Mısır’da yeni mücadele onurlu bir ücret için
ÖZEL SEKTÖRDE İLK ASGARİ ÜCRET
Uzmanlar okuldan ayrılmaların giderek artmasının ve okuma yazma bilmeyenlerin oranının yüzde 40 olmasının nedenini ezici yoksulluk olarak açıklarken; yoksullaştırılan işçilerse hükümeti, dünyanın en düşükleri arasında bulunan maaşları yükseltmeye kasıtlı olarak direnmekle suçluyorlar.
Bu durumun değişeceğine yönelik bazı işaretler de yok değil. Temmuz ayında Mısır’da ilk defa özel sektörde asgari ücret uygulamasına geçildi ve aylık 700 Mısır lirası (117 ABD doları) olarak belirlendi. Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi tarafından yönetilen Geçici Hükümet bu kararı, Mısırlı işçilerin onurlu bir ücret için verdiği uzun mücadelesinin ardından aldı. Kamu çalışanları içinse asgari ücret, 25 yıldır 35 Mısır lirasıydı -bugünkü kurla 6 ABD doları kadar.
“Kötü bir şaka gibi” diyor El-Abyad, “İşverenler işçilere bundan fazlasını ödeyemeyeceklerini söylüyorlar, ancak kocaman evlerde yaşıyor ve lüks otomobiller kullanıyorlar.
MÜBAREK’İN DÜŞÜRÜLMESİNDE İŞÇİLERİN ROLÜ
Onurlu bir ücret için mücadele, El-Abyad’ın hatırladığından daha uzun süredir devam ediyor. Şubat ayında iktidardan düşürülen Hüsnü Mübarek, sendikaları yönlendirerek, grev örgütlemeyi ve düzenlemeyi engelleyen çeşitli yasalar çıkararak işçileri kontrol altında tutmak istemişti. Ancak rejimin düşürülmesini hızlandıranlar da yine işçiler oldu.
Yaklaşık beş yıl önce, 2008 nisanında, ülkenin kuzeyinde bir endüstri şehri olan Mahalla El-Kubra’da başlayan düşük ücretler ve ödenmeyen primlere karşı güçlü eylemler dalgası, politik bir boyut kazandı ve Mübarek’in devrilmesinde kilit rol oynayan gençlik hareketlerini doğurdu.
İş yaşamındaki sosyal güvensizlik, Mübarek’in temel politikalarını koruyan geçiş dönemi hükümeti yönetiminde de devam etti ve yönetim işçilerin taleplerini yalnızca kademeli olarak karşılamayı kabul etti. İşçilerse asgari ücretin ayda en az 1200 Mısır lirası (200 ABD doları) olacak şekilde, yani bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde belirlensin diye hükümete baskı yapmaya devam ediyorlar.
ASGARİ ÜCRET ‘YÜK OLUR’ MU?
“Ayda 700 Mısır lirasıyla nasıl yaşayabiliriz?” diye soruyor gaz kontrol müfettişliği yapan İbrahim Barakat ve “Eğer Kahire’de bu fiyata küçük bir daire bulabilirsen şanslısın. Ancak yemek de yemek zorundasın ve bu da oldukça pahalı” diye ekliyor.
Hükümet ekonomistleri asgari ücrette yapılacak herhangi bir artışın, kamu bütçesine yük olacağı ve enflasyonu yükselteceği konusunda uyarıyorlar. Yüksek ücretlerin Mısır’ın rekabet gücünü düşüreceğini ve yatırımcıları kaçıracağını iddia ediyorlar. Geçen yıl IPS’ye konuşan Maliye Eski Bakanı Samir Radwan ise bu iddiaları sorgulamış, asgari ücretteki artışın, iddia edilenin tersine üretimi arttıracağını ve uzun vadede Mısır’ın rekabet gücünü iyileştireceğini söylemiş, bu şekilde enflasyondaki olası bir değişimin yönetilebilir olacağını vurgulamıştı.
Enflasyonist baskıların ve kamu harcamaların artışını önleyecek kapsamlı bir çözümü öneren de yine Maliye Bakanı olan Radwan’ın ta kendisiydi.
‘KADEMELİ ARTIŞ, ARTIŞ DEĞİLDİR’
Geçtiğimiz temmuz ayında; kamu çalışanları için asgari ücrette, 700 ile 1200 Mısır lirası arasında en fazla beş yıl içinde kademeli artış gerçekleştirilmesi kabul edildi. Ancak, kent enflasyonunun yüzde 12 civarında dolaştığı dikkate alındığında -işçi hakları için kurulan yerel grupların da işaret ettiği gibi- bu aslında gerçek bir artış değil. “1200 liranın beş yıl sonraki gerçek değerini hesapladığımızda, bugünün 700 lirasıyla aynı değerde olduğunu görüyoruz” diye açıklıyor İşçiler ve Sendikalar için Hizmet Merkezi Sözcüsü Tamer Fathy: “Yani hiçbir şey değişmemiş olacak.”
Yetkililerse her 10 Mısırlıdan birinin asgari ücretten faydalanacağında ısrar ediyorlar ama merkezin program sorumlusu olan Adel Zakariya, çok sayıda istisna olacağı ve alınan önlemlerin etkisinin azalacağı konusunda uyarıyor. “Gerçekte, asgari ücretten çok az işçi yararlanabilecek” diye belirtiyor. Örneğin, Çalışma Bakanlığına göre asgari ücret, 10 veya daha az işçisi olan ve talep edilen ücretleri ödeyemeyeceğine dair “kanıt gösterebilen” küçük ve orta ölçekli işletmelere uygulanamaz. İşte bu yasal boşluktan birçok şirketin yararlanması mümkün.
KAZANINCAYA KADAR...
Ayrıca ülkedeki her sekiz işçiden birini istihdam eden kamu şirketlerinde, hükümet ofislerinde ya da inişli çıkışlı turizm sektöründe asgari ücretin uygulanıp uygulanmadığını denetleyebilecek mekanizmalar da öngörülmüş değil. Kayda değer bir düzenleme eksikliğinin olduğu böyle bir emek piyasasında, zorunlu bir asgari ücretin nasıl bir etkisi olacağını da kestirmek zor. Özel sektördeki birçok işçi baskılar nedeniyle kayıt dışı çalışmayı tercih edebiliyor. Araştırmalara göre bu oran, iş gücünün yüzde 75’ine ulaşmış durumda. Öte yandan göstericiler ve işçiler onurlu bir ücret için yürüttükleri kampanyayı büyütecekleri sözü veriyorlar. “Uygun bir asgari ücret alana kadar baskıya ve grevlere devam edeceğiz” diyor Zakariya.
IPS News’den Çeviren Elif Görgü
Evrensel'i Takip Et