Siyanür istemeyen köylülere hapis cezası

Niğde’nin Ulukışla ilçesi yakınlarında işletilmek istenen altın madenine karşı direnen köylülere hapis cezası verildi. Topraklarını, sularını, yaşam alanlarını koruyabilmek ve seslerini duyurabilmek için aylardır direnen köylülere, Ankara-Adana karayolunu trafiğe kapatmaktan 10’ar ay hapis cezası verildi. Köylüler, hapis cezasının kendilerini yıldıramayacağını ve altın madenine karşı mücadelelerinin süreceğini söylediler.
AYLARDIR DİRENİYORLAR
Hasangazi ve Porsuk köyleri yakınlarında, köylülerin sulama ihtiyacı amacıyla yapılan Porsuk Göleti’ne komşu bir şekilde işletilmek istenen altın madenine karşı yöre köylüleri aylardır direniyorlar. Gölet alanına bitişik olan kamu arazisinin Niğde İl Özel İdaresi tarafından Doğan Holding’in madenci şirketi Gümüştaş’a satışını önlemek için günlerce eylem yapan köylüler, son olarak 16 Eylül 2009 günü Niğde’de gerçekleştirilen mitingin ardından Adana-Ankara karayoluna trafiğe kapatmışlardı.
8 KÖYLÜYE CEZA
Jandarmanın eyleme müdahale etmek istemesi sonucu arbede çıkmış, bu eylem nedeniyle köylüler hakkında Ulukışla Adliyesi’nde iki ayrı dava açılmıştı. Yolun trafiğe kapatılmasıyla ilgili açılan davanın duruşması 7 Temmuz 2010 tarihinde yapıldı. 9 kişinin ceza istemiyle yargılandığı duruşma sonucunda, Ulukışla Asliye Ceza Mahkemesi, 8 köylüye 10’ar ay hapis cezası verdi. Olaylarla ilgili jandarma kayıtlarının bilirkişi incelemesinde yolun trafiğe kapatılması sırasında tespit edilemeyen Porsuk Köy Meclisi Derneği Başkanı Bülent Erdem’e de 10 ay hapis cezası verilmesi dikkat çekti. Erdem’in avukatı Kürşat Doğan, gerekçeli kararın beklenmesi gerektiğini, ancak Erdem’e jandarma yetkililerinin ifadelerine dayanılarak ceza verilmiş olabileceğini söyledi. Doğan, mahkemenin kararı açıklamayarak geri bırakması nedeniyle bir üst mahkemeye itiraz ettiklerini dile getirdi.
BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ
Bilirkişi raporunda eyleme katıldığı tespit edilememesine rağmen jandarma ifadelerine dayanılarak kendisine hapis cezası verilen Porsuk Köy Meclisi Derneği Başkanı Bülent Erdem, altın madenine karşı hukuki ve meşru mücadelelerinin süreceğini söyledi.
Altıncı şirketi Porsuk Göleti yakınlarından kovduklarını belirten Erdem, “Madenci şirket şimdi de 20 kilometre ötemizde bulunan Tepeköy yakınlarına işletmesini kurmak istiyor. Burası da bizim gibi E 90 karayolunun kenarında. Yakınlarında da Çayan Göleti var. Ulukışla’ya daha yakın şimdiki yer. Buradaki köylüler de altın madenine karşılar. Altın madenine karşı Şıhömerli köyü ve Tepeköy’de köy meclisleri kurulması hazırlıkları yapılıyor. Çayan belde belediye başkanı da madene karşı olduğunu söyledi. Niğde valisi Tepeköy’de, ‘Porsuk ve Hasangazililer eylem yaptılar, yargılanıyorlar. Bunlar ceza almazsa ben valiliği bırakırım’ diye konuşmuş. Bir vali böyle konuşabilir mi?” diye konuştu. Yargılananlar arasında bulunan ve ceza almayan tek köylü olan Hasangazi Köy Meclis Derneği Başkanı Hüseyin Özçelik, kendisinin yol kesme eylemi sırasında orada olmadığını ama mahkemede ‘Orada olsaydım eyleme katılırdım’ dediğini belirterek, “Biz topraklarımızı, memleketimizi korumaya çalışıyoruz. Bunun bedeli neyse ödemeye hazırız” dedi.
(İzmir/EVRENSEL)

---

YENi DAVALAR YOLDA

Öte yandan, maden işletmesinin Porsuk gölet alanına yapılmasını kararlı bir direnişle engelleyen köylülere yeni davaların da yolda olduğu öğrenildi. Köylüler, bugün maden alanı olarak belirlenen araziye şirket yetkililerini sokmamak isterken, jandarmayla çıkan arbede nedeniyle mahkeme karşısına çıkıyorlar. Bugün jandarmaya mukavemet suçundan 35 köylü hakkında açılan davanın ilk duruşması yapılacak. Köylüler, jandarmanın kolluk görevini yerine getirmediğini ve halka küfrettiğini iddia ediyor. Duruşmaya civar köylerden çok sayıda köylünün de katılması bekleniyor.
Ulukışla köylüleri hakkında, 23 Nisan 2010 tarihinde köylerine altın madeni şirketinin malzeme yığmak için gelmesi üzerine çıkan olaylardan sonra da 40 kişi hakkında daha davanın yolda olduğu öğrenildi. 23 Nisan tarihinde onlarca köylünün evi basılmış ve birçok kişi gözaltına alınmıştı. Köylülerin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına katılmayarak kendi kutlamalarını gerçekleştirmelerinin ardından gözaltındakiler serbest bırakılmıştı. Bu eylemlerin ardından altın madeni şirketi köyü terk etmek zorunda kalmıştı. Ulukışla köylülerinin kararlı direnişleri nedeniyle altıncı şirket iki kez maden alanını değiştirmek zorunda kaldı. Şirketin, son olarak maden alanı olarak satın aldığı Tepeköy yakınlarındaki arazide de hoş karşılanmayacağı görülüyor. Çünkü altın madenine karşı civar köylerde de köy meclisleri kurma çalışmaları başlamış durumda.
Özer Akdemir