16 Ağustos 2010 00:00
Digor Katliamı davası zaman aşımına mı terk ediliyor?
KARSın Digor İlçesinde 17 yıl önce, vatandaşların tarla ve bağlarına gitmelerinin yasaklanması üzerine ...
KARSın Digor İlçesinde 17 yıl önce, vatandaşların tarla ve bağlarına gitmelerinin yasaklanması üzerine 15 Ağustos 1993te yapılan yürüyüşe katılan kitlenin üzerine ateş açılmış, 17 kişi yaşamını yitirmişti. Fail olarak yargılanan özel harekat polisleri serbest bırakılmasının ardından Yargıtaya gönderilen dosyaya ilişkin hiçbir gelişme yok. Şimdi Digor Katliamı davası da zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya.
Digorlular bundan tam 17 yıl önce 5i çocuk 17 kişi yaşamını yitirdiği, 63 kişinin de yaralandığı bir katliama tanıklık etti. Gıda ambargosu, gözaltı, ev baskını hatta asker korkusundan ekinlerine dahi bakamayan binlerce kişi, 15 Ağustos 1993te köylerden ilçe merkezine 4 koldan yürüyüşe geçti. İki yürüyüş kolu jandarmanın girişimiyle geri gönderildi. Iğdır tarafından gelen 3 bini aşkın kişi ise ilçe girişinde polisler tarafından durdurularak, araçlardan indirildi. Sessizce yürüyüşe geçen yaşlı, genç, çocuk binlerce kişinin tek amacı, acılarına duyarlılık yaratmaktı. Ancak karşılarına silahlar çıktı.
ÖZEL HAREKATÇILAR ATEŞ AÇTI
Bir kaç dakikalık yürüyüşün ardından kayalıkların arkasına mevzilenmiş özel harekat timleri tarafından ağır silahlarla kitlenin üzerine ateş açıldı. Ortalık bir anda savaş alanına döndü. Ve saldırı sonucunda resmi rakamlara göre, 17 kişi yaşamını yitirmiş, 63 kişi de yaralanmıştı. 8 yaşındaki Gülcan Çağdavul, Selvi Çağdavul (14), Yeter Kerenciler (13), Necla Geçener (14), Zarife Boylu (15), Erdal Buğan (17), Zeynep Çağdavul (19), Hacer Hacıoğlu (20), Suna Çidemal (21), Fatma Parlak (22), Faruk Aydın (27), Cemil Özvarış (39), Gıyasettin Çalışçı (41), Hasan Çağdavul (43), Süleyman Taş (47), Nurettin Orun (80), Tütiye Talan (66) isabet eden kurşunlarla yaşamını yitirmişti.
POLİSLER BERAAT ETTİ Katliamdan sonra SHP Kars Milletvekili Mahmut Alınak bir rapor hazırladı. Dönemin Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk raporu Adalet Bakanlığına gönderdi. Bakanlık da raporu Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderince yargı süreci başladı. Digor Cumhuriyet Savcılığının başlattığı hazırlık soruşturması 3 yıl sürdü. 3 yıl sonra dosya bu kez Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Savcılık soruşturmasını tamamlayarak, Kars Emniyet Müdürlüğünde görevli özel harekat polisleri T.Y., İ.Y., M. D., Y. A., S. Ö., A. Y., S. K., S. B. hakkında kasten adam öldürmek ve kasten adam öldürmeye teşebbüs suçlarından dava açtı. Sanık polisler savunmalarında, önce kitle içinden ateş edildiğini iddia etti. Ama katliam sonrası ortada özel harekatçıların kullandığı silahlara ait boş kovanların dışında hiçbir şey bulunamadı. 24 Şubat 2006da sanık polisler aklandı. Polisler hakkında beraat kararı verildi. Tutuksuz yargılandıkları dönem hiçbir duruşmaya katılmayan sanık polisler, başka illerde görev yapmaya devam etti. Polislerin beraat etmesine avukatların itirazı sonucu Yargıtaya taşınan dosyaya bugüne kadar herhangi bir cevap verilmedi. Dosya zaman aşımına uğrayacağı günü bekliyor. Müdahil avukatlardan Tahir Elçi, 2004 yılında yaşamını yitiren 7 kişinin ailesi adına Yaşam hakkının ihlali, Etkin soruşturma yürütülmemesi ve Uzun yargılama gerekçeleriyle davayı AİHMe taşıdı. Hükümet dostane çözüm önerdi. Türkiye olayda polislerin orantısız güç kullandığını kabul ederek AİHM 2. Dairesi aracılığıyla hükümet ve ailelerin avukatı Tahir Elçi arasında yapılan görüşmeler sonucunda, ölen 7 kişinin ailelerine toplam 350 bin Euro tazminat ödenmesine karar vermişti.
FAİLLER BİLİNİYOR
Müdahil avukatlardan Ayhan Erkmen Kars yerel mahkemesinin kararıyla olayda yargılanan polislerin beraat ettirilmesine itiraz ettiklerini ve dosyanın iki yıldan beri Yargıtayda bekletildiğini söyledi. Erkmen, neredeyse yirmi yılı dolacak olan dosyanın Yargıtayda bilinçli bir şekilde durdurularak yargılamanın zaman aşımına uğratılmaya çalışıldığını belirtti. Olayda kardeşi Necla Geçeneri yitiren Hasan Geçener, 1993 yılından beri hukuki mücadele verdiklerini, olayın faillerinin belli olduğu halde kimseye bir ceza verilmediğini belirtti. Aynı olayda ağabeyi Zeki Dalgayı kaybeden Abdulmecit Dalga da faillerin devlet tarafından bilindiğini dile getirdi.
(Kars/DİHA)
Salih Sertkal