22 Ocak 2011 00:00

Ardahan’ın can damarlarını yok etmek istiyorlar

Ardahan’da Kura Nehri tünellerle başka bir havzaya aktarılmak isteniyor. Bu amaçla bölgede baraj yapılması gündemde. Kura-Çoruh Enerji Grubu tarafından hazırlanan Beşikkaya Barajı projesi ihale aşamasına geldi.

Paylaş

Ardahan’da Kura Nehri tünellerle başka bir havzaya aktarılmak isteniyor. Bu amaçla bölgede baraj yapılması gündemde. Kura-Çoruh Enerji Grubu tarafından hazırlanan Beşikkaya Barajı projesi ihale aşamasına geldi. İlgili bakanlıklar yapılan barajın sadece sulama amaçlı olduğunu söylese de projenin HES projesi olduğu belirtiliyor. Üstelik barajda toplanan suyun, Çoruh havzasına aktarılması gündemde.
KURA NEHRİ’NİN KURUMAMASI İÇİN
Ardahanlılar ise sadece kendilerini değil, Azarbeycan ve Gürcistan’ı da etkileyen projeye karşı mücadele ediyorlar. Projeye karşı hem hukuki, hem de kitlesel eylemler yapılarak bölgenin can damarlarının kurutulmaması için mücadele ediyorlar.
Kura Nehri’nin kurutulmaması için Ulgar Tekin Şentürk tarafından Ankara 15. İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma istemli olarak açılan dava Ardahan İli Sosyal Kültür ve Yardımlaşma Derneği de müdahil olarak katıldı ancak mahkeme işlemin idari davaya konu olamayacağına hükmederek davayı reddetti.
Başta İstanbul’daki Ardahanlılar dernekleri olmak üzere tüm Kars ve yöresi köy dernekleri ve federasyonları 16 Ocak’ta büyük miting yaparak ilk tepkilerini ortaya koydular.
AKP HEM İNSANA HEM DOĞAYA DÜŞMAN
Görüştüğümüz yöre derneklerini üye ve yöneticileri, AKP iktidarının yaptıklarıyla hem insana hem de doğaya düşman olduklarına dikkat çektiler.
Göle Derneği üyesi Yılmaz Kurun, temiz suların özel sektörün emrine verildiğini söyledi. “Güzelim Sazan balıklarımız yok ediliyor. Tüm Ardahan ve yöresi göçe zorlanıyor. Çam ormanımız, meralarımız, çayırlıklarımız yok ediliyor. Hayvancılık yok ediliyor. Onun için kurbanlıklar bile ithal ediliyor” diyen Kurun, “Bu nasıl bir politika. Biz AKP’ye de HES lere de izin vermeyeceğiz” dedi.
HALK AÇLIK VE SEFALET İÇİNDE
Çıldır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesi Kazım Sarıçam ise HES lerin Dünya Su Forumunun Türkiye ile ilgili bir projesi olduğunu vurgulayarak, “Suyumuz ticarileştirilerek, biz aç ve sefil bırakılmak isteniyoruz” diye konuştu.Tüm bölgelerde enerji şirketleri ve yandaş firmalar zengin olacak diye doğa ve çevre katliamı yapılmak istendiğini dile getiren Sarıçam, buna izin vermeyeceklerini, tüm Türkiye’deki Kars ve Ardahanlılar olarak toplanıp nehrin yataklarını işgal edeceklerini belirtti.
“HES projesi Kura Nehri için bir tuzaktır” diyen Ardahan Kartal Soğanlık Derneği üyesi Şinasi Akmeşe, asıl amacın suyun ticarileştirilmesi olduğunu kaydetti. Bu projenin hayata geçmesi durumunda Türkiye’nin artık doğal sığır eti yiyemeyeceğini belirten Akmeşe, “Dışa daha bağımlı hale gelecek. İthalat alıp başını gidecek” dedi. Akmeşe, AKP Hükümeti’nin Ardahanlıları hiçe saydığını söyleyerek, “Biz Munzur vadisi için, Fırtına deresi için, Kaz Dağları için mücadele edenlerle birleşeceğiz ve HES lere geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.
AKP’YE GÜNÜNÜ GÖSTERECEKLER
Kars Susuzlular Derneği üyesi Mehmet Yıldırım Meral ise AKP’nin havadaki oksijeni bile paraya bağlamaya çalıştığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Onlar için hayvancılık yok olmuş, doğa, tarih, sanat yok olmuş hiçbir kıymeti yok. Karslılar bir bütün olarak Kura’nın yok edilmesine seyirci kalamazlar. Seçimde AKP’ye gününü gösterecekler.”
HES’in kendilerine bir şey kazandırmayacağını belirten Posof Derneği üyesi Hanifi Sıtkı Güleç de tüm Kars ve Ardahanlıları birleşmeye ve bu projeye dur demeye çağırdı. (İstanbul/EVRENSEL)


NELERE YOL AÇACAK?
*Kura Nehri üzerinde yapımına başlanan Kayabeyi ve Köroğlu ( Kotanlı) barajlarından sonra Gürcistan ile Türkiye’nin ortaklaşa yapılmasına karar verdiği Gürtürk barajına yeteri kadar su bırakılmayacağından bu barajların verimliliği düşecek.
*Su aktarımı için ormanlık alanda uzun bir tünel açılacağından, çok sayıda çam ağacı kesilerek orman tahrip edilecek.
*Çıkan kaya ve toprak birikintileri ile doğa tahrip edilecek.
*Kura Nehrinin suyu israf edilecek.
*Tünel güzergahı depreme dayanıklı bir bölge değil.
*İzlenen yöntemle maliyet aşırı miktarda artacak.
*Ardahan ilinde sulanması gereken binlerce dönüm arazinin çoğu yine sulanamayacak.
*Havzalar arası su aktarımı yapılması ulusal ve uluslararası kurallara göre doğru ve yasal olmadığı gibi, doğal dengeyi de bozacak.
*Kura Nehri kışın donmakta, yaz aylarında ise son derece azalmaktadır. Başka havzalara aktarılacak kadar bol suyu yok.
*Projede dere yatağına hiç can suyu bırakılmadığı anlaşılmaktadır.
*Ardahan ili Türkiye’nin en iyi çayır ve mera alanlarına sahiptir. Bu alanlara Kura Nehri hayat vermektedir. Hayvancılığın yoğun yapıldığı bu ilde hayvanlar çayır ve meralardan doğal olarak beslenmektedirler.
*Kura’nın kendine has lezzetli sazanları tehlikeye girecek.
*Kura Vadisi’ndeki kalem gibi dümdüz, uzun sarıçam ormanları ve burada barınan yaban hayvanlarının da sonu gelecek.
*Kura suyu başka havzalara aktarılınca arıcılık, tarım ve hayvancılık olumsuz etkilenecek, doğadaki ekosistemi tahrip olacak, göçmen kuşlar, geçiş güzergahını kaybedecek.
Haşim Demir
ÖNCEKİ HABER

Dünyanın yeni bir müziğe ihtiyacı var

SONRAKİ HABER

AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa