30 Nisan 2010 00:00

Biji Yek Gulan


Her 1 Mayıs’ta kitleler alana çağrılır. Alanlarda türküler, şarkılar söylenir. Halaylar çekeriz ve eve döneriz. Sermayenin emekçilere yönelik çok yönlü saldırıları her alanda arttıkça, biz zafer kazınmışız gibi halaylar çekip eğleniyoruz. Yaşasın 1 Mayıs diyoruz ama giderek kan kaybediyoruz. Özellikle bölgede Newroz alanlarını doldurduğumuz kadar 1 Mayıs alanlarını dolduramıyoruz.
Kürt işçi sınıfı, kendisi için daha çok önem taşıyan 1 Mayıs’ta hem ulusal, hem de sınıfsal taleplerini haykıracak alanlarda. Kürt işçi sınıfının talepleri kısaca sendika, sigorta, 8 saat çalışma gibi sınıfsal taleplerinin yanı sıra ulusal talepleridir. Mevsimlik tarım işçileri, yılın beli zamanlarında özellikle ürünlerin hasat zamanlarında çalışan, hiçbir sağlık ve sosyal (çalışma saati izinler vb.) güvencesi olmayan, bununla beraber örgütlü olmayan yani sendikalı olmayan önemli bir kesimi oluşturmaktadırlar. Özelikle Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerlerde Kürt yoksul köylüleri adaletsiz toprak dağılımı sonucu yıllarca feodal yapının kölesi olmuşlardır. Tüm bunların üstüne, boşaltılan köylerdeki köylüler, iş ve ekmekleri için gittikleri kentlerde kimlikleri ve konuştukları dil yüzünden hakarete uğramışlar; linç girişimlerine maruz kalmışlar, tüm bunlara rağmen de geçimlerini sağlayabilmek için her yıl binlerce tarım işçisi olarak pamuğa, fındağa, kayısıya ve daha birçok tarımsal ürünün yetiştirilmesinden hasadına kadar çalışmışlar, giderken ve dönerken yollarda kazalarda canlarını kaybetmişler, kaybetmeye de devam etmekteler. Kürt işçi sınıfı ve emekçileri, ülkemizdeki diğer emekçi kardeşlerinden daha fazla ve daha katmerli sömürülmektedir. Bundan dolayı biz Kürt işçileri ve emekçileri 1 Mayıs alanlarında en önlerde olmalıyız. İşte bu gerçeklerle 1 Mayıs’ta alanlarda olmalıyız ve hep bir ağızdan taleplerimizi haykırmalıyız. Sınıf dayanışması için alanlarda olmalıyız.
Bizim çocuklarımız sadece taş attıklarından dolayı, aldıkları yaşlarından büyük cezalarla, okullarında olmaları gerekirken, cezaevlerindeler. Bunlar kadar şanslı olmayan çocuklarımız ise polis ve asker kurşunlarıyla, hatta el bombalarıyla küçücük bedenleri paramparça edilerek öldürülmekteler.
Kürt işçi ve emekçileri olarak;
Artık buna dur deme ve alanlara dökülme zamanı. Kimliğimiz, anadilimiz ve güvenceli çalışma için işsizliğe ve yoksulluğa karşı meydanlarda sesimizi duyuralım ve tüm gücümüzü gösterelim. Güvencesiz çalışmaya, baskılara, ötekileştirmelere karşı baş kaldıralım. Bedel ödenerek bayram ilan edilen bu güne, 1 Mayıs’a taleplerimizle sahip çıkalım.
Yaşasın halkların kardeşliği,
Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz!..
Ahmet Yaşar Özbey, Petrol-İş Adıyaman Şubesi İşyeri Temsilcisi

Evrensel'i Takip Et