26 Ağustos 2010 00:00
Aynı kent ama, Bir Başka Şehir
İMGE Kitabevi, Kemal Ateşin Bir Başka Şehir adlı kitabını geçtiğimiz ay yayımladı.
İMGE Kitabevi, Kemal Ateşin Bir Başka Şehir adlı kitabını geçtiğimiz ay yayımladı. Ateş, içinde yer aldığı üniversite çevresinin 1980 sonrası yaşadığı tasfiye dönemiyle, Ankaranın yaşadığı göçü iç içe geçirdiği son romanında, tertemiz ve özgün Türkçesiyle kadınları anlatarak bir erkek portresi çiziyor.
Türkçe mahzun ise mahzun olan Kemal Ateşin, Türk dili ile ilgili kitaplarının dışında yayımlanan üçüncü romanı Bir Başka Şehir. Ateşin bu sene İngilizceye çevrilerek Amerikada da yayımlanan Toprak Koygunları romanı, ülkemizde beş yılda üçüncü baskısını yapmıştı.
ANKARA ROMANI
Şehir, Başkent Ankara, Takvimler 1980 sonrası yılları gösteriyor. Ateşin kahramanları içinse zaman; Bütün emanetlerini verdiği erkek tarafından aldatılan İmam Kızı Selda ile okuduğu için Tükürüğü bile kıymetli olan Coşkunun yaşamlarının kesiştiği zaman.
Ateş, kitabında herkesin Bir Başka Şehirde yaşadığını gösteriyor bize. Kişi, zaman ve olaylardan bağımsız olarak aslında herkes kendine göre bir başka şehirde yaşıyor.
Ateş, üniversitelerde 4-cli, 4-bli öğretim görevlisi ve asistanların her gün yaşayabileceği işsiz kalma olgusunun, 40lı yılların sonunda ve 80li yılların başında kitlesel yaşandığı tasfiye dönemlerini nedenleri ve sonuçlarıyla irdeliyor. Doktora yolunda ilerleyemeyen Coşkuna çok ağır gelen bir yenilgi yaşatan Ateş, işsiz insanların duygularını -okurları Başka bir şehirde yaşasa da- derinden hissettiriyor.
BAHÇEDEKİ TUVALET
Köyünden göç edip Ankaraya yerleşen ailenin Şehirliye uymadan kendi adetleriyle yaşadığı şehir ile doktora tezini yazan Akademisyen Coşkunun karısı Melikenin büyüdüğü şehir aynı Ankara, fakat başka bir şehir. Saf ve onurlu Melike, romanın Başkahramanı Coşkun sayesinde Daha önce hiç görmediği bahçe tuvaletli gecekondularla tanışıyor, aldatılan kadın aslında Başka bir şehirde yaşıyor.
Aldatıldığı için aldatan Selda, yurtta kalan öğrenci iken yaşadığı Ankarayı, odalarının sayısı tam çıkarılamayan bir evde yaşayacak kadar Bir başka şehir haline getiren bir kadın. Selda, cinsel fantezilerini bile eski kocasına yükleyecek kadar güçsüz.
Coşkunun Hükümet gibi kadın olan annesinin de hakkını yememek gerek. Oğlunun kazandığı parayı alırken nerede yattığını bile sormayan Dürdane ile kocasının sırtında tırpan sapını kırarak bitirdiği Dürdane sadece Bir başka şehirde değişen aynı kadın aslında.
Ateş, romanda yaşayan kadın karakterleriyle Coşkunun ilişkisini, kentle kurulan birey-mahalle ilişkileri ile iç içe sunuyor. Zaman içinde değişen ekonomik ve kültürel değerleri, Gecekondu çocuklarının doğum günü partilerinden gelen kahkahalar ile Gelinlik yapan Kıymetin mal-mülk kavgalarında yükselen sesi duyuruyor bize.
CEVAPLARI ZOR SORULAR
Kitabın okuru olarak, yoksul geçmişiyle ve köy köküyle yüzleşince, Aynı şehirde yaşamalarına rağmen bayramdan bayrama görüşecek kadar yabancılaşan Coşkun hakkında, Zaten bir başka şehirde değil mi? sorusunu sormadan edemiyoruz.
Ayrıca, Ateşin romanda Bir başka şehir yerine Bir başka ülkeye gitmesi olası karakteri, Babası ile aynı kaderi paylaşarak üniversiteden atılan 1402lik Korkmaz Bey. Ateşin, Korkmaz Beyin oğlunun, ODTÜde asistan olarak çalışmaya başladığını yazdığı satırları okurken, Bu genç adam da günümüzde iş güvencesiz çalıştırılan asistanlardan mı acaba sorusu zihnimizi kurcalıyor doğrusu.
Bizi istediğimiz zaman Bir başka şehire ulaşabileceğimiz konusunda düşünebileceklerimizle baş başa bırakıyor Kemal Ateş; Coşkun, Melike ve kızları Elifi bir başka şehire uğurlarken.
Çiğdem Tezel