06 Kasım 2010 00:00

Seni kimler anladı? Kimler sorguladı seni?

Seni kimler anladı, kimler dinleme zahmetinde bulundu seni?

Paylaş

Seni kimler anladı, kimler dinleme zahmetinde bulundu seni? Kürtler ne istiyor diye sormak yerine TV ekranlarında onlar adına konuşmayı hak görenler yine tek bir notadan ses vermeye devam etti referandum öncesinde olduğu gibi. Kürtlerin düşünmesine gerek yoktu. Onların hayatları kader sözcüğünün boyunduruğuna terk edilmiş sözcüklerin bütünlüğünden ibaretti. “Kürt sorunu yoktur. Bu coğrafyada ekonomik sorun vardır, İşsizlik sorunu vardır.” Kürtlerin anadili yoktu. Dağ adamlarının karda yürürken kart kurt sesinden türemiş sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşan kelime zenginliği olmayan bir dildi sadece.
Kuzu gibi olmalıydı Kürtler. Onlar yapması gerekeni harfiyen yerine getirmek için dünyaya gönderilmiş dağ adamlarıydı çünkü. Ya seveceklerdi ya da terk edeceklerdi bu diyarı. Elin Afrikalısına Türkçe öğretip bu topraklarda uslandıramadığı Kürt’e Türkçe öğretememekten yakınılıyordu. Aynı dili konuşuyoruz kampanyası altında bütün dünyaya Türkçe öğretmeyi hak sayanlar Kürtlerin kendi anadillerinde eğitim hakkı talebini bölücülük olarak görmeyi anlatıyorlardı kendi insanlarına. Avrupa’da Türk okulları açmayı ve bu okulların açılış törenlerinde elin Afrikalısı olarak tanımladıkları çocukların Türkçe ezberledikleri marşları, şarkıları gözü yaşlı bir şekilde izleyen devlet erkanlarının gurur kaynağı olarak tanımladıkları bu tablo, televizyonların ana haber bültenlerinde dakikalarca gösterilirken, öteki olarak tanımlayıp topluma böyle tanıttığı insanları uslanmayan ve uslandırılması gerekenler olarak tanımamız gerektiğini bu ülkede yaşayan herkes iyi öğrenmeliydi. İyi öğrenmeliydi ki arkalarından gelecek nesil kendilerine ihanet etmesindi.
Kimler anlamış ve kimler sorgulamıştı bu insanları? Eğitim süresi boyunca her fırsatta unutmamız gerektiği öğretilen cumhuriyeti kuranlar diye yad ettiğimiz insanların’’ Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’’ kuşaklar yetiştirme ülküsünün hayat felsefemizde nereye koymamız gerektiğini bir türlü bulamadık. Öğretilenle yaşadıklarımız arasındaki derin uçurumun insanlarda bıraktığı derin izin tanımını yapabilecek birileri var mıydı?
Bertrand Russel, Eğitim ve Toplum Düzeni adlı kitabında şöyle diyor: “Eğitimde zorlamanın başka bir etkisi, yaratıcılık yeteneğinin ve aydınca ilgilerin yok edilmesidir. Öğrenmeye zorlanan çocuklar bilgiye karşı nefret duyguları kazanıyorlar. Koştukları, atladıkları ya da bağırdıkları gibi kendiliklerinden düşünmüyorlar. Sadece bir yetişkini hoşnut etmek için düşünüyorlar.”
Bugün bu topraklarda yaşayan insanlar ne yapacağı konusunda tercih yapmaktan çok ne yapması gerektiğini ve yapması gereken şeye nasıl itaat edeceğini öğretiliyor. Türkiye’nin ne zaman özgürlükler ve demokrasiler ülkesi olacağı muamma. Çünkü bize öğretilen özgürlük ve demokrasi tanımı sınırlamalar ve kurallar ötesinin dışına çıkamıyor. İktidar koltuklarına kurban ediyoruz, çıkarlarımıza kurban ediyoruz bütün her şeyi. Öteki, azınlık diye tanımladıklarımızın yaşama hakkını faşizanca söylevlere kurban ediyoruz. Sanıyoruz ki bu zamana kadar yürütülen bu politika bu ülkeye özgürlükler ve demokrasiler getirecek. Korkulara yenik düşmeyi, sorgulamamayı, kendi hayatımızın dışında başka insanların da yaşamaya hakkı olduğunu unutuyoruz. Başka bir ırkın, başka bir dilin, başka bir dinin olabileceğini de. Yaşadıklarımızın insanı değil hep belirli bir sınıfı hoşnut etmekten öteye gidemediğini görmek istemiyoruz. Linç kültürünü bir tarafa reva görmeyi öğretiyoruz insanlara. Kurşunlanmış bedenler bırakıyoruz sokak ortasında. Ucuz kahramanlıkların hiç bir şey getirmediğini anlatmak yerine iyi çocuklar tanımlaması yapıyoruz. Savcıyı, orduyu göreve çağıranların iyi çocuklar için göreve çağıracak bir kurum bulamamalarına şaşıramıyoruz artık yaşananları gördükçe. Bunca yaşanmışlık, şahit olduğumuz onca gerçek şu soruyu sormamız gerektiğini söylüyor bizlere:
Seni kimler anladı, kimler sorguladı seni?




MESUT KALKAN Batman
ÖNCEKİ HABER

Ağırlaştırılmış müebbet!

SONRAKİ HABER

Cevdet Kudret TÜYAP’ta anılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa