7 Ocak 2011 00:00

HES’in yok ettiği yaşamın maliyetini biliyor musunuz?


BAŞTA Karadeniz olmak üzere birçok bölgede yapımı süren Hidroelektrik Santrallere (HES) karşı yaşam savunucularının mücadelesi sürerken, hükümetin enerji için çare olarak gördüğü HES’lerin maliyete dudak uçuklatıyor. Gerçek maliyeti konusunda devletin resmi bir açıklama yapmaktan kaçındığı HES’lerin ortalama hesabı bile akıllara “Yok ettiğiniz doğa için değer mi?” sorusunu getiriyor.
TEMSAN’ın yaptığı açıklamalara göre 1 adet HES için ortalama 60 bin dolar yaklaşık olarak 90 bin TL gerekiyor. TEMSAN kalkınma amacıyla ‘Doğu Karadeniz Küçük Hidroelektrik Santralleri Kalkınma Projesi’ hazırladı. Projeye göre, Gümüşhane, Trabzon, Rize, Artvin, Ordu, Bayburt ve Giresun illerinde 3 bin megavat (MW) üzerinde hidroelektrik potansiyeli bulunuyor. Bu potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla söz konusu illere yaklaşık 2 bin adet mikro HES kurulacak.
KURULUM MALİYETİ 120 MİLYON DOLAR
Kurulum maliyeti yaklaşık 120 milyon dolar olarak tahmin edilen 2 bin HES’in her yıl toplam 200 milyon dolar getiri sağlaması öngörülüyor. Proje kapsamında 0,5 kilovattan (KW) 1 megavata (MW) kadar müşterilerin ihtiyacı ve su kaynağına göre HES’ler kurulacak. Öte yandan şuana kadar tam olarak bir HES’in maliyeti, HES’in yapılacağı yer, kullanılacak malzeme ve işçilikten dolayı net olarak hesaplanamıyor. Ancak, Dünya Bankası (DB) verilerine göre 1 mw elektrik üretmek için 1 milyon dolar yatırım gerekiyor. DB’na göre bu oran içine çevreye verilen zararın minimum orana düşürülmesi için yapılması gereken harcamalar da var. Ancak, Türkiye’deki HES yapan şirketlerin çevre için bir bütçe ayırıp ayırmadığını bilmiyoruz. HES yapan işadamlarının kurduğu HESİAD’dan bu konuda bilgi almak imkânsız.
AMAÇ SU KULLANIM HAKKINI ELE GEÇİRMEK
Ortalama veriler üzerinden bakıldığında bile oldukça büyük maliyetlerle geri dönülmez zararlar verecek olan HES’lere çevrecilerin ve meslek örgütlerinin itirazı ise tam bu noktada başlıyor. Yaşam alanı savunucuları, 180 bin TL’ye öldürülen yok edilen yaşam alanlarını dâhil edilip edilmediğini soruyor? Karadeniz İsyandadır Platformu’ndan (KİP) Serkan Bayrak, 60 bin dolar gibi bir maliyetin arkasında enerji üretmek değil, su kullanım hakkının satın alınması olduğunu söylüyor. Enerji şirketleri ve devletin ortaklaşıp kamuoyuna yalan söylediğini ifade eden Bayrak, bütün dünyanın su sorunu tartışırken Türkiye’nin sadece enerji üzerinden tartışma yürümesini de, su kullanım hakkıyla ilgili olduğunu söylüyor. Bayrak, “Harcadıkları paralarla bizim yok olan doğamızı, ölen balıkları, kesilen ağaçları, çölleşen tarlaları dâhil ediyorlar mı?” diye soruyor.
HES’LERİN ZARARLARI ÖLÇÜLEMİYOR
Derelerin Avukatı olarak bilinen Avukat Yakup Okumuşoğlu da, Türkiye’de hafriyatların depolanmadığını ifade ederek, HES şirketlerinin büyük bir kısmının maliyetleri düşürmek için işçilerin giderinden ve çevreye olan etkisi ile ilgili olan bütçeyi kısıtlandığını vurguluyor. Okumuşoğlu, “Ama sosyal maliyetler bunun içinde yok. Yani kaç tane balığın öldüğü, kaç tane her türden canlının alandan kaybolduğu gibi hesaplar yok. Mesela bir çiçeğin koklandığında, insanı alıp götüren kokusunun da ederi yok bu hesapta. Göz alabildiğine ormana bakmanın, sabahtan akşama kadar dere kenarında yürümenin, çağlayarak akan suyun, derede yüzmenin, çocukların derelerde oynaşmalarının bir ederi de yok” diyerek maliyet hesapları ile HES’lerin zararının ölçülemeyeceğini vurguladı. (İstanbulDİHA)
Evrim Kepenek

Evrensel'i Takip Et