16 Mayıs 2010 05:00
TABANA KUVVET YAŞAMLAR
GÜNÜN YAZILARI
Zehra, her sabah kalkıyor yatağından, çocuğuna yemek yediriyor, sonra sanki kendi okula gider gibi sırtlıyor çantayı. Kolunda çanta, eli çocuğunun elinde okulun yolunu tutuyor. Az değil, yarım saat yürüyorlar. Yolda yoruluyorlar, oturuyor kalkıyor devam ediyorlar. Hali kalmayan çocuğu sırtlamak yine Zehraya düşüyor. Çocuğu nefret ediyorum dediği okuldayken, Zehra sırtındaki ağrıyla evde yemek yapıyor.
Güldiyarın dört çocuğu var. Çocuklarını büyütmüş ama torunlarına bakıyor. Benim oturduğum yer yamaçta aşağı insem yukarı çıkamıyorum, yukarı çıksam aşağı inemiyorum diyor ama servise verecek para yok. Bu yüzden, 50 doğumlu Güldiyar da torunlarıyla okula yürümek zorunda.
Gülay Altıntaş, sağlık nedeniyle çocuğunu kendisi götüremiyor okula. Ama aklı hep onda. Acaba sağ salim okula vardı mı?, Acaba başına bir şey geldi mi? Acabaları bitmek tükenmek bilmiyor. Okullar haziranda kapanacak ama şimdiden kara kara yeni dönemi düşünüyor. Çünkü yeni dönemde birinci sınıfa başlayacak bir çocuğu daha var ve onun için kaygılı: Ben kızımın okumasını çok istiyorum, bizler gibi olmasın. Babam bizi okutmadı. Okutmak istiyorum ama hayata baktığım zaman nasıl okutacağım diye düşünüyorum.
GÖRDÜĞÜN GİBİ BAŞKA DEĞİL
Yürümek Kavakpınar Mahallesinde yaşayanlar için eziyet haline gelmiş. Sadece okula gitmek için değil, işe gitmek için, gezmeye gitmek için, çarşıya pazara gitmek için hep uzun mesafe yol yürümeleri gerekiyor.
Esma Sakınmaz, 15 yıldır oturduğu mahallesi için Buraları çok anlatmaya gerek yok, Kavakpınar gördüğün gibi diyor. Mahalleye doğru dürüst hizmet gelmemesini yıkım söylentilerine bağlayan Esma da ulaşımdan şikayetçi. Ya iki araba yapacaksın ya da Erkuşa ışıklara kadar yürüyeceksin diyen Esma, otobüse iki kez para vermektense yürümeyi tercih edenlerden.
BALIK İSTİFİ
Kaynarcada çalışan Sultan ise 24 yıldır Kavakpınarda. Balık istifini bilirsiniz balıklar üst üste atılır, bizim burada da otobüse binmek böyle diye tarif ediyor yaşadığı sıkıntıyı. Her sabah Acaba oturacak yer bulacak mıyım, yine ayakta mı gideceğim, çok kalabalık olur mu? diye düşünerek, temizliğine gittiği eve doğru hızlı adımlarla yola koyuluyor. Saat 7.30da otobüse binmesi de durumu kurtarmıyor. Ancak iki otobüsle gidebildiği işyerine varması 9.00u buluyor. İki kızını evlendirince bütçenin iyice açıldığını ve çalışmak zorunda kaldığını anlatan Sultanın evde okuyan bir çocuğu daha var; bu yüzden çalışmak zorunda. Tek aracın onu rahatlatacağını düşünüyor. Hem zaman hem para açısından
Naciye Duman ulaşım sorunu yüzünden işten ayrılmak zorunda kaldığını söylüyor.
Sabah kalkıp Erkuşa kadar yürümek bir ölüm. Sabah araba gelecek mi, yer bulacak mıyım korkusu düşüyor içinize bunun için işten ayrıldım.
Sevil Elvermişin çalıştığı fabrika Kavakpınara uzak değil. İşe giderken otobüs kullanmıyor ama başka bir yere gidecekse, örneğin Kadıköye, o da diğerleri gibi önce Erkuşa yürümek zorunda: Erkuş denilen yer buraya yarım saat, 45 dakika uzaklıkta. Erkuşa çıkarsak Kadıköye tek otobüsle gidebiliyoruz, yoksa Kavakpınardan iki otobüs yapmamız gerekiyor diye anlatıyor.
KADINLAR KOLLARI SIVADI
Kavakpınarda yaşayanlar genelde bu yolu tercih ediyorlar; ama şimdilik. Çünkü kadınlar mahallelerine otobüs getirmeye kararlı. Nermin Yaş, 12 yıldır Kavakpınarda oturduğunu ve ulaşımın gerçekten çok zor olduğunu belirterek mahallede bir imza kampanyası başlattıklarını duyuruyor: Kampanya aslında ulaşım sorununun çözülmesi için atılmış ilk adım. Ulaşım sorunu çözülsün diye mahallede imza topluyoruz. Pek çok evi gezdik, sağlık ocaklarına pazarlara giderek imzalar topladık. Bu sorunu çözmek için gerekirse her gün belediyeye gideceğiz.
Kavakpınar Mahallesinde sorun çok: Ulaşım sorunu, çöp sorunu, okul sorunu, park sorunu, pazar sorunu Kadınlar ulaşımdan başlayarak bu sorunların çözümü için kolları sıvamış görünüyorlar. Bize de onların hem takipçisi hem destekçisi olmak düşüyor.
BİR ELİNDE ÇANTA DİGERİNDE ÇÖP
Meral Duman, her sabah bir elinde çocuğunun okul çantası, diğer elinde çöp çıkıyor sokağa, elinde kalıyor çöp. Çünkü çöpleri atacak bir konteynır yok. Kışın neyse ama yazın çöp kokusundan durulmaz olmuş. Haftada bir defa mahalleden çöpü almak belediye açısından çok zor bir durum mu, yoksa çok şey mi istiyorlar? Kafasında bu soru var. Bir başka soru ise seçim zamanı kapılarından ayrılmayanlar seçim bittikten sonra neden dönüp bir kere bile oy istedikleri yerlere bakmıyorlar? Kadınların ağızları yanmış artık, bir dahaki seçimlerde yürümek zorunda bırakıldıkları yolları gösterip oy isteyenlere hadi bakalım, siz yürüyün de görelim diyecekler.
KAMPANYA NEDEN ÖNEMLİ?
Kavakpınarda olduğu gibi yol, su, kanalizasyon, temizlik, aydınlatma gibi sorunlar aslında tüm mahalleliyi kadın-erkek farkı gözetmeksizin aynı ölçüde etkiliyor. Peki neden kadınlar bu kampanyanın başını çekiyor? Yerel Yönetimler ve Kadın Politikaları üzerine çalışan Yard. Doç Dr. Ayten Alkan temel kentsel hizmetlerin olmamasından ya da yeterince verilmemesinden en çok kadınların etkilendiğini söylüyor. Kadınların yükünün daha da artmasına neden olan yetersiz hizmetler için de ilk talep elbette ki kadınlardan geliyor. Alkanın önerisi ise dünyada pek çok ülkede uygulanan yerel hizmet ve düzenlemelerde toplumsal cinsiyetin ana politikalara yerleştirilmesi. Ana politikalara yerleştirme, kadınların gereksinimleriyle sorunlarını ayrı bir politika, hizmet ya da etkinlik alanı olarak tasarlamaktan çok, her hizmet alanının kadınların gereksinimleri ve sorunları da düşünülerek yeniden tasarlanmasına işaret eder. Kadın ve erkek karşısında yansız görünen politika kararları kadın ve erkekler üzerinde, böyle bir niyet ya da öngörü bulunmadığı durumlarda bile farklı etkiler yaratabilir. Tıpkı ulaşım sorununun Kavakpınarlı kadınları mahallelerine hapsetmesi, daha da çok yorulmalarına neden olması, kız çocuklarının eğitim olanaklarından yararlanmasını etkilemesi, kadınların yol parası ve eziyetini göz önüne alarak işten ayrılmak zorunda kalmaları gibi. İşte bu yüzden Kavakpınarlı kadınlar için ulaşım sorununu çözmek oldukça önemli.
Sema Barbaros
Evrensel'i Takip Et