02 Aralık 2011 07:52

Sosyalist teori

Marx’ın, 1856’da Halk Gazetesinin yıldönümü dolayısıyla verilen yemekte yaptığı konuşması:*Yaşadığımız on dokuzuncu yüzyıla özgü bir büyük olgu var ki hiçbir parti bunu yadsımayı göz önüne alamıyor. Bir taraftan, insan tarihinin önceki dönemlerinde aklıllara bile gelmemiş olan sanayi ve

Sosyalist teori
Paylaş

Marx’ın, 1856’da Halk Gazetesinin yıldönümü dolayısıyla verilen yemekte yaptığı konuşması:*

Yaşadığımız on dokuzuncu yüzyıla özgü bir büyük olgu var ki hiçbir parti bunu yadsımayı göz önüne alamıyor. Bir taraftan, insan tarihinin önceki dönemlerinde aklıllara bile gelmemiş olan sanayi ve bilimsel güçler yaşama girdi. Diğer taraftan, Roma İmparatorluğu’ nun son dönemlerinde görülen felaketlerin çok daha ötesine geçen çöküş belirtileri kendisini gösteriyor. Günümüzde her şey kendi karşıtına gebe görünüyor;  insan emeğini kısaltan ve verimlileştiren olağanüstü bir güçle donanmış makinelerin yanı başında açlığa ve aşırı çalıştırmaya tanıklık ediyoruz. Yeni türemiş zenginlik kaynakları esrarengiz bir büyüyle yoksulluk kaynaklarına dönüşmüş durumda. Sanatsal başarılar kişilik yitimi pahasına satın alınmışa benziyor. İnsanın başkalarına ya da kendi düşkünlüklerine köle olduğu görülüyor. Bilimin saf ışığının bile parlayamadığı, cehaletin karanlığında kaybolduğu görülüyor. Tüm buluşlarımız ve gösterdiğimiz ilerleme, maddi güçlere düşünsel bir yaşam kazandırmakla ve insan yaşamını güdükleştirerek maddi bir güç durumuna indirgemekle sonuçlanmışa benziyor. Bir taraftan modern sanayi ve bilim arasındaki bu çatışma (antagonizma , diğer taraftan sefalet ve çözülme; üretici güçlerle çağımızın toplumsal ilişkileri arasındaki bu çatışma (antagonizma), apaçık, karşı konulamaz ve tartışılmaz bir olgudur. Bazı partiler bu olgu üzerine feryat edebilir;  bazıları da modern çelişmelerden kurtulmak için modern sanatlardan kurtulmayı isteyebilirler. Ya da bazıları sanayide görülen böylesine çarpıcı bir ilerlemeyi politikada buna denk düşen bir gerilemeyle tamamlama arzusunda olabilirler. Bize gelince, kendi payımıza, tüm bu çelişkilere damgasını vurmaya devam eden, cin fikirli varlığın neyin nesi olduğunda yanılmayız. Bir toplumun yeni türeyen güçlerinin, aksamaksızın adamakıllı çalışmak için, kendilerine yeni ortaya çıkan güçlerin egemen olmasını istediklerini biliyoruz. – bu yeni insanlar işçilerdir. Onlar da tıpkı makineler gibi, modern zamanların icadıdır. Orta sınıfı, aristokrasiyi ve gerilemenin zavallı kehanetçilerini şaşkına çeviren işaretlerde bile cesur dostumuz Robin Goodfellow’ u, yeraltında büyük bir hızla iş gören o yaşlı köstebeği, değerli öncüyü –devrimi- grüyoruz. İngiliz işçileri, modern sanayinin ilk çocuklarıdır. Bu devrim, onların kendi sınıflarının tüm dünyada, kurtuluşları demektir. Öyleyse bu sanayinin doğurduğu toplumsal devrime –tüm dünyada kendi sınıflarının kurtuluşu demek olan ve en az sermaye egemenliği ve ücretli kölelik kadar evrensel bir devrime- katkıda bulunmaktan geri kalmayacaklarına kuşku yoktur.

*Evrensel Basım Yayın’dan çıkmış olan J.D. Bernal’ın Marksizm ve Bilim kitabından alınmıştır

ÖNCEKİ HABER

Hasköylü işçiler

SONRAKİ HABER

Gazeteciler tutuklu meslektaşları için yürüdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa