03 Kasım 2006 22:00
Trakya kara 'merhaba' dedi
Edirne'de Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava dolayısıyla, tipi şeklinde başlayan kar yağışı etkili olmaya başladı.
Edirne'de Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava dolayısıyla, tipi şeklinde başlayan kar yağışı etkili olmaya başladı. Edirne Meteoroloji Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre, sıcaklığın 3 derece olduğu ilde, kar yağışının öğleden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Kar kalınlığının 3 santimetre olduğunu bildiren yetkililer, yarın yağışın beklenmediğini kaydettiler. Edirne Belediye Başkanlığı ekipleri, kar yağışı nedeniyle vatandaşların sıkıntı yaşamaması için gerekli önlemleri aldıklarını ve çalışmalarını sürdürdüklerini belirttiler. Kırklareli'nde ise geceden bu yana etkili olan kar yağışı nedeniyle, kent merkezinde kar kalınlığı 4 santimetreyi buldu. Hava sıcaklığının en yüksek 4, en düşük eksi 2 derece olduğu ilde, yağışın öğleden sonra etkisini kaybedeceği belirtildi. Kırklareli merkeze bağlı Demirköy ilçesinde kar kalınlığının 10 santimetre, Mahya Tepe'de ise 20 santimetreye ulaştığını belirten yetkililer, ilçede 15 köye elektrik enerjisi verilemediğini bildirdiler. Bulgaristan'la ulaşımı sağlayan Dereköy Gümrük Kapısı'nın kar nedeniyle ulaşıma kapanmaması için ekipler, bölgede kar temizleme çalışmasını sürdürüyor. Kar kalınlığının 20 santimetre olduğu ilçeye bağlı Çağlayık köyünden Dereköy'e taşımalı sistemle gelen öğrenciler, kötü hava koşulları nedeniyle okullarına ulaşamadılar. Tekirdağ-Malkara arasındaki kar yağışının yol açtığı buzlanma nedeniyle bazı araçlar yoldan çıktılar. Kar kalınlığının 10 santimetreyi bulduğu bölgede, zaman zaman ulaşımda aksaklıklar meydana geliyor. Şarköy ilçesinde de gece başlayan fırtına ve yağmurun ardından sabah saatlerinde kar yağışı başladı. İlçeye bağlı Mürefte ve Hoşköy beldelerinde de kar yağışı sürüyor. İlçe merkezinde elektrik hatlarındaki arıza nedeniyle bazı semtlere elektrik verilemiyor.
Kar yağışı ve soğuk hava
Türkiye'yi etkisi altına aldı İstanbul'a mevsimin ilk karı yağdı. Marmara Bölgesi'nde dün akşam etkili olan kar, bu sabah Silivri'den İstanbul'a girdi. Devlet Meteroloji İşleri Genel Müdürlüğü'de bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı. Açıklamada bugün yeni bir soğuk ve yağışlı havanın etkisine girileceği belirtilerek, hava sıcaklığının tüm ülke genelinde 8 ile 10 derece azalacağına dikkat çekildi. Açıklamada şöyle denildi: "Bu nedenle; 3-4 Kasım gecesi Marmara'nın kuzeybatısı ile güney iç kesimleri, Ege'nin kuzeyi ve doğusu, Akdeniz'in kuzeybatısı, İç Anadolu'nun batısı, Karadeniz'in kuzeybatı iç kesimlerinde hafif, yüksek kesimlerde orta kuvvette, 4-5 Kasım gecesi Marmara'nın kuzeybatısı ile güney iç kesimleri, Ege'nin iç kesimleri, Akdeniz'in kuzeyi, İç Anadolu'nun orta ve doğu kesimleri ile Karadeniz'in kıyısı hariç batı kesimlerinde hafif, yüksek kesimlerde orta kuvvette, Ege'nin doğusu, Akdeniz'in kuzeybatısı ile İç Anadolu'nun batısında orta kuvvette, yüksek kesimlerde kuvvetli, 5-6 Kasım gecesi Marmara'nın güneydoğusu, Ege'nin doğusu, Akdeniz'in kuzeyi, Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Anadolu'nun doğusu ile Güneydoğu Anadolu'nun kuzeyinde hafif, yüksek kesimlerde orta kuvvette, İç Anadolu ile Doğu Anadolu'nun orta ve batı kesimlerinde orta kuvvette, yüksek kesimlerde kuvvetli don olayı beklenmektedir."
Bolu Dağı karlı Ankara-İstanbul karayolunun Bolu Dağı kesiminde başlayan kar yağışı nedeniyle ulaşım güçlükle sağlanıyor. D-100 karayolunun Bolu Dağı kesimine, öğleden sonra mevsimin ilk karı düştü. Aniden başlayan ve aralıksız devam eden kar yağışı nedeniyle yola zincirsiz çıkan sürücüler zor anlar yaşadı. Marmara Denizi'nde iki gündür etkili olan fırtına, deniz ulaşımını olumsuz yönde et kiliyor. Saatteki hızı 80 kilometreye ulaşan fırtına, Marmara'da deniz ulaşımını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Boğazlardan geçmek üzere Marmara Denizi'nde seyreden 41 yerli ve yabancı bandıralı şilep ve tanker, fırtına nedeniyle yollarına devam edemeyerek Tekirdağ'ın Şarköy sahillerine demir attı. Gemi personeli de boyu 3 metreyi aşan dalgalar ve yağmur nedeniyle karaya çıkamadı. Bu arada, fırtına nedeniyle İDO'nun saat 07.30'daki Bandırma-Yenikapı, saat 17.15'teki İstanbul-Armutlu-Mudanya deniz otobüsü seferlerinin iptal edildiği belirtildi. Fırtına, Marmara'daki balıkçıları da olumsuz yönde etkiledi. Denize açılan balıkçı tekneleri, fırtına nedeniyle geri dönerek Şarköy, Mürefte ve Hoşköy limanlarına sığındı. Fırtına ağları da parçaladı. Kocaeli'nin Muşikiye beldesi Kartepe Tepesi'ne yılın ilk karı yağdı. Soğuk ve yağmurlu havanın il genelinde bugün de etkili olacağı, sahil kesiminde yağmur, yüksek kesimlerde karla karışık yağmur beklendiği kaydedildi. Türk Kızılay'ı Genel Müdürü Ömer Taşlı, yağışlar nedeniyle Kızılay'da tüm izinlerin kaldırıldığını ve üst düzey alarma geçildiğini belirtti.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
yazı dizisi:susurluk'tan 10 yıl sonraHazırlayan: Serpil Savumlu / Şahin Doğan
Susurluk aydınlatılsaydı Şemdinli yaşanmazdı Susurluk kazasının ardından mafya-devlet-siyasetçi üçgenindeki kirli ilişkileri aralamak için birçok çalışma yapıldı ve bu çalışmalar kamuoyu ile paylaşıldı. İddialarla ilgili rapor hazırlayan MİT, mafya-devlet-siyasetçi ilişkilerini bir bir doğruladı. Eski Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi Fikri Sağlar, Susurluk'u aydınlatmak isteyenlerin bir şekilde engellendiğini belirterek Şemdinli olaylarının Susurluk aydınlatılamadığı için yaşandığına dikkat çekti. Av. Ercan Demir ise çetecilerin kahramanlaştırılmasından yakındı.
2. Susurluk vakası Susurluk kazsından yıllar sonra Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalanması ve ardından yaşananlar "2. Susurluk Vakası" olarak değerlendirildi. Bu kez de karanlık ilişkiler ağı halk tarafından bir araba içinde yakalandı. PKK itirafçısı Veysel Ateş, Başçavuş Özcan İldeniz ve "Mutkili Ali" kod adını kullanan ve Bölge'de yaşanan birçok karanlık olayda parmağı olduğu iddia edilen Astsubay Ali Kaya, Umut Kitabevi'ne attıkları bombanın ardından kaçmaya çalışırken yakayı ele verdi. Şemdinli olaylarının baş kahramanı ve aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından "iyi çocuktur" sözleri ile tanımlanan Ali Kaya'nın, Susurluk'la bağlantılı olduğu dile getirildi. Susurluk raporunu hazırlayan eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın raporunda, Ali Kaya'nın "Bölgedeki birçok eylemde etkin rol oynayan kişilerden biri" olarak isminin geçtiği öne sürüldü.
Faillere suçüstü 9 Kasım 2005 tarihinde Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nde patlayan bomba ve ardından yaşananlarla 'derin devlet' yeniden gündeme geldi. İtirafçı ve astsubaylar tarafından kitabevine atılan bomba sonucu Mehmet Zahit Korkmaz isimli bir kişi hayatını kaybetti, 6 kişi ise yaralandı. Eylemin ardından Şemdinliler, faillerin kullandıkları arabada el bombaları, kaleşnikof silahlar, altı çizili listeler buldu. Şemdinli Cumhuriyet Savcısı, CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan ve birçok yetkilinin faillerin arabasında keşif yaptığı sırada askeri bir araçtan kalabalığa doğru ateş açıldı. Bu sırada Ali Yılmaz isimli vatandaş hayatını kaybetti. Ateş açanın Tanju Çavuş adlı asker olduğu öğrenildi. Bombacıların kullandığı ve Hakkari Jandarma Komutanlığı'nca tahsis edildiği ortaya çıkan araba, Astsubay Ali Kaya adına düzenlenen askeri kimlik, 9 Kasım 2005 günü için düzenlenmiş araç görev kâğıdı, jandarma istihbaratına ait dokümanlar ve isim listesi bulundu.
Savcı görevden alındı Olayı soruşturan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, hazırladığı iddianamede, Ali Kaya için "İyi çocuk" diyen Büyükanıt'ın adını da geçirince kıyamet koptu. İddianamesi mahkeme tarafından kabul edilen Sarıkaya, görevinden alındı. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Kaya ve İldeniz'e "adam öldürmek", "çete kurmak" ve "adam öldürmeye teşebbüs etmek" suçlarından verilen 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklar hakkında verilen cezanın usul eksikliği ve eksik soruşturma nedeniyle esastan bozulmasını istedi. Karar önümüzdeki günlerde verilecek.
Hırsız evin içinde Patlamanın meydana geldiği kitabevinin sahibi Seferi Yılmaz ise, "PKK'ya yardım ve yataklık suçundan" tutuklanarak cezaevine konuldu. Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu'na verdiği ifade de, "Hırsız evin içinde" diyen İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun da hükümet tarafından görevinden alındı.
KAHRAMANLAŞTIRILIYORLAR Ercan Demir (İzmir Barosu Eski Çetelere Karşı Hukukun Üstünlüğü Komisyonu Üyesi): Çete içinde olanlar kahramanlaştırıldı. Kurtlar Vadisi gibi serenomilerle çeteler normalleştiriliyor. Devlet adına birileri kendine görev çıkarak bazı işler yapar oldu. Şemdinli'de yaşandığı gibi Genelkurmay Başkanı'na kadar üst düzey yetkililer tarafından sahipleniliyor. Susurluk'ta insanlar çetelere karşı bir tepki ortaya koydu. Ama şimdi çeteler savunuluyor. DSP ve CHP ulusalcılık adına geliştirdiği politikalarla hukuk kuralarının dışında da devletin çeşitli eylemler yapabileceğini ve Kürt-Ermeni düşmanlığı yapılmasını savunur oldular. Yapılması gereken çetelere karşı demokratik bir muhalefetin yaratılmasıdır.
İYİ ÇOCUKLAR TÜKENMİYOR Fikri Sağlar ( Eski Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi) : Susurluk'u geride bıraktığımız 10 yıla dönüp baktığımızda olayın aydınlatılması için maalesef önemli bir adım atılmamış. Susurluk'u ve ilişkilerini açığa çıkarması gerekenler üzerine düşeni yapmazken olayın aydınlatılması için çaba sarf edenler ise engellenmek istendi. Olayın aydınlatılması bir yana ilişki içinde bulunanlar kahraman ilan edilmek istendi. Susurluk'un takipçisi de kalmadı. Meclis'te birçok konu için çeşitli komisyonlar kurulurken Susurluk için bir komisyon oluşturup gerçekleri açığa çıkarmak tercih edilmedi. Yaşananlar ülkenin demokrasisi ve hukuku açısından düşündürücüdür. Susurluk'ta birçok ilişki açığa çıkmışken, Şemdinli'de suçüstü yapılmışken, olayların üzeri çeşitli biçimlerde kapatıldı. Daha altı ay önce birçok çete ortaya çıktı. Bu çetelerin içerisinde bulunanların büyük çoğunlu da polis ve asker kökenli kişiler. Bu insanlar devletin sırlarını istedikleri saunalarda konuşabiliyor, kendilerine görevler çıkararak yasadışı işler yapabiliyorlar. Ortaya çıkan çeteler Susurluk'un çözümsüzlüğünün de bir ürünüdür aslında. Tansu Çiller, çete bağlantılı kişileri kahraman ilan edebiliyor veya mahkeme tarafından suçlu bulunan Korkut Eken'i, Doğan Güreş sahiplenebiliyor. Şemdinli'de yakalananlara Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt "Tanırım iyi çocuklardır" deyip sahip çıkabiliyor. Bunlar birilerinin kendini hukukun üstünde gördüğünü ortaya koyuyor. Yargı, siz nasıl suçluları översiniz, bunlarla ilişkileriniz nedir deyip çeteleri övenleri yargılayamıyor. Dizilerle ve yetkililerin çeteleri kahraman ilan etmesiyle, insanlar suça teşvik ediliyor. Susurluk'un arka yüzünü anlatan Kod Adı isimli bir dizi yapıyoruz ama kimse bunu tartışma gereği görmüyor. Kurtlar Vadisi gibi çete ilişkilerini öven dizilerle yakından ilgilenilirken gerçekleri ortaya koyan bir dizi iyi veya kötü yönleri ile tartışılmıyor. Susurluk, Şemdinli gibi derin ilişkileri ortadan kaldırmanın tek yolu demokrasinin ve hukukun egemen olduğu bir ülke için mücadele vermek ve bunun için mücadele verenleri desteklemekten geçiyor.
MİT'İN SUSURLUK DOĞRULARI Çatlı'nın Ali Yasak ve Bucak aşireti mensupları ili ilişkili olduğu iddiası: Çatlı'nın Ali Yasak ve Bucak aşireti mensupları ile ilişkili olduğu, şahısların beyanları ile doğrulanmıştır. Çatlı'nın emniyet mensupları ile ilişkisi olduğu iddiası: Ağar'ın, kazadan sonra, ``Hüseyin Kocadağ'ın Çatlı'yı güvenlik kuvvetlerine teslim etmeye gittiğini, bu nedenle aynı arabada buluduğunu'' açıklamasına karşın, Sedat Bucak'ın ``Kocadağ'ın Çatlı'yı Mehmet Özbay adı ile tanıdığını'' belirtmesi, Ağar'ın konuyla ilgili beyanları ile çelişmiştir. Ancak mevcut birliktelik dahi Çatlı'nın Emniyet'le ilişkisi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Çatlı'nın 12 Eylül 1980 öncesi Ağca ile ilişkisi olduğu iddiası: Çatlı'nın Ağca ile ilişkisi 1978 yılından beri bilinmektedir. Mart 1995 tarihinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'e yönelik darbeyi, Tansu Çiller'in onayı ile dönemin Türk cumhuriyetlerinden sorumlu Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, Emniyet Genel Müdürü Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken planlamış, ancak MİT'in olayı Süleyman Demirel'e bildirmesi ve Cumhurbaşkanı'nın da Aliyev'i haberdar etmesi ile darbe girişimi başarısızlığa uğramıştır.
Yeşil tartışmaları Susurluk'taki kazadan sonra deşifre olan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım da "yakalandı", "öldürüldü" haberleri gazete sayfalarında ve kamuoyunda yıllarca tartışıldı. 10 yıl sonra kamuoyu Yeşil'in yaşamadığı yönünde ısrarla ikna edilmeye çalışılırken resmi kayıtlar Yeşil'in yani Mahmut Yıldırım'ın hala yaşadığını gösterdi. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın sözlerini resmi kayıtlar yalanladı. "14599729242" TC kimlik nosuna sahip Yıldırım'ın Bingöl'ün Solhan İlçesi Yenidal Köyü'ne kayıtlı olduğu bilgiler arasında yeraldı. YARIN: Susurluk size ne hatırlatıyor
Kar yağışı ve soğuk hava
Türkiye'yi etkisi altına aldı İstanbul'a mevsimin ilk karı yağdı. Marmara Bölgesi'nde dün akşam etkili olan kar, bu sabah Silivri'den İstanbul'a girdi. Devlet Meteroloji İşleri Genel Müdürlüğü'de bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı. Açıklamada bugün yeni bir soğuk ve yağışlı havanın etkisine girileceği belirtilerek, hava sıcaklığının tüm ülke genelinde 8 ile 10 derece azalacağına dikkat çekildi. Açıklamada şöyle denildi: "Bu nedenle; 3-4 Kasım gecesi Marmara'nın kuzeybatısı ile güney iç kesimleri, Ege'nin kuzeyi ve doğusu, Akdeniz'in kuzeybatısı, İç Anadolu'nun batısı, Karadeniz'in kuzeybatı iç kesimlerinde hafif, yüksek kesimlerde orta kuvvette, 4-5 Kasım gecesi Marmara'nın kuzeybatısı ile güney iç kesimleri, Ege'nin iç kesimleri, Akdeniz'in kuzeyi, İç Anadolu'nun orta ve doğu kesimleri ile Karadeniz'in kıyısı hariç batı kesimlerinde hafif, yüksek kesimlerde orta kuvvette, Ege'nin doğusu, Akdeniz'in kuzeybatısı ile İç Anadolu'nun batısında orta kuvvette, yüksek kesimlerde kuvvetli, 5-6 Kasım gecesi Marmara'nın güneydoğusu, Ege'nin doğusu, Akdeniz'in kuzeyi, Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Anadolu'nun doğusu ile Güneydoğu Anadolu'nun kuzeyinde hafif, yüksek kesimlerde orta kuvvette, İç Anadolu ile Doğu Anadolu'nun orta ve batı kesimlerinde orta kuvvette, yüksek kesimlerde kuvvetli don olayı beklenmektedir."
Bolu Dağı karlı Ankara-İstanbul karayolunun Bolu Dağı kesiminde başlayan kar yağışı nedeniyle ulaşım güçlükle sağlanıyor. D-100 karayolunun Bolu Dağı kesimine, öğleden sonra mevsimin ilk karı düştü. Aniden başlayan ve aralıksız devam eden kar yağışı nedeniyle yola zincirsiz çıkan sürücüler zor anlar yaşadı. Marmara Denizi'nde iki gündür etkili olan fırtına, deniz ulaşımını olumsuz yönde et kiliyor. Saatteki hızı 80 kilometreye ulaşan fırtına, Marmara'da deniz ulaşımını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Boğazlardan geçmek üzere Marmara Denizi'nde seyreden 41 yerli ve yabancı bandıralı şilep ve tanker, fırtına nedeniyle yollarına devam edemeyerek Tekirdağ'ın Şarköy sahillerine demir attı. Gemi personeli de boyu 3 metreyi aşan dalgalar ve yağmur nedeniyle karaya çıkamadı. Bu arada, fırtına nedeniyle İDO'nun saat 07.30'daki Bandırma-Yenikapı, saat 17.15'teki İstanbul-Armutlu-Mudanya deniz otobüsü seferlerinin iptal edildiği belirtildi. Fırtına, Marmara'daki balıkçıları da olumsuz yönde etkiledi. Denize açılan balıkçı tekneleri, fırtına nedeniyle geri dönerek Şarköy, Mürefte ve Hoşköy limanlarına sığındı. Fırtına ağları da parçaladı. Kocaeli'nin Muşikiye beldesi Kartepe Tepesi'ne yılın ilk karı yağdı. Soğuk ve yağmurlu havanın il genelinde bugün de etkili olacağı, sahil kesiminde yağmur, yüksek kesimlerde karla karışık yağmur beklendiği kaydedildi. Türk Kızılay'ı Genel Müdürü Ömer Taşlı, yağışlar nedeniyle Kızılay'da tüm izinlerin kaldırıldığını ve üst düzey alarma geçildiğini belirtti.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
yazı dizisi:susurluk'tan 10 yıl sonraHazırlayan: Serpil Savumlu / Şahin Doğan
Susurluk aydınlatılsaydı Şemdinli yaşanmazdı Susurluk kazasının ardından mafya-devlet-siyasetçi üçgenindeki kirli ilişkileri aralamak için birçok çalışma yapıldı ve bu çalışmalar kamuoyu ile paylaşıldı. İddialarla ilgili rapor hazırlayan MİT, mafya-devlet-siyasetçi ilişkilerini bir bir doğruladı. Eski Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi Fikri Sağlar, Susurluk'u aydınlatmak isteyenlerin bir şekilde engellendiğini belirterek Şemdinli olaylarının Susurluk aydınlatılamadığı için yaşandığına dikkat çekti. Av. Ercan Demir ise çetecilerin kahramanlaştırılmasından yakındı.
2. Susurluk vakası Susurluk kazsından yıllar sonra Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalanması ve ardından yaşananlar "2. Susurluk Vakası" olarak değerlendirildi. Bu kez de karanlık ilişkiler ağı halk tarafından bir araba içinde yakalandı. PKK itirafçısı Veysel Ateş, Başçavuş Özcan İldeniz ve "Mutkili Ali" kod adını kullanan ve Bölge'de yaşanan birçok karanlık olayda parmağı olduğu iddia edilen Astsubay Ali Kaya, Umut Kitabevi'ne attıkları bombanın ardından kaçmaya çalışırken yakayı ele verdi. Şemdinli olaylarının baş kahramanı ve aynı zamanda Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından "iyi çocuktur" sözleri ile tanımlanan Ali Kaya'nın, Susurluk'la bağlantılı olduğu dile getirildi. Susurluk raporunu hazırlayan eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın raporunda, Ali Kaya'nın "Bölgedeki birçok eylemde etkin rol oynayan kişilerden biri" olarak isminin geçtiği öne sürüldü.
Faillere suçüstü 9 Kasım 2005 tarihinde Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nde patlayan bomba ve ardından yaşananlarla 'derin devlet' yeniden gündeme geldi. İtirafçı ve astsubaylar tarafından kitabevine atılan bomba sonucu Mehmet Zahit Korkmaz isimli bir kişi hayatını kaybetti, 6 kişi ise yaralandı. Eylemin ardından Şemdinliler, faillerin kullandıkları arabada el bombaları, kaleşnikof silahlar, altı çizili listeler buldu. Şemdinli Cumhuriyet Savcısı, CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan ve birçok yetkilinin faillerin arabasında keşif yaptığı sırada askeri bir araçtan kalabalığa doğru ateş açıldı. Bu sırada Ali Yılmaz isimli vatandaş hayatını kaybetti. Ateş açanın Tanju Çavuş adlı asker olduğu öğrenildi. Bombacıların kullandığı ve Hakkari Jandarma Komutanlığı'nca tahsis edildiği ortaya çıkan araba, Astsubay Ali Kaya adına düzenlenen askeri kimlik, 9 Kasım 2005 günü için düzenlenmiş araç görev kâğıdı, jandarma istihbaratına ait dokümanlar ve isim listesi bulundu.
Savcı görevden alındı Olayı soruşturan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, hazırladığı iddianamede, Ali Kaya için "İyi çocuk" diyen Büyükanıt'ın adını da geçirince kıyamet koptu. İddianamesi mahkeme tarafından kabul edilen Sarıkaya, görevinden alındı. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Kaya ve İldeniz'e "adam öldürmek", "çete kurmak" ve "adam öldürmeye teşebbüs etmek" suçlarından verilen 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklar hakkında verilen cezanın usul eksikliği ve eksik soruşturma nedeniyle esastan bozulmasını istedi. Karar önümüzdeki günlerde verilecek.
Hırsız evin içinde Patlamanın meydana geldiği kitabevinin sahibi Seferi Yılmaz ise, "PKK'ya yardım ve yataklık suçundan" tutuklanarak cezaevine konuldu. Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu'na verdiği ifade de, "Hırsız evin içinde" diyen İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun da hükümet tarafından görevinden alındı.
KAHRAMANLAŞTIRILIYORLAR Ercan Demir (İzmir Barosu Eski Çetelere Karşı Hukukun Üstünlüğü Komisyonu Üyesi): Çete içinde olanlar kahramanlaştırıldı. Kurtlar Vadisi gibi serenomilerle çeteler normalleştiriliyor. Devlet adına birileri kendine görev çıkarak bazı işler yapar oldu. Şemdinli'de yaşandığı gibi Genelkurmay Başkanı'na kadar üst düzey yetkililer tarafından sahipleniliyor. Susurluk'ta insanlar çetelere karşı bir tepki ortaya koydu. Ama şimdi çeteler savunuluyor. DSP ve CHP ulusalcılık adına geliştirdiği politikalarla hukuk kuralarının dışında da devletin çeşitli eylemler yapabileceğini ve Kürt-Ermeni düşmanlığı yapılmasını savunur oldular. Yapılması gereken çetelere karşı demokratik bir muhalefetin yaratılmasıdır.
İYİ ÇOCUKLAR TÜKENMİYOR Fikri Sağlar ( Eski Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi) : Susurluk'u geride bıraktığımız 10 yıla dönüp baktığımızda olayın aydınlatılması için maalesef önemli bir adım atılmamış. Susurluk'u ve ilişkilerini açığa çıkarması gerekenler üzerine düşeni yapmazken olayın aydınlatılması için çaba sarf edenler ise engellenmek istendi. Olayın aydınlatılması bir yana ilişki içinde bulunanlar kahraman ilan edilmek istendi. Susurluk'un takipçisi de kalmadı. Meclis'te birçok konu için çeşitli komisyonlar kurulurken Susurluk için bir komisyon oluşturup gerçekleri açığa çıkarmak tercih edilmedi. Yaşananlar ülkenin demokrasisi ve hukuku açısından düşündürücüdür. Susurluk'ta birçok ilişki açığa çıkmışken, Şemdinli'de suçüstü yapılmışken, olayların üzeri çeşitli biçimlerde kapatıldı. Daha altı ay önce birçok çete ortaya çıktı. Bu çetelerin içerisinde bulunanların büyük çoğunlu da polis ve asker kökenli kişiler. Bu insanlar devletin sırlarını istedikleri saunalarda konuşabiliyor, kendilerine görevler çıkararak yasadışı işler yapabiliyorlar. Ortaya çıkan çeteler Susurluk'un çözümsüzlüğünün de bir ürünüdür aslında. Tansu Çiller, çete bağlantılı kişileri kahraman ilan edebiliyor veya mahkeme tarafından suçlu bulunan Korkut Eken'i, Doğan Güreş sahiplenebiliyor. Şemdinli'de yakalananlara Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt "Tanırım iyi çocuklardır" deyip sahip çıkabiliyor. Bunlar birilerinin kendini hukukun üstünde gördüğünü ortaya koyuyor. Yargı, siz nasıl suçluları översiniz, bunlarla ilişkileriniz nedir deyip çeteleri övenleri yargılayamıyor. Dizilerle ve yetkililerin çeteleri kahraman ilan etmesiyle, insanlar suça teşvik ediliyor. Susurluk'un arka yüzünü anlatan Kod Adı isimli bir dizi yapıyoruz ama kimse bunu tartışma gereği görmüyor. Kurtlar Vadisi gibi çete ilişkilerini öven dizilerle yakından ilgilenilirken gerçekleri ortaya koyan bir dizi iyi veya kötü yönleri ile tartışılmıyor. Susurluk, Şemdinli gibi derin ilişkileri ortadan kaldırmanın tek yolu demokrasinin ve hukukun egemen olduğu bir ülke için mücadele vermek ve bunun için mücadele verenleri desteklemekten geçiyor.
MİT'İN SUSURLUK DOĞRULARI Çatlı'nın Ali Yasak ve Bucak aşireti mensupları ili ilişkili olduğu iddiası: Çatlı'nın Ali Yasak ve Bucak aşireti mensupları ile ilişkili olduğu, şahısların beyanları ile doğrulanmıştır. Çatlı'nın emniyet mensupları ile ilişkisi olduğu iddiası: Ağar'ın, kazadan sonra, ``Hüseyin Kocadağ'ın Çatlı'yı güvenlik kuvvetlerine teslim etmeye gittiğini, bu nedenle aynı arabada buluduğunu'' açıklamasına karşın, Sedat Bucak'ın ``Kocadağ'ın Çatlı'yı Mehmet Özbay adı ile tanıdığını'' belirtmesi, Ağar'ın konuyla ilgili beyanları ile çelişmiştir. Ancak mevcut birliktelik dahi Çatlı'nın Emniyet'le ilişkisi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Çatlı'nın 12 Eylül 1980 öncesi Ağca ile ilişkisi olduğu iddiası: Çatlı'nın Ağca ile ilişkisi 1978 yılından beri bilinmektedir. Mart 1995 tarihinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'e yönelik darbeyi, Tansu Çiller'in onayı ile dönemin Türk cumhuriyetlerinden sorumlu Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, Emniyet Genel Müdürü Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken planlamış, ancak MİT'in olayı Süleyman Demirel'e bildirmesi ve Cumhurbaşkanı'nın da Aliyev'i haberdar etmesi ile darbe girişimi başarısızlığa uğramıştır.
Yeşil tartışmaları Susurluk'taki kazadan sonra deşifre olan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım da "yakalandı", "öldürüldü" haberleri gazete sayfalarında ve kamuoyunda yıllarca tartışıldı. 10 yıl sonra kamuoyu Yeşil'in yaşamadığı yönünde ısrarla ikna edilmeye çalışılırken resmi kayıtlar Yeşil'in yani Mahmut Yıldırım'ın hala yaşadığını gösterdi. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın sözlerini resmi kayıtlar yalanladı. "14599729242" TC kimlik nosuna sahip Yıldırım'ın Bingöl'ün Solhan İlçesi Yenidal Köyü'ne kayıtlı olduğu bilgiler arasında yeraldı. YARIN: Susurluk size ne hatırlatıyor