Gündelikçi kadınlar Bağdat Caddesi’nde yürüdü

İŞ cinayeti sonucu yaşamını yitiren ev işçisi Gültekiye Özmen’in ölümünü protesto eden İmece Gündelikçi Kadınlar Birliği, Bağdat Caddesi’ni trafiğe keserek yürüyüş yaptı.
Gültekiye Özmen, 15 Aralık 2010’da Kadıköy Suadiye’de 10 yıldır çalıştığı evin mutfak penceresini silerken düşmemek için tutunduğu pencere ile birlikte yaklaşık 10 metre yükseklikten beton zemine düşerek yaşamını kaybetmişti.
İmece Gündelikçi Kadınlar Birliği üyeleri, önceki gün Özmen’in yaşamını yitirdiği yere karanfiller bıraktılar. Eylem sırasında aynı apartmanda oturan iki kadın, eylemcilerin yanına gelerek “Pencere sağlamdı, gündelikçi kadının ayağı kayınca pencereye tutunmak istemiş ve ağırlığı yüzünden aşağı düşmüş” diyerek pencerede kusur olmadığını iddia ettiler. ”Biz de çok üzüldük, bizim de kadınımız var” diyen kadınlar, eyleme katılmadılar.
Daha sonra Bağdat Caddesi’ne yürüyen İmece Gündelikçi Kadınlar Birliği üyeleri, “Kaza Değil İş Cinayeti”, “Ev İşçisiyiz Köle Değiliz”, “Gültekiyeler Ölmesin”, “Sosyal Güvence İstiyoruz” sloganlarını attılar. Bağdat Caddesi’nde yapılan basın açıklamasında gündelikçi kadınlar adına konuşan Tülay Korkutan, şunları söyledi: “Gültekiye Özmen iş yerinde hangi şartlarda emek gücünü satıyordu bu ülkenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının umurunda değildi. İş yerinde can güvenliğini sağlamak için iş güvenliği kurallarına uyulup uyulmaması iş müfettişlerinin, sosyal güvenlik görevlilerinin umurunda değildi. Çünkü onlar Gültekiye’lerin varlığından habersizmiş gibi davranıyor ve çalışma şartlarına dair koşullardan da kendilerini sorumlu görmüyorlar.”
Mesleki standartlar ve hakları bulunmayan gündelikçi kadınların, ev işçilerinin iş yerlerinde her türlü riski göğüslemek, insanlık dışı şartları kabullenmek zorunda kaldıklarını belirten Korkutan, şöyle devam etti: “Bu ülkenin yasa koyucularına göre Gültekiye Özmen’ler çalışırken camdan düşmemeli, meslek hastalıklarına yakalanmamak için Allah’a dua etmeliydi. Çalışmak için gittikleri evde aç susuz mu bırakılıyor, bayat yemek mi veriliyor, ayrımcılığa mı uğruyor, hakaret ya da şiddet mi görüyorlar bunlar yetkililerin umurunda değil. Yaşadıklarımız çalışma hayatının sorunları olarak kabul edilmedikçe kimsenin de umurunda olmayacak.”
Sendikaların gündelikçi kadınların sorunlarına sessiz kalmasını da eleştiren Korkutan, taleplerini şöyle sıraladı: “Bizler bu gün buradayız çünkü ev işçilerinin, gündelikçi kadınların haklarının verilmesini, işçi olarak kabul edilmesini, ev hizmetlerinin hiç bir şarta bağlı kalmaksızın, iş yasası kapsamına alınmasını, iş güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz.” dedi.
(İstanbul/EVRENSEL)