Mutki’de çıkan kemiklerin bir anlamı yok mu?

Kaybedilen yakınları için 304. haftada da Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, Bitlis’in Mutki İlçesi’nde yeraltında insan kemikleri çıkmasına rağmen kamuoyundaki sessizliğe tepki gösterdi.
Kayıp yakınlarının eylemine BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, eski DEP Milletvekili Mahmut Alınak ve çok sayıda aydın destek oldu. Bu hafta kayıp yakınlarından Ahmet Kaya’nın kızı Emine Kaya, İsmail Şahin’in eşi Kiraz Şahin, Nurettin Yedigül’ün kardeşi Muzzaffer Yedigül ve Tolga Baykal Ceylan’ın annesi Kadriye Ceylan kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanmasını talep eden birer konuşma yaptı. Oğlunun kaybedildiği gündem bu güne tek bir kimliği olduğunu, bu kimliğinin de Cumartesi Annesi kimliği olduğunu belirten Ceylan, “Bu kimliği ben seçmedim, bana bu kimliği verdiler. Oğlumu benden aldılar. Oğlumun kanıyla bu kimliği benim anlıma yazdılar” dedi.
Haftanın basın açıklamasını okuyan İHD Şube Cezaevleri Komisyonu üyesi Besime Aksoy, İstanbul’da kaybedilen İsmail Şahin’in kaybediliş hikâyesini anlattı.
‘BURANIN SESİNE
KULAK VEREN YOK’
BDP Milletvekili Tuncel ise, Bitlis’in Mutki ilçesinde çok sayıda kişiye ait kemiklerin askeriyeye ait çöplükten topraktan çıkartılmasına tepkisizliği eleştirerek, “Türkiye’de bunun bir anlamı yok. Bu olay demokratik ülkelerde olsaydı büyük tepkiye neden olurdu” dedi. Tuncel, “Ne yazık ki ailelerin, annelerimizin bu sesine kulak veren yok. Hâlâ Ankara büyük bir sessizlik içerisinde. Ancak Türkiye’de bazı gelişmeler oluyor. Bugünlerde Mutki’de toplu mezarlar açılıyor. Orada da aslında birçok aile kendi çocuklarının kemiklerine ulaşmış durumda. En azından yıllardır nerede olduklarını bilmediği çocuğunun kemiklerine ulaşacak belki. Başka toplumlarda olsaydı, demokratik ülkelerde olsaydı sanırım bu büyük bir tepkiye neden olurdu. Ama ne yazık ki Türkiye’de topraktan çıkan kemiklerin bir anlamı yok. Türkiye’de kayıpların da insanların da bir anlamı yok aslında. O yüzdendir ki anneler yaz kış demeden her cumartesi burada oturduğunda seslerini duyanlar sadece belli bir kesim oluyor. O da gerçekten kayıtları olanlar, bu savaşta mağdur olanlar ya da muhalefette olanlar için bir anlam ifade ediyor. Ama bu ülkeyi yönetenler bunları görmüyor. Bu ciddi bir sorun. Artık buna ‘yeter’ demek gerekiyor” diye konuştu.
(İSTANBUL)