23 Temmuz 2010 01:00

İşsizlik şampiyonu Adana’da da Türkiye genelinde olduğu gibi birçok işsiz öğretmen bulunuyor. Öğretmen açığına rağmen öğretmen atamasının yapılmadığı Türkiye’de öğretmenler de işsizler arasında yer alıyor. Bine yakın öğretmen ihtiyacının olduğu Adana’da öğretmenler KPSS ile uğraşıyorlar.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Adana Şube Başkanı Güven Boğa, işsizliğin hat safhaya ulaşmasının en büyük nedeninin 24 Ocak 1980 kararları olduğunu dile getirdi. İşsizliğin son yıllarda kabus gibi çöktüğünü söyleyen Boğa, 24 Ocak kararları ile fabrikaların kapatılmasının işsizliğin ana nedeni olduğunu vurguladı.
EN ÖNEMLİ FABRİKALAR KAPATILDI
1980’den önce Adana’nın sanayisi ile anılan bir il ve işçi kenti olduğunun altını çizen Boğa, gerçekleştirilen grevlerde bütün Türkiye’den Adana’ya bakıldığını söyledi. Bir döneme damga vuran BOSSA ve TEKEL grevlerinin Adana emekçileri açısından çok öğretici olduğunu vurgulayan Boğa, “Bu mücadeleler sonrasında birçok işçi aydını Adana’dan çıkmıştır. 1980’den sonra Adana’da bazı iş kollarının geri plana düşmesinin en önemli nedeni tarım alanlarındaki sınırlama. Özellikle tarım ekim alanlarının her geçen gün daraltılması ve hükümetlerin bu alanı bitirmeye dönük adımları tekstil sektörünü ve bu alandaki işçi yığılmasını sona erdirmiştir. Günümüzde Adana’daki önemli fabrikaların kapatıldığını görüyoruz. Bunların başında BOSSA, Çukobirlik, Aksantaş, Sümerbank gelmektedir. Birçok tekstil fabrikaları kapatılmıştır. Ve kalkınmada öncelikli iller arasından çıkmıştır Adana. Çevre iller teşvik alırken Adana sanayi yatırımı konusunda teşvik alamamaktadır. Bu da sermayenin Adana’dan kaçmasına neden olmaktadır. Adana eskiden göç alan bir kent iken şimdi göç veren bir konuma gelmiştir. İşçisiyle anılan Adana artık işsiziyle anılır olmuştur” dedi.
İHTİYACA RAĞMEN ATAMA YAPILMIYOR
Adana’nın sadece işçilerin işsizleştiği bir kent olmadığını dile getiren Boğa, Adana’nın çocuk emeğinin özellikle öğretmen ve memur emeğinin sömürüldüğü bir kent olduğunu belirtti. Adana’da son birkaç yılda güvencesizlere dönük çalışmalar yaptıklarını aktaran Boğa, Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen ihtiyacı olmasın rağmen binlerce öğretmenin KPSS’ye girdiğini ifade etti. Bakanlığın ihtiyacı olmasına rağmen öğretmen ataması yapmadığına dikkat çeken Boğa, Adana’da çalışan 20 bin öğretmen olduğunu bunların arasında sözleşmeli ve ücretli, öğretmenlerinde olduğunu belirtti. Öğretmen açığının derslik ihtiyacı üzerinden hesaplanması gerektiğini vurgulayan Boğa, Adana’da yaklaşık 2600 derslik ihtiyacı olduğunu buna bağlı olarak değişik branşlarda bine yakın öğretmen ataması yapılması gerektiğini dile getirdi.
KÜRT BÖLGELERİNDE ÖĞRETMEN AÇIĞI ÇOK FAZLA
Güney Adana diye tabir edilen Kürt nüfusunun yoğunlukta yaşadığı bölgelerde öğretmen açığının hat safhada olduğunu mevcut çalışanların ücretli ve sözleşmeli yoğunlukta olduğunu ifade eden Boğa, “Bununda devletin politikası olduğunu düşünüyoruz. Türkiye genelinde atama bekleyen 327 bin öğretmene karşılık Adana’da bu oran ihtiyacın giderilmesine yönelik değişik branşlarda bine yakın öğretmene ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç özellikle ücretli öğretmenler üzerinden giderilmediktedir. Ücretli öğretmenler kadrolu öğretmenlerin üçte biri oranında maaş almaktadır. Devlet bir kadrolu öğretmen yerine üç tane ücretli öğretmen çalıştırarak kadrolu öğretmen ataması yapmamaktadır” diye konuştu.
ÖZEL OKUL VE DERSHANELERİN ÖNÜ AÇILIYOR
Tüm bunların devletin 24 Ocak 1980 kararları ile tüm hizmet sektörünü özelleştirme çabasının bir sonucu olduğunun altını çizen Boğa, AKP Hükümeti’nin bu politikaları son sekiz yılda hızlandırdığını ifade etti. Dershanelerin, özel okulların önünün açıldığını söyleyen Boğa, devlet okullarına yapılmayan yatırımların bu alanlara dönük yapıldığına dikkat çekti. Özel sektörde emek sömürüsünün zirveye ulaştığını dile getiren Boğa, şöyle devam etti: “Dershanelerde yeni mezun öğretmenlerin ücretsiz çalıştırıldığını bir yıl sonrada düşük ücretlerce kölece çalıştırıldığını biliyoruz. Her Haziran ayında öğretmenler gelerek dershanelerin kendilerini işten attığını ve işe girerken kendilerine işten atıldığı takdirde hiçbir hukuki hak aramaması yönünde sözleşme imzalatıldığını söylüyorlar. Biz Eğitim Sen olarak güvenceli istihdam yaratılması yönünde önümüzdeki süreçte de mücadele edeceğiz.”

İşsizliğin en büyük nedeni tarımın bitirilmesi

Verimli toprakları ile bir dönemin tarım cenneti olan ve tarıma bağlı sanayi kolları çok gelişkin olan Adana’da işsizliğin bir nedeni de tarım uygulanan politikalar ile bitirilmiş olması.
“Adana daha önce tarımı ile beyaz altına dayalı sanayisinden başlayarak birinciliği ile tanınıyordu. Maalesef son dönemlerde işsizlikle, sanayinin küçülmesi ile ve yereldeki yönetim sorunları ile anılır oldu” diyen Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şahin Yeter, Adana’nın tarıma dayalı sanayisinden dolayı bölgenin geçmişteki en temel ürünü pamuktan dolayı emekçileri çeken bir konumda olduğuna dikkat çekti. Geçmişte Adana’da 3 milyon dönüm alanda pamuk ekildiğini dile getiren Yeter, bu dönemde pamuk üretiminden önemli katma değeri olan çırçır fabrikalarının şehrin her yerinde olduğunu söyledi.

PAMUĞUN YERİNİ MISIR ALINCA
Çırçır fabrikalarından çıkan pamuk çiğitlerinin yağ sanayinde, pamuğun ise iplik, dokuma ve boya sanayinde işlendiğini dile getiren Yeter, bu işlemlerin hepsinin emek yoğun işler olduğunu vurguladı. Bitkilerin sınıflandırıldığı takdirde en çok emek yoğun bitkinin pamuk olduğuna dikkat çeken Yeter, uygulanan tarım politikaları ile pamuğun yerini mısırın aldığını belirtti. Mısırın pamuk kadar emek yoğun bir bitki olmadığını ifade eden Yeter, Adana’daki iş gücünün daha önce eritildiğini ancak şimdi bu iş gücünün eritilemediğini aktardı. Bunun nedeninin ülke genelinde ve bölgede uygulanan politikaların yanlışlığı veya yanlış uygulanması olduğunu dile getiren Yeter, Türkiye’de elle tutulur bir tarım politikasının olmadığını söyledi.
‘KİTLER DOĞRU YÖNETİLİRSE ZARAR ETMEZ’
“Bizim müdahil kuruluşlar dediğimiz hükümetlerin yok ettiği, süt endüstri kurumu, et balık kurumu, ÇUKOBİRLİK gibi çiftçilerin örgütlendiği kooperatifleri, birlikleri işlevsiz hale getirdiler. Böylelikle üreticileri tüccarların eline terk etmiş oldular” diyen Yeter, müdahil kuruluşların olamaması nedeniyle verilen teşviklerin tüccarlara ve kartellere hizmet ettiğinin altını çizdi.
Devletin sırtına yük gibi gösterilen KİT’lerin iyi yönetildiği zaman işlevini çok iyi yerine getirdiğini ifade eden Yeter, “ÇUKOBİRLİK bir kooperatif olarak kuruldu ve bugünlere kadar geldi. Ancak sanayiciler zarar ettiği gerekçesi ile satılmasını istedi. Bugünlere nasıl geldiğini unuttular. Entegre bir tesis olan ÇUKOBİRLİK üretimden işlemeye kadar her aşamayı kendi içinde yapıyordu. İyi yönetildiği zaman işlevini en iyi şekilde yerine getirdi. Bu ovada 3 milyon dönüm pamuk ekildiğinde 190 kg pamuk alıyordu dekara çiftçi ve para kazanıyordu. Bugün pamuk eken çiftçi 600 kilo pamuk alıyor dekara ama para kazanamıyor. 190 kilo aldığı zaman kadar para kazanamıyor. Burada mühendis görevini yapmış verimi yükseltmiş, üretici görevini yapmış yeni teknikler kullanmış verimi yükseltmiş. Burada mevcut yönetenlerin yanlışları var. Birim alanda bizden daha az pamuk elde eden ülkeler bize pamuk satıyorsa bu bizim için bir acıdır” diye konuştu.
‘ARTIK İŞÇİ SERVİSLERİNİ GÖREMİYORUM’
Bölgede çiftçinin ana sorunu girdilerin yüksek olması olarak açıklayan Yeter, çiftçinin kazanamayınca tarım alanında yeterince emek satın alamadığını, bununda işsizliğin artmasını neden olduğunu dile getirdi. Adana’nın son yıllarda göç almadığını söyleyen Yeter, bunun en büyük nedeninin birçok sanayi kolu ve fabrikanın kapanması olduğunu vurguladı. Öğrencilik yıllarında Adana’nın emek kenti olduğunu belirten Yeter, “O zamanlar işçi servislerinin yoğunluğunu görürdüm. Emek kenti idi Adana. Artık o işçi servislerinin yoğunluğunu artık göremiyorum” diye konuştu.
Hazırlayanlar: Halil İmrek - Cumali Akkaş 2

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et