sırasında yumurta attıkları iddiasıyla 9 sanığın 13 yıl 4'er ay hapis cezası istemiyle yargılandığı dava sonuçlandı. Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz yargılanan 9 sanıktan 2'si 1 yıl 2 ay 15'er, 7'si ise 11 ay 20'şer gün hapis cezasına çarptırıldı. Ceza alan ve Halkevi üyesi oldukları belirtilen sanıklardan Mahir Mansuroğlu ve Okay Kınık'ın ceza almalarının gerekçesi, olarak ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret'' gösterildi. İlknur Çevik, Serkan Sağır, Ufuk Kurtulmaz, Şenol Yalçınkaya, Ramazan Tunç, Ozan Gül ve İbrahim Polat ise 11 ay 20'şer gün hapis cezasına çarptırıldı. Fakat bu ceza tekrar suç işlemeyecekleri konusunda kanaat oluşması nedeniyle tecil edildi.

'Suçu başbakan işledi' Halkevleri Genel Sekreteri ve sanık avukatlarından Ender Büyükçulha, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada, kararı hukuki bulmadıklarını söyledi. Müvekkilerinin hakaret suçundan cezalandırıldığını ifade eden Büyükçulha, ''Bir ülkede, Başbakan da olsa herkesin eleştiriye açık olması gerektiğini düşünüyoruz. '' dedi. Büyükçulha, Mersin'de, 11 Şubat tarihinde müvekkillerinin değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bir vatandaşa sarf ettiği sözler nedeniyle suç işlediğini belirtti. Halkevleri 10. Bölge Temsilcisi Sevil Ulaş da Adliye önünde yaptığı açıklamada, üyelerinin ısrarlı mücadelesinin AK Parti tarafından engellenmeye çalışıldığını kaydetti.