19 Kasım 2011 16:05

Katmerli özelleştirilme: Kamu Özel Ortaklığı

SAĞLIK meslek örgütlerinin düzenlediği “Sağlık Çalışanlarının Sağlığı 3. Ulusal Kongresi” devam ediyor. Kongrede Kamu Hastane Birlikleri ve Kamu Özel Ortaklığı, özel sektör ve AKP’nin “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın çalışanlara, halka yansımaları tartışıldı.Kongrenin ilk g&uu

Katmerli özelleştirilme: Kamu Özel Ortaklığı
Paylaş
Hilal Yağız

Kongrenin ilk gün panellerinden biri de “Kamu Hastane Birliği ve Kamu Özel Ortaklığı” konulu idi. Panelde sunum yapan Prof. Dr. Kayıhan Pala, kamu ile özelin ortaklığı olarak adlandırılan modelin “katmerli” bir özelleştirme programı olduğunu ifade etti. Pala, Türkiye’de uygulanmak istenenin esasında Amerikan modeli olduğunu belirterek, Amerika’daki sistemin iflas ettiğini ve 50 milyon insanın kamu güvencesinden yoksun olduğunu söyledi.

SGK KATKI PAYI ARTIYOR

Pala, “Kamu Hastane Birliği ve Kamu Özel Ortaklığı nedir? Neden, kimler için tercih ediliyor?​” başlıklı sunumuna bu kavramların tanımını yaparak başladı. Kamu Hastane Birliklerinin sigortaya dayalı sağlık sistemlerinde “maliyetin sınırlanması” demek olduğunu belirten Pala, bunun ise primlerde ve katkı payında artış anlamına geldiğini ifade etti.  Pala, 2009’da SGK hastane katkı payı 466 milyon TL iken, 2010’da bunun 1 milyar 377 milyona çıktığını söyledi. Pala, bu noktada kamu sektörünün tamamen ortadan kaldırılmamasının nedenlerinden birinin de özel sektörün sermaye birikimi olmaması ve bu yüzden kamuya ihtiyaç duyması olduğunu dile getirdi.

NİHAİ HEDEF AMERİKAN MODELİ

663 sayılı KHK’de Kamu Hastane Birliğinin “Kaynakların etkili ve verimli kullanılması” amacıyla yürürlüğe girdiği belirten Pala, birlik adı verilen bu şirketlerin başına da genel sekreter denilen CEO’ların getirileceğini hatırlattı. Pala, sistemin tamamen şirket yapısı şekline büründüğüne dikkat çekti.

Nihai hedefin Amerika’daki modelin Türkiye’ye uygulanması olduğunu vurgulayan Pala, Amerika’daki 50 milyon vatandaşın bir kamu özel ortaklığı uygulaması olan “Health Maintenes Organization” sisteminden dolayı kamu güvencesinin dışında kal dığını belirtti. Pala ayrıca bu sistemin iflas etmekte olduğunun da altını çizdi.

KAMU İLE ÖZEL ORTAKLIĞI NASIL OLACAK?

Pala, Kamu Özel Ortaklığı (KÖO) olarak adlandırılan kavramın daha  “Katmerli Özelleştirme Ortaklığı” olarak ifade edilebileceğini söyledi. KOÖ’nün standart bir tanımı olmadığını belirten Pala, Türkiye’de kamu ile özel arasındaki ortaklığın en fazla 28 yıl olduğunu fakat bunun 40 yıla kadar uzatılan sözleşmelerinin yurt dışında var olduğunu kaydetti. Sözleşme süresi boyunca özel sektörün kamu sektöründen kira aldığını ifade eden Pala, arazi ve yapıların özel sektöre devrinin de bu sözleşme ile mümkün olacağını kaydetti. (Ankara/EVRENSEL)


HASTANE SAYISI PERFORMANS GÖSTERGESİ

Yrd. Doç. Dr. Alpaslan Türkkan ise sunumunda, bu alanda yatırımı sermayenin tek başına beceremeyeceğini, kamu özel ortaklığı sayesinde devleti arkasına alarak becerebildiğini kaydetti.  Türkkan, sunumunda Kamu Hastane Birlikleri ile hastane sayısının performans göstergesi olarak gösterildiğini vurguladı.

Kocaeli Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ise sunumunda sağlığın bir kavram olarak metalaştığını ifade etti. Yavuz, ayrıca 2007 ve 2009’da Meclise gelen ve tartışılan taslak ile KHK’da çıkarılan taslağın farklılık gösterdiğini de sözlerine ekledi.


‘SAĞLIKÇILAR DEPREMZEDE BİLE OLAMADI’

Panelin Yürütücüsü Bedriye Yorgun, Van’da deprem sonrasındaki incelemelerinden yeni döndüğünü söyleyerek, Van’ı sadece depremin değil, örgütlü bir depremin vurduğunu, devletin deprem sonrası yaşadığı yetersizliğe işaret ederek vurguladı. Yorgun, Van’da sağlık emekçilerinin de depremi yaşadığını fakat depremzede olamadıklarını kaydetti. Sağlıkçıların hâlâ depremzedelere hizmet verdiklerini belirten Yorgun, orada sağlıkçıların da tükenmişlik sendromu yaşadıklarına dikkat çekti. AKP hükümetinin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Bursa Devlet Hastanesinde 8 hastanın öldüğünü, Afyon’da 8 vatandaşın gözlerini kaybettiğini hatırlatan Yorgun, bu program sonucu yaşamını yitiren hasta ve sağlıkçıların istatistiklerini tutmanın da mümkün olmadığını ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

İşçilerin Türk-İş’i için

SONRAKİ HABER

‘Elektrik yoksulluğu’ öldürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa