9 Ocak 2011 00:00

YAŞAMIN KIYISINDA


Bazı filmler vardır sert bir konu, sarsıcı bir anlatım ile izleyicisini çarpar; bazı filmlerse sakin, dingin bir hikaye içinde insanı arar. Fatih Akın'ın 2007 yapımı filmi "Yaşamın Kıyısında" (Auf der anderen Seite) işte böyle bir film. Aslında filmin odağında "ölüm" var. Üç bölüm halinde kurgulanan filmde, hem birbirinin içinde, hem de "kıyısında" kalmış hayatlar, başarılı bir kurguyla aktarılıyor.
Başlıca rollerde Tuncel Kurtiz, Nurgül Yeşilçay, Almanya'da yaşayan Nursel Köse'nin yanı sıra, Türkiye'deki sahnelerde Yeni Sinemacılar ağırlığı hissediliyor. Erkan Can, Önder Çakar filmde "kısa" rollerde de olsa kendilerini gösteriyorlar. Ünlü oyuncu Nejat İşler'in de bir sahnesi olduğunu ekleyelim.
"Yeter'in Ölümü", "Lotte'nin Ölümü" ve "Diğer Taraf" adlı üç bölüm, zamansal olarak da birbiriyle geçişti. Her bölümde bir sonraki bölüme dair ipuçları veriyor Fatih Akın. Kurgunun yanı sıra yaratılan karakterler oldukça başarılı.
Trabzonlu bir gurbetçi olan "Ali" karakteri, Tuncel Kurtiz'in oyunculuğuyla, belirgin bir hale bürünüyor. Yarı sempatik, yarı itici; bir yanı babacan, diğer yanı "seks düşkünü" bir karakter çıkıyor ortaya. Seks işçisi Yeter ise, Türkiye'deki kızını okutmak için büyük fedakarlıklara katlanmış bir kadın.
Kocasını Maraş Katliamı'nda kaybetmiş; tüm çabası "Kızım okusun" olan bir kadın. Tıpkı, "Ali" gibi. O da, üniversitede hoca olan oğluyla gurur duyuyor. Yeter'in kızı Ayten ise, annesinin sandığının aksine yasadışı bir örgütün militanı. Tıpkı, onun annesini ayakkabıcıda çalışıyor sanması gibi...
Yeter'in Ali tarafından öldürülmesiyle yol hikayeleri de başlıyor. Ali'nin Almanca profesörü olan oğlu Nejat, biraz kızı için fahişelik yapan kadına saygısından kızını bulmak için; biraz da Türkiye merakıyla İstanbul'a geliyor ve yerleşiyor. Polisin aradığı Ayten ise, Almanya yolunu tutuyor. Akıp giden hayatın içinde Ayten'in lezbiyen sevgilisi Lotte de hikayenin içine dahil oluyor ve olayların gelişimi içinde o da İstanbul'un yolunu tutuyor. Almanya'dan İstanbul'u yapılan yolculuklarda, Türkiye gerçeği ile yüzleşiyorlar kuşkusuz. Ama anlatılan bir ülkeden diğer ülkeye yapılan yolculuklardan ziyade, "hayatın anlamını arama" amacıyla çıkılan yolculuklar sanki. Nejat da, Lotte de bu yolculuklarda kendi gerçeklerini, kendi benliklerini arıyorlar aslında.
İki ölüm etrafında yeniden biçimlenen hayatlar var "Yaşamın Kıyısında"da. Yaşam akıp giderken görmekte zorladıklarımız, "ölüm" ile birlikte görünür oluyor. Özlem, sevgi, dostluk gibi bağlar hatırlanıyor, hatırlatılıyor. Filmin ana yapısının da "çarpıcı", "aksiyonu bol", "didaktik" değil; aksine dingin olduğunu söylemekte fayda var.
Anlatılanlar ne kadar sert olsa da, hayatın sakin ritmi içinde hikaye akıp gidiyor. Yoksa, cinsel tercihten, politik tercihlere aykırı sayılan konular; seks işçisi ile Trabzonlu göçmen işçi gibi "buluşmaz" sanılan kavuşmalar; Türkiye'deki Alman kitapçı ile Almanya'daki Türk Almanca profesörü gibi zıtlıklar bir anda buluşuveriyor. Sokak ortasında ölüm de, cezaevi gerçeği de hikayede yerini alıyor. Ama hepsi iki "ölüm" etrafında yaşanan buluşmalar ve "ölüm" temasının yarattığı atmosferde "yenilenme"nin kapısını aralıyorlar.
Aynı zamanda iki farklı kültürün içinden aktarılan iki "anne-kız" ve bir "baba-oğul" hikayesi de filmde önemli yere sahip. Gençliğinde Hindistan yollarına düşmüş bir Alman anne ile şimdi Türkiyeli bir siyasi mülteci ile lezbiyen ilişki yaşayan kızı; Trabzonlu işçi babanın Almanca profesörü oğlu; ve kızını okutmak için Almanya'da seks işçiliği yapan anne ile onun devrimci bir örgüte üye olmuş kızı... Bu çatışmaları da "kuşak çatışması"nı aşan bir boyutta ele alıyor Fatih Akın. Bu çatışmalardan yeni bir "bağ" çıkarmayı da beceriyor.
Bu altı karakterin yaşadığı iletişimsizlik, belki de onların "Yaşamın Kıyısında" kalmalarının en büyük nedeni.
Fatih Akın'ın iki kültür arasında sıkışmışlık hissini; iki arada bir derede olma halini oldukça iyi anlattığı herkesin malumu. Ama bu kez farklı bir yerden, farklı sorular ve yanıtlarla yapıyor bunu. İzlemeye değer. İyi seyirler.
Mustafa Kara

Evrensel'i Takip Et