19 Kasım 2010 00:00

ASGARİ ÜCRET ASGARİ HAKLAR -3-


Dosyamızın bugünkü bölümünde Çorlu ve Kocaeli’nde iki haber var. Çorlu’da işçiler, bir süredir ‘asgari ücretin insanca yaşanacak düzeye çıkarılsın’ talebiyle yapacakları mitinge hazırlanıyor. Onlarca fabrikada çalışan işçilerin bir araya gelmesiyle oluşturulan komitenin öncülüğünde çalışmaları devam eden miting çalışmalarını konuştuğumuz işçiler, bu sefer ‘Asgari ücret tespit komisyonunun alacağı zam kararını beklemeden harekete geçtiklerini anlatıyorlar. Bulundukları bölgede çalışan 80 bin işçinin ücretlerine ocak ayında yapılacak zam, asgari ücrete yapılan zam oranı kadar olacak. Aldıkları ücretlerle geçinemediklerini, patronlar kazandıkça işçilerin daha kötü şartlarda daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldığını anlatan Çorlulu emekçiler, asgari ücretin insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılması için mücadele etmeye, bir araya gelmeye kararlı görülüyorlar. BU mücadelede sendikaları, sendikacıları da yanlarında görmek istediklerini anlatan işçiler, sendikaların samimi olup olmadıklarını bu süreçte daha iyi anlayacaklarını söylüyorlar.
İkinci haberimiz ise Kocaeli’nde asgari ücretle geçinmek zorunda kalan Korkmaz ailesinin. Asgari ücretle ‘asgari olarak geçinme’ mücadelesi veren Korkmaz ailesinin anlattıkları, ekonomi iyi diyenlerin pek de doğru söylemediklerini ortaya koyuyor.

Çorlu işçileri mitinge hazırlanıyor
Tuncay Sağıroğlu

Asgari ücretin belirlenme zamanı yaklaştıkça Çorlu’da işçilerin beklentileri ve umutları da artıyor. Çünkü çalışan işçilerin önemli bir kesimi ya asgari ücretle ya da asgari ücretin biraz üstünde bir ücretle çalışıyor. Asgari ücrete gelecek zam, işçilerin sabırla beklediği ocak zamlarının da belirleyicisi olacak.
Seçim yılına girdiğimizden dolayı AKP bu sene zam yapar beklentisi olsa da işçiler aynı zamanda “şimdiye kadar ne oldu ki şimdi ne olsun” anlayışıyla hiçbir şeyin değişmeyeceği düşüncesinde.
Ama aynı zamanda asgari ücretin ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeye çıkarılması için mücadele etmek gerektiğini düşünen işçiler ise birleşmeye çalışıyor. Çorlu’da işçiler bu sene “asgari ücretin insanca yaşanacak düzeye çıkarılsın” talebi ile miting yapmak için hummalı bir çalışma içindeler. Kendi aralarında komite kurup miting hazırlığı yapan işçiler, şimdilik kırk kadar fabrikaya ulaşarak çalışmalarını sürdürüyor. Miting gününe kadar Çorlu’da bulunan 400 fabrikanın önemli bir kısmına ulaşmayı hedefleyen komite, Trakya’da bulunan bütün sendikaları mitinge davet ediyor.
Her hafta toplantı yaparak çalışmalarını planlayan komite, aynı zamanda Çorlu’da dokuz fabrikada sendikalaşma mücadelesi veren işçileri birleştirmek, patronların direncini kırmak için ortak bir mücadeleyi de hedefliyor. Bunun için “Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın” talebini mitingin ana taleplerinden biri olarak belirlediler.
ASGARİ YAŞAMLAR
Çorlu’da değişik sektörlerde üretim yapan 400 civarında fabrika bulunuyor ve bu fabrikalarda yaklaşık 80 bin işçi çalışıyor. 80 bin işçinin önemli bir kısmı ya asgari ücretle ya da asgari ücretin biraz üzerinde ücretle çalışıyor. Miting çalışmalarına Ode Yalıtım fabrikasından katılan işçilerden biri, asgari ücretin işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını nasıl etkilediğini şöyle açıklıyor: “Çorluda işçiler asgari ücret düşük olduğundan dolayı 12 saatlik işte çalışmak istiyor. 12 saat çalışma karşılığı işçiler 650 ile 1000 lira ücret alıyorlar. Buna ortalama 800 lira diyebiliriz. 4 saatlik mesai ücretlerini hesapladığımızda alınan ücret asgari ücretin altına gelir. Buna karşılık hayatımızı patrona veriyoruz. 8 saat mesainin olduğu fabrikalarda çalışan arkadaşlar ise düşük ücret aldığından ek iş yapmak zorunda kalıyorlar. Yani asgari ücret ile ancak asgari bir yaşam sürmeye çalışıyoruz. Yıllardan beri kriz gerekçe gösterilerek doğru dürüst zam yapılmadı. Bu sene bunu telafi etmek istiyoruz. Ocak ayında ücretlerinize yapılacak zam oranını asgari ücret belirleyecek. Çünkü daha önceki yıllardan biliyoruz ki patronlar ‘Ben devletten zengin miyim ki daha fazla zam yapayım’ diyerek bize asgari ücrette yapılan zammı örnek gösteriyor. Biz de işimizi şansa bırakmayacağız. Asgari ücretin insanca yaşanacak düzeye çıkarılması için mücadele yürüteceğiz. Bunun için Aralık ayı içinde miting hazırlıkları yapıyoruz.”
‘PAYIMIZA DRAM ÇIKIYOR’
İşçiler asgari ücretin düşüklüğüne tepkili olmalarının yanında belirlenme şekline ve toplantılara katılan sendikalara da tepkililer. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun komedi dükkanı olduğunu belirten işçiler, asgari ücretin belirlenmesine müdahil olmak istiyorlar.
Miting çalışmalarına Tam Tekstil Fabrikası’ndan katılan bir işçi ise asgari ücretin nasıl belirlendiğine yönelik görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Asgari ücret tespit komisyonu işçi, patron ve hükümet temsilcilerinden beşer kişi katılıyor. Hükümet ve patron temsilcileri ortak hareket ettiklerinden dolayı hep patronları istediği kabul ediliyor. Sendikacıların söylediklerini dikkate dahi alan yok. Burası komedi dükkanı gibi, bu komisyondan bizim payımıza da sadece dram çıkıyor. Toplantılara katılan sendikacılar ise güçleri sanki beş kişiymiş gibi hareket ediyor. Aslında onlarda yapılan komediye ortak oluyor. Oysa sendikalar işçilere dönüp “biz bu asgari ücreti kabul etmiyoruz gerçek gücümüzü gösterelim” dese bütün işçiler arkasında olur. Özellikle bu dönem. Çünkü işçiler köşeye sıkışmış, burunlarından soluyor. Bu çağrıyı sendikalar yapmıyor. Biz işçiler kolları sıvadık ve Çorlu işçilerini birleştirerek mücadele edeceğiz.
TÜM FABRİKALARA ULAŞILACAK
Bir ay öncesinden işçiler içinde bir tartışmanın başladığını, miting kararının bu toplantı ve sohbetlerde alındığını söyleyen işçiler, Çorlu İşçi Komitesi kurarak çalışmalarına başladıklarını belirtiyorlar. İlk önce hemen Çorlu İşçi Komitesi’ni kurduklarını söyleyen Aloha Tekstilde çalışan işçi, miting hazırlıklarını şu şekilde anlattı: “Şu an 40 kadar fabrikada miting çalışmaları devam ediyor. Miting zamanına kadar 100 fabrika çalışma yürütür duruma gelmek istiyoruz Hepimizin değişik fabrikalarda arkadaşları var ve bu ilişkileri tanıdıklar üzerinden sağlıyoruz. Şimdiye kadar nerede ise bizi reddeden işçi çıkmadı. Kısa sürede bütün fabrikalara yayılacağız. Bazı fabrikalarda dar bir çevre içinde süren çalışma olsa da birçok fabrikada çalışan işçilerin tamamı mitingi duydu. Duyuru ilanları dağıtıyoruz. Resmi başvuruyu yapınca yeni duyurular ve afişler çıkaracağız. Ama asıl sorun sesimizi duyurduğumuz işçileri fabrikalardan örgütlü olarak getirmek. Mitinge yakın bu planları da yapacağız. Mahalle ve kahvelerde de bir çalışma yürütüyoruz. Bu mitingi bütün Çorlu’ya duyuracağız. Hatta bazı arkadaşların Çerkezköy ve Lüleburgaz’da ki fabrikalarda çalışan arkadaşları var. Oralara yönelikte bir çalışmamız var. Bütün sendikaları davet ediyoruz. Sendikalaşma mücadelesi sürdüren 8 fabrika işçileri ile bağlantılar kurduk, bunların bir kısmı miting çalışmalarına katılıyor. Mitin kürsüsünü bu işçilere açacağız.
SENDİKALARI DAHA İYİ TANIYACAKLAR
Mitingin hedeflerinin başında Çorlu ve Trakya’da ki sendikaları ve sendikalaşmak için yola çıkan işçilerin mücadelesini birleştirmek geliyor. Sendikaların bu mitinge katılıp katılmayacağı veya nasıl katılacakları onların rengini belli edecek diyen Örkum Tekstil işçisi ise şu şekilde konuştu: “Çorlu’da son bir yıldır işçi mücadelesi ve sendikalaşma çalışmaları arttı. Çünkü krizden sonra işçiler birçok hakkını kaybetti. İşçiler mesailere güveniyordu ama şimdi oda gidiyor. İşçiler yaşamını devam ettiremez noktaya geldiği için örgütlenmek ve mücadele etmekten başka şansımız kalmadı. Fabrikaların 8 saate dönmesi için girişimlerde bulunan fabrikalar, ücretler için mücadele eden fabrikaların sayısı arttı. Son 7–8 aydır Çorlu’da sekiz fabrika işçisi işten atılmayı göze alarak sendikalaşmak için mücadele ediyor, direnişe çıkıyor. Çorlu İşçi Komitesi, bu tepkileri birleştirmek içinde bir fırsat. Fabrikalarda sendikalaşmanın olanakları büyüdü. Burada samimi olan ve işçiye güven veren sendikalar çok rahat örgütlenebilir. Bunu beceremeyen sendikalar kendilerini bir gözden geçirmeli. Yapacağımız miting sendikalar açısında da bir deneme yeri olacak. İşçi, sorunlarına, mücadeleye sahip çıkan ve çıkmayan sendikalar belli olacaktır.”
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET
Bölgesel asgari ücretin, eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olduğunu belirten işçiler, bu sorunun sadece doğudaki işçileri değil kendilerini de etkileyeceğinin farkındalar. İşçiler, bölgesel asgari ücretin insan haklarına da aykırı olduğunu belirtiyor. Bölgesel asgari ücrete geçilirse göçün artacağını ve patronların kullanacağı işsizlerin artacağını belirten başka bir işçi bölgesel asgari ücret konusunda şöyle konuşuyor: “Bırakın ülkemizdeki farklı ücret uygulamasını bizim patronlar Çin’de ki işçiyi bize örnek gösteriyorlar. Doğuda düşük ücret uygulanırsa biz Çorluda yüksek ücret almayı unutalım diyen işçiler fakirliğe bile razı olduklarını ve asgari ücretin en az 1200 lira olmasını istiyoruz.”

‘Bir eli yağda bir eli balda olanlar bizi anlamaz’
Barış Kara
MİLYONLARCA işçiyi ilgilendiren asgari ücrete yapılacak zam konusunda hükümet önerisini yüzde 4 artı 4 olarak açıkladı. Hükümet, işçi ve işveren sendikaları temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Belirleme Komisyonun görüşmeleri önümüzde günlerde başlayacak. Asgari ücretle çalışanlarsa pek umutlu değil. Hükümetin, sermaye ile birlikte düşük bir zamda anlaşacağı fikri ağır basıyor.
Kocaeli’nde bir metal fabrikasından çalışan Suat Korkmaz asgari ücretin en az 900 TL olması gerektiğini belirterek 600 TL’ye geçinmenin mümkün olmadığını söylüyor. Korkmaz, kiraların 300 TL’den başladığını belirterek “300 lira kiraya versek gerisiyle faturasını, pazarını ancak karşılar, 900 lira ile ancak geçinilir. Ben 2000-2001 senesinde tersanelerde çalışırken asgari ücret 250 liraydı, şimdi 600 lira olmuş, 10 senede asgari ücretteki artışa bak. Suya elektriğe her yıl yüzde 25 yüzde 30 zam oluyor, kirada oturan biri bu maaşla nasıl geçinsin. Kiralar en aşağı 300 lira asgari ücretli biri bu maaşla o kirayı nasıl ödesin” diyor.
HACİZLİK OLDUK
Korkmaz, 2006 yılında İzmir’den Kocaeli’ne gelmiş. Şu anda eşi ve iki çocuğuyla Derince’nin Çınarlı Mahallesi’nde yaşıyor. Kocaeli’ne geldiğinde KOSBAŞ’ta kurulu bulunan Türker Tersanesi’nde çalışmaya başlayan Korkmaz, daha sonra tersanelerde çeşitli taşeronlarda çalışmış. Düzenli ücret alamadığı için çeşitli sorunlar yaşamış.
Biriken borçlarını ödeyemediklerini anlatan Korkmaz, “Eşinin doğumunda çektik 200 TL para, şimdi 1500 TL oldu, taksit yaptırdık, 250 TL onu da ödeyemedik, alacaklarımı zamanında verselerdi bu parayı ödeyebilirdim. Eve haciz geldi, alacakları hiç bir şeyim yok. 3 ay hapis yatacaktım. Asgari ücretle ne borç ödeniyor, ne de bir şey yapılabiliyor” dedi.
TEDAVİ OLAMIYORUM
Korkmaz’ın eşi Serpil Korkmaz da işçilik yapıyor. Asgari ücretle çalışıyor. “Doğal gaza, elektriğe zam geldi, ben ne yapayım? Başbakanın bir eli yağda bir eli balda, nereden bilsinler asgari ücretle nasıl geçinildiğini? Tümör hastasıyım, her ay tedaviye gitmem gerekli; düşünüyorum, gidince ilaç yazacak masraf çıkacak diye, gidemiyorum. Evi, mutfağı, çocuklarımı düşünüyorum” diyen Korkmaz, mutfak masraflarını iyice kıstıklarını belirterek, “Sürekli makarna yiyoruz, hem çocuklar seviyor hem ucuz diye. Ama geçen gün küçük kızım çatalını fırlattı, ‘Yine mi makarna yiyeceğiz’ diye. Gelip o çocuktan dinlesinler yaşadıklarımızı, utansınlar, doktora gittiğimde; ‘haftada bir gün siyah et iki gün beyaz et yiyeceksin’ dedi. Suratına baktım ‘ben et bulsam zaten yerim’ dedim. Geçinebilmek için hafta sonları da temizliğe gidiyorum. Her şeye zam yapacaklarına insanlara iş versinler, asgari ücreti artırsınlar, başka türlü hiçbir şey düzelmez” dedi.
HAZIRLAYANLAR: Ercan Karakaya / Vural Nasuhbeyoğlu

Evrensel'i Takip Et