Gürkan Coşkun’a ya da Komet’e mektup
Sana ne zaman Gürkan yerine Komet demeye başladık bilmem. (Ne çok fotoğrafta birlikteyiz. Şiir toplantısı fotoğrafları hepsi). Kendini yalnız kuyrukluyıldız değil, uzay prensi sayman, sana yakışırdı: “Ben uzay prensi Komet”.
Sennur SEZER
Sana ne zaman Gürkan yerine Komet demeye başladık bilmem. (Ne çok fotoğrafta birlikteyiz. Şiir toplantısı fotoğrafları hepsi). Kendini yalnız kuyrukluyıldız değil, uzay prensi sayman, sana yakışırdı: “Ben uzay prensi Komet”. Yaşamanın yakıştığı yaşlardaydık. Şiiri de yakıştırırdık kendimize. (Kuşağının ressamları şiirlerini tuvallere yazardı bazen. Burhan gibi.) Sen bunu hiç yapmadın galiba. Severken, şiiri resimden resmi müzikten ayırmadığını sanırdım. Şiiri kayırır gibisin: “ Müziğe kızgın, resme kırgınım(…)Tarih de yalan, gelecek de...” İlk kitabında (Olabilir Olabilir) şiir maceranın en önemli ögesini söylemişsin: “Çocukluktan beri iyi bir şiir okuyucusuydum. Yüzlerce şiiri ezbere biliyordum. 19 yaşımda şiire başladım, Rimbaud’nun şiiri bıraktığı yaşta.”
Resimle daha önce alanlara çıktığına göre şiiri resimden daha fazla ciddiye aldığına bile inanılabilir: “1960 başlarında bazı dergilerde birkaç şiir yayınladım, hatta şiir matinelerine katıldığım oldu. On yıllardır kitap projeleriyle yatıp kalktım. Nihayet genç şair arkadaşlarımın yardımıyla, kaybolmayan son bavuldan (şaka değil) bu kitap çıktı.”
Resim sergine gelenlere de uyarılar yaptığını anımsamıyorum. Ama okurlarını uyardığın noktalar önemli: “Hem kolay, hem zor bir kitap. Yarım asır boyunca yazılmış değişik tip şiirleri karıştırdım. Adeta tek kişilik bir antoloji ortaya çıktı.”
Şakayı elden bırakmıyorsun her zaman ki gibi: “Alışık olmayan okuyucuların dikkat etmeleri gereken hususlar var. Kanımca her zemin ve zamanda okumaya kalkışmaları zararlı olabilir. Aç karnına okumamalı mesela. Tatiller için rahatsız edici olabilir. Ama iş yerinde az da olsa gizlice okunabilir.Özel bir gününüzü veya haftanızı bu işe ayırabilirsiniz. Alışkın okuyucular zaten ne yapmaları gerektiğini bilirler.”
Sevgili Komet, şiiri ciddiye almak kolay değildir. Ancak böyle biri yadırgamaz senin söylediklerini.
Sana “ebedi çocuk” diyebilirdim, eğer bu söz bir başka şaire (Necati Cumalı) armağan edilmiş olmasaydı. Tüm afacanlar gibi bakıyorsun hayata. Sorgulayarak.
Resimlerinde sık sık rastlanan ve durgun bir manzarayı bir anda canlandıran kıpır kıpır çocuklar yer alır ya, sen onlardan birisindir hep.
Dediğine göre 70 yaşına gelmişsin. (Demek şimdi biz, hepimiz 70’e geldik) Bir de 70 yaş kutlama programı düzenlemişsin: “O Değilse Başkasıdır” üst başlığı altında açılacak
5 sergi ve bir şiir kitabıyla kutluyorum 70. yaşımı”.
Kutlama programının listesini sıralamak en iyisi: 1- Contemporary Sanat Fuarında, 24 -28 Kasımda “Esrarengiz İşler” başlıklı, 27 adet yağlı boya resim sergisi. 2-Hayaka Artı Galerisi’nde 20 Ekim–10 Aralıkda “Neriman Tuna’ya Saygı” Sergisi, Kadın hakları savunucusu Neriman Tuna’nın hayatının ve trajik sonunun, fotoğraf ve kupür benzeri belgeleri. 3-Artizan Sanat Galerisinde 15 Kasım-10 Aralık “Neş’e li Resimler” 40 adet, renkli ve neşeli resim, 4-Alan İstanbul Galerisinde,17 Kasım-17 Aralık “Kalktım Baktım Bensiz Gitmişler!” Ontolojik, Absürd ve eleştirel bir bakış açısıyla video ve fotoğraflar, sanatçı kültü üstüne çeşitlemeler. 5-Mars’ta, 19 Kasım–20 Aralık “Farkına Varmadan/Farkında Olmak” adıyla, 25 bulgu yerleştirmesi pentür. 6- Helikopter yayınlarından “O Değilse Başkasıdır” (“Olgunluk Şiirleri” alt başlığıyla) yayınlanacak kitap.
Sevgili Komet , 70 yaşında da çocukluğun, eleştirilerin hiç solmasın.
Evrensel'i Takip Et