22 Aralık 2010 01:00
AKP iktidarı ile geçen sekiz yıl Nebat Bukrek
GÜNÜN YAZILARI
AKP Hükümeti iktidardaki 8 yılını doldururken eğitimi de tam bir enkaz yığını haline getirdi. İktidara geldikleri günden itibaren eğitim sisteminin hiçbir sorunu çözülmezken; her eğitim öğretim yılında var olan sorunlara yeni sorunlar eklendi. Geçmiş yıllardan gelen olumsuz birikimi daha da yoğunlaştıran ve kalıcı kılan yasal düzenlemeler gündeme geldi.
KAMUSAL YERİNE PİYASACI DÜZENİN GELİŞİ
Geçtiğimiz sekiz yıl içinde AKPnin eğitim politikalarında yaşam bulan en büyük ve köklü saldırıyı eğitimin kamusal niteliğinin ortadan kaldırılarak piyasa kurallarına göre yeniden organizasyonunda görmek mümkün. Devlet okulları satışa çıkarıldı, özel okullara teşvik ve destekte kararlar alınıp uygulandı; polis okullara girdi, piyasa koşullarının ihtiyacı doğrultusunda müfredat yeniden oluşturuldu.
EĞİTİMİN PARALI HALE GELİŞİ
AKP iktidarı döneminde eğitim bütçesinden yatırımlara ayrılan pay her geçen yıl azaldı. Eğitimin sorunlarını çözmek için atılması gereken en somut adım, eğitim alanındaki kamu yatırımları arttı. Ancak AKP Hükümeti, diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da özelleştirmeyi ilke edindiği için, MEB bütçesinden yatırıma ayrılan payı büyük oranda azalttı. Böylece eğitim sistemi içinden çıkamayacağı bir kriz içine itildi. Bu süreçte eğitim harcamalarının öğrenci ve velilerin sırtına yıkılması gibi sonuçlar ortaya çıktı. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında bir öğrenci velisinin yaptığı eğitim harcaması ortalaması 720 TL iken aradan geçen 8 yıllık AKP iktidarı döneminde bu rakam yaklaşık 4.5 kat artarak 3 bin 131 TLye çıkmış, eğitimin bütün giderleri çeşitli gerekçelerle velilere yüklendi.
ELEYİCİ SINAV SİSTEMLERİ DERSHANELERİ BÜYÜTMÜŞTÜR
Eğitim sisteminin sadece parası olanın yararlanabileceği bir ayrıcalığa dönüşmesi dershanelerin büyüyerek devasa bir sektör haline gelmesine neden oldu. 8 yıllık AKP iktidarı süresince bir öğrenci velisinin lise ve üniversite için dershanelere yatırdığı para ortalama 17 milyon TLdir.
Eleyici sınav sistemi İlköğretimden başlayarak gerçek anlamda bir yarışa sokulan çocuklar da pedagojik, sosyal alanda telafisi mümkün olmayan sorunlar yaratmasının yanı sıra okullarda verilen eğitimin niteliğinin tamamen yitirilmesine de neden oldu. 2002-2003 eğitim yıllarında 2 bin 122 olan dershane sayısı 2009-2010 eğitim yılında 4 bin 193e yükseldi. Eğitimin piyasa tarafından bedeli belirlenen alınan-satılan bir hizmete dönüşmesi dershaneleri de 2002 yılından bugüne iki katı oranında büyüterek devasa bir sektör haline getirdi.
AYRIMCI VE GERİCİ MÜFREDAT
Ezberci eğitim eleştirisi ve düşünen-eleştiren bireyler yetiştirme iddiasıyla İlköğretim müfredatı AKP iktidarı döneminde değiştirildi Ülkemizde müfredat Türk olmanın şeref ve mutluluğunu duyan ırkçı, sistemle barışık bireyler yetiştirmeyi amaçlıyor. Bu müfredata uygun ders kitapları AKP hükümetleri döneminde öğrencilere ücretsiz dağıtıldı. Bilimsel içerikten ve yeterli veriden yoksun ders kitapları bugün ilköğretim ve liselerde okutuluyor.
EĞİTİMDE FİZİKİ ALTYAPI YETERSİZLİĞİ
Okullarda fiziki altyapı ve donanım eksikliğinden kaynaklanan sorunlar sürüyor. Kentlerde, metropollerde İkili eğitim, ulaşım sorunu, oyun alanı; kırsal kesimde taşımalı eğitim, birleştirilmiş sınıflar ve bütününde eksik araç-gereçten kaynaklanan sorunlar devam ediyor. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız şehir merkezindeki üç okulu TOKİye vererek karşılığında onlarca okul yaptırabileceğini söyledi. Bu okulların tümü gözlerden ırak yerlerde yapılacak. Gözden ırak okulların gönülden de ırak olduğunu yaşam deneyimimizden biliyoruz. Defalarca duyurmamıza rağmen yıllardır Baltalimanı arıtma tesisi kurutulamadı, çevresindeki üç okulda binlerce öğrenci-öğretmen kanalizasyon kokusu altında ders yapıyor. Varoşlarda benzer sorunlar yaşayan, kalabalık sınıflarda eksik araç gereci yetersiz ortamlarda ders işlenen yüzlerce okul var.
8 YIL İÇİNDE SİYASİ KADROLAŞMA ARTTI
AKP sekiz yıllık iktidarı süresince bir bütün olarak eğitim-öğretimi kendi siyasi ideolojisi doğrultusunda yeniden dizayn etti. Kendi siyasi perspektiflerine yakın olan kişileri MEB merkez teşkilatından başlayarak en alt seviyelere kadar önemli mevkilere getirdi. MEB tarihindeki en büyük siyasi kadrolaşmayı gerçekleştirdi.
* Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı
YARIN: Eğitimde
gericileşme
(Prof.Dr. Rıfat Okçabol)
OKUL, DERSLİK VE ÖĞRETMEN SAYILARI YETERSİZ KALDI
2009-2010 Milli Eğitim İstatistiklerine göre Türkiyede toplam öğrencilerin yüzde 75i ilköğretimde eğitim-öğretim görmektedir. İlköğretimde okul sayısı 33 bin 310, derslik sayısı 332 bin 902, öğrenci sayısı 10 milyon 916 bin 643tür. Devlet okullarında çalışan toplam öğretmen sayısı ise 458 bin 46 dır. Rakamlara bakıldığında sanki derslik başına düşen öğrenci sayısı 33 gibi görünmekte. Halbuki metropol ve şehir merkezlerinde özellikle de yoksul emekçi çocuklarının gittikleri altyapısı çözülmeyen okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı 45 hatta 50 ve üstü olan sınıflar vardır. OECD ülkelerinde derslik başına düşen öğrenci sayısı 22dir. Her şeyi rant üzerinden değerlendiren, okulları ticarethane gören AKP iktidarı okulları satışa çıkaradursun, İlköğretimdeki toplam öğrenci sayısını 22 ye bölüp var olan derslik sayısından çıkardığımızda sadece ilköğretimde derslik açığının 163 bin 309 olduğu gerçeği ile karşılaşırız.
Okul öncesi eğitimde okul sayısı 26 bin 681, derslik sayısı 45 bin 703 öğrenci sayısı 980 bin 654 öğretmen sayısı ise toplam 42 bin 716dır. Derslik başına düşmesi gereken öğrenci sayısı 8 olması gerekirken, 212dir.
Orta öğretimde de durum çok farklı değildir. Bütün düz liseleri Anadolu lisesine çevirme öngörüsü de rantçı algının sonucudur. Yoksul emekçi çocukları bu uygulamayla mesleki liselere yönlendirilip ucuz iş gücü olarak kullanılacaklardır.
Evrensel'i Takip Et