09 Ocak 2011 00:00
Yine zam yine protesto yine biber gazı!...
İş derdi, geçim derdi insanları germekle kalmıyor alışkanlıklarını da değiştiriyor. Değişimi, gömlek değiştirmekten ibaret sananlar elbette ki bu farklılaşmayı göremezler! Ancak bol keseden konuşurlar:
İş derdi, geçim derdi insanları germekle kalmıyor alışkanlıklarını da değiştiriyor. Değişimi, gömlek değiştirmekten ibaret sananlar elbette ki bu farklılaşmayı göremezler! Ancak bol keseden konuşurlar:
-Türkiye ilerliyor, ileri demokrasi, çağ atlıyoruz, büyüyoruz!..
Sabah evden çıkınca eşinin yanağına öpücük kondurup Akşama görüşürüz hayatım diyen insanlar, ileri demokrasinin nimetinden olsa gerek kapıyı hızla çarpıp İntihar etmeye gidiyorum hanım, öldüm öldüm, ölmedim akşama görüşürüz demeye başlıyor her nedense!
Dolmuşta, önünde oturan adama parasını uzatmaya çekiniyor yurdum insanı ters bir cevap alabilirim diye:
-Babanın uşağı mı var kardeşim git kendin uzat paranı!
Şoförden parasının üzerini istemeye korkan yolcu profili var artık yurdum topraklarında:
-Beyefendi paranın üzerini bu gün vermeyi düşünüyor musunuz yoksa yarını mı bekleyelim?
Müsait yerde inecek var diyorsun şoföre, 5 dakika sonra indiriyor seni:
-En müsait yer burası Beybaba! İşine gelirse!
Saat kaç diyorsun Tazı tut diyor birisi! Birisine adres soruyorsun Burnunun dikine git diyor aniden! Adetler değişiyor, gelenekler görenekler değişiyor:
-Efeenndimm, gelelim sebebi ziyaretimize! Bizim oğlan sizin kızla tanışmış. Sinemaya gitmişler! Tiyatroya gitmişler! Siz tatile gittiğinizde size gitmişler, biz tatile gittiğimizde bize gitmişler! Yatmışlar kalkmışlar!.. Musluğu açık bırakmışlar. Evi su basmış, ne koltuk kalmış ne kanepe !
-Tamam dünür tamam! Uzatma istersen! Verdim gitti kızı!
Evlenince pembe panjurlu bir evimiz olacak sözü karın doyurmuyor artık:
-Panjuru manjuru boş ver Rıfkı, başımızı sokacak bir yer olsun yeter bize!
Pınarın başında su doldururken göz süzmeleri ile başlayan aşkların yerini, atladığımız çağdan olsa gerek bilgisayarlar ya da cep telefonları aldı artık! Merhabanın yerini Slm, Dostun yerini Kanki, Nasılsının yerini Nbr aldı! Aşklar alayına gidiyor alayına geliyor:
-Seni öküz gibi seviyorum aşkım!
-Hayvaaannnn!
-Biz ne dedikkk!
Büyüyünce ne olacaksın sorusuna Emlakçı olacağım öğretmenim, dünyayı kiraya verip anasını satacağım diyen öğrenciler yetiştiriyoruz artık! Cumhuriyet ne zaman kuruldu? sorusuna Tam zamanında kuruldu öğretmenim diyerek işi kestirmeden kotaran bir nesil yetiştiriyoruz çok şükür! Evde yaşananlar çocukların beynine kazınıyor, derste bile çıkamıyorlar ev hallerinden:
-Evladım baban ne iş yapar?
-Annemi döver öğretmenim!
-Hayır evladım, genel olarak ne iş yapar?
-Beni de döver öğretmenim!
İyi şeyler de olmuyor değil hani! Bir günün diğer bir gününü tutmadığı bu topraklarda her çocukta bir diğerini tutmuyor tabi ki:
-Evladım kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
-Sınıf yok!
-Nasıl yani!
-Yaşasın halkların kardeşliği.
Komşuluklar yok oluyor, olanlar da suyunu çıkıyor:
-İyi akşamlar Teyze, annem varsa biraz havyar, biraz şatobriyan ve biraz da napoliten sos istedi!
İki dilli hayat tartışmaları pratik çözümler kazandırıyor insanlara:
-Kimliğinizi görebilir miyiz beyefendi, uygulama var da!
-Alt kimlik mi üst kimlik mi?
Stres, tasa, kaygı insanları hastane kapılarına mahkum ediyor! Unutkanlık yapışıyor bedene:
-Doktor Bey, bende unutkanlık başladı! Çok çabuk unutuyorum!
-Tamam beyefendi, ayakkabınızı çıkartın ve şöyle uzanın!
-Peki karıcığım!
Kontörlü bir hayat sürdürüyoruz ve ekmeğimizi kontörle paylaşıyoruz:
-100 kontör alabilir miyim lütfen!
-Neli olsun?
-Karışık!
Namustu, töreydi nice canlara kıyılıyor ve körpecik bedenler toprağa karışıyor radyo anonslarında:
-Kanamalı bir hasta için çok acele namus belasına dökülmüş kan aranıyor!
Gazeteler iş ilanları ile dolup taşıyor genç beyinlerin altını çizdikleri telefon numaralarında:
-Tarihe tanıklık edecek bay-bayan elemanlar alınacaktır!
20 yılda bir Melih Gökçekin bile değiştirilemediği bu topraklarda Hasan Hüseyin Korkmazgilin güzel bir şiiri ile bitirelim yazımızı. Bakalım değişmeyen başka neler bekliyormuş yurdum insanını:
Yarın yine yapraklar canım oy
Yarın yine yağmurlar canım oy
Ardından yine soğuk
Ardından yine tipi
Yine palto, yine gocuk, yine
odun, yine kömür,
Yine sövgü kara kışa yine bahara selam...
Veli Bayrak