25 Haziran 2010 00:00
Denizin ve dağların şair ceketli çocuğu: Kazım Koyuncu
GÜNÜN YAZILARI
KARADENİZin, yüreği dostluk ve mücadeleyle atan çocuğu Kazım Koyuncunun ölümünün üzerinden 5 yıl geçti. 25 Haziran 2005te herkesin olacağını bildiği ama inanmak istemediği bir şey gerçekleşti; Koyuncu, akciğer kanserini yenemedi. Koyuncunun yaşamı piyasanın kirli ilişkilerine bulaşmadan nasıl müzik yapılır ve nasıl sanatçı olunurun cevabı olmuştu. Sevenleri, dinleyicileri, her yıl önce sıkca onunla karşılaştıkları İstiklal Caddesinde, sonra doğup büyüdüğü Hopanın Pançol köyünde Koyuncuyu anıyor. 26 Haziran 2005te sahne alacağı Harbiye Açıkhavanın sahnesinden ona veda ederken duyulan hıçkırıklar, sessiz feryatlar halen kulaklarda. Bu defa müzikal yolculuğuna tanıklık eden müzisyen arkadaşları anlattı Koyuncuyu.
DİNMEYEN BİR YÜREK
Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim diyordu bir röportajında Kazım Koyuncu. Koyuncu, yirmi yaşında Dinmeyen isimli müzik grubunu, Ali Elver ile birlikte kurdu. Elver, o günleri şöyle anlattı: 1989 yılında Çağdaş Sanat Atölyesi bünyesinde bir müzik grubu kurmayı düşünürken, Sevim adında bir arkadaşım ondan şöyle bahsetti: Gitar çalmayı pek bilmiyor, ama bütün eylemlere eski bir gitarla gelip şarkı söylüyor, sesi de çok iyi....
BARDA ÇALMAK İSTEMEDİ
Bostancı Gösteri Merkezindeki bir sendika gecesinde ilk kez sahneye çıkacakken kulise gelen görevli gurubun ismi neydi diye sorduğunda, Dinmeyen adını verdiklerini anlatan Elver, Sadece bir aylık bir çalışmayla, hangi cesaretle binlerce insanın önüne çıkmıştık? Bütün bunların sebebi hep Kazımdı. Kazım bizi hep bir yerlere ittiriyordu. Hep bizden bir adım öndeydi dedi; mesela bir dönem barlarda müzik yapıyorduk. Sonra Kazım bunun kendisini körelttiğini, bir daha çalmayacağını söyledi. Çok uzun dönem parasız kaldı ama bu kararından dönmedi... PAZARA KORKUYLA GİTMİŞLERDİ
Dinmeyenin ardından 1993te Mehmedali Barış Beşli ile Lazca müzik yapmak amacıyla Şku Zuğaşi Berepeye (Denizin Çocukları) dönüşen grup, 1995te Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümüyle Lazca rockın ilk örneğini vermişti. İlk konserlerini Mehmetali Barış Beşli, şöyle anlatıyor: 1993 yılıydı ve Pazarda (Atina) bir şenlik yapılıyordu. Yol boyunca Kazımla nasıl bir tepkiyle karşılaşacağız, acaba kurşunlanacak mıyız, ne olacak diye konuşup durduk. Laz halkından ilk onayı aldık. Tabii bunda şarkıyı söylediğimiz dilin Lazca olmasının da çok büyük bir pay var.
DİYARBAKIRDA BİR LAZ
Pazarda kurulan Zuhaşi Berepeinin ilk konser durağı ise Diyarbakır oluyor. Kazım Koyuncunun Denizin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim dediği Diyarbakır konserini, Beşli şöyle anlattı: Diyarbakırdan, kalabalıktan çok etkilenmişti. Beni Laz olarak kabul et, bir Laz ve bir dost olarak kabul et diye açıklamıştı Lazca söylemesini. Eğer barış noktasında Kazımın üzerine bir şey düşüyor idiyse elbette Diyarbakırdan başlamak isterdi konserlerine...
Koyuncunun İstanbulda müziğe tutunma hallerine tanıklık eden başka bir isim de Laz araştırmacı-yazar İsmail Bucaklişi. Bucaklişi, 1992de kültürel çalışmalar yaparken tanıştığı Koyuncuyu şöyle anlatıyor: Kazım öldükten sonra çok düşündüm, bu kadar sevilmesinin sebebi ne diye. Tek başına müzik yeterli bir şey değil. Kazım, insanlığını müziğine yansıtabiliyordu. Hemşince şarkı da söylüyordu, Lazca şarkı da. Başkalarının problemini kendi problemi gibi algılayabiliyordu ve samimi bir şekilde orada oluyordu.
Kazım Koyuncu müzik yaşamına tek başına devam etmek istediği zorlu döneminde, kendi deyişiyle daha Karadenizli bir çalışmaya yöneldi. Harun Topalığlu ile sahnede horonu ve vokali ile yer alıyordu. Ölmeden 6-7 ay önce Doğu turnemiz oldu bizim. Diyarbakır, Antep, Hatay, Van, Mardin Ve o çok acayip bir durumdu. Kazım, Karadenizde doğuda olduğu kadar popüler değildi. Hatta bir keresinde Diyarbakırda Newroza katılmıştık. Sahneye bir çıktık, 850 bin falan, öyle bir rakam var orada karşımızda. Dido gelince biz sustuk, 850 bin kişi söyledi... (İstanbul/DİHA)
KAZIMI SEVENLER TAKSİMDEYDİ
Kanser nedeniyle yaşamını yitiren Karadenizin unutulmayan sesi Kazım Koyuncu, 5. ölüm yıl dönümü öncesinde Taksimde anıldı. Laz Kültür Derneği, Kafkasya Karadeniz Platformu ve Kazımı sevenler, 25 Haziranda Hopada mezarı başında yapılacak genel anma öncesi İstiklal Caddesi Mis Sokaktan Galatasaray Meydanına yürüdü. Kazım Koyuncu fotoğrafları ve tulumla çalınan Karadeniz türküleri eşliğinde yürüyenler adına basın açıklamasını Laz Kültür Derneği Başkanı Mehmetali Barış Beşli yaptı. Beşli, Kazımın ölümünün üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen kanser hastalığının hâlâ Karadenizde bir yara olduğunu söyledi. Beşli, Derelerimiz hidroelektrik santrallerin tehdidi altında, bir tek Doğu Karadeniz değil Türkiyenin su akan her yeri satılmaya, sermayeye peşkeş çekilmeye çalışılıyor. Bugün burada Karadenizin yılmaz savunucusu Kazım, bize olanların karşısında sessiz kalmamayı hatırlatıyor dedi. Beşli, Kazımın ekolojik duyarlılığı, kanserle savaşı ve Lazcanın sürmesi için verdiği mücadeleden bahsetti.
(İstanbul/EVRENSEL)
Evrim Kepenek
Evrensel'i Takip Et