20 Nisan 2010 01:00
Mültecilere altından kafes
DİĞER HABERLER
GÜNÜN YAZILARI
MÜLTECİLERİN alıkonulduğu merkezlerde, resmi adıyla misafirhanelerde, birtakım değişiklikler yapılması planlanıyor. Bu tasarıya göre ülkelerindeki sefaletten, açlıktan, yoksulluktan, savaştan kaçıp umuda yolculuk yapan mültecilerin yurtlarının adı Göçmen Geri Gönderme Merkezleri olacak; mültecilere daha önce sağlanmayan olanaklar, sıcak su, yemek, hukuk desteği sağlanacak. Yani kafes altından olacak, ama içindeki kuş yine esir kalacak.
SUÇ DEĞİL HAK
Göçmen Dayanışma Ağı üyeleri, Kumkapıda bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi Misafirhanesi önünde bir araya geldi; göçün, bir suç değil bir hak olduğuna dikkat çekti. Göçmen Dayanışma Ağı üyeleri, önceki gün yaptıkları eylemde birçok dilde Yalnız değilsiniz yazılı dövizler taşıdılar; Fransızca kurtulmuş, salıverilmiş anlamına gelen Libéré yazılı pankart açtılar. Eylemde mültecilerin barınma koşulları ve yapılması planlanan iyileştirme, bir kuş kafesi altın rengine boyanarak protesto edildi.
Eylem sırasında misafirhanede tutulan mülteciler, tel örgülerle kapatılan camlara vurarak ve Burada yemek yok, hiçbir şey yok diye bağırarak seslerini duyurmaya çalıştı. Mülteciler, eylem sırasında sık sık Libéré diye slogan attı; zafer işareti yaparak, el sallayarak Göçmen Dayanışma Ağı üyelerini selamladı.
Eylem, mültecilerin kendilerini daha iyi görebilmesi için misafirhane önündeki sokakta yapılmak istendi. Ancak polisin engellemesi sonucu basın açıklaması, misafirhaneye biraz daha uzaktaki caddede yapılabildi. Nilgün Yurdalan ve Atalay Göçer tarafından yapılan açıklamada, mültecilerin alıkonulma koşulları hakkında bilgi verildi: İçişleri Bakanlığı kararıyla gözaltına alınan göçmenler, belirlenmiş yasal sınırı olmayan; bir aydan bir yıla, hatta daha fazlasına uzayan sürelerde, niçin tutuklandıkları hakkında bilgilendirilmeden, ne kadar zaman için kapatılacaklarını bilmeden, hukuki yardım imkanları bulunmayan ve temel sağlık hizmetlerine erişimleri son derece sınırlı bir şekilde, kalabalık, karanlık hücrelerde tutuluyorlar.
HAREKET ÖZGÜRLÜKTÜR
Göçün, bir suç değil bir hak olduğuna dikkat edilen açıklamada şöyle denildi: Alıkonulma esnasında hangi haklar verilirse verilsin, tutma koşullarında hangi iyileştirmeler yapılırsa yapılsın, hiç kimse hareket özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. Adı her ne olursa olsun, göçmenleri kapatmaya yönelik merkezler kesinlikle kabul edilemez. İnsanların sınırları aşma ve farklı bir yerde yerleşme iradelerinin, onları kapatmaya gerekçe olarak gösterilmesinin, hiçbir ahlaki, insani ve meşru zemini olamaz.
Açıklamanın ardından, yurdun önündeki sokaktan uçan balonlar bırakıldı. (İstanbul/EVRENSEL)
HAPSETMEK MEŞRU DEĞİL
İçişleri Bakanlığı tarafından 23 Martta yayınlanan Yasa Dışı Göçle Mücadele başlıklı genelgede, birtakım iyileştirmelerin yapılması öngörülüyor. Ancak Göçmen Dayanışma Ağı üyeleri, bu değişiklikle bakanlığın, sıcak suyla, kalori hesabıyla aylar boyunca hücrelere kapattığı göçmenlerle helalleşeceğini sandığını belirtiyor ve bu iyileştirmelerle hapsetmenin meşru kılınamayacağına dikkat çekiyor. Genelgeye göre yapılacak değişiklikler şöyle: Merkezlerin adı geri gönderme merkezleri olacak, mültecilere haftada 3 kez sıcak su, bir yetişkinin günlük kalori ihtiyacını karşılayacak şekilde 3 öğün yemek verilecek, mülteciler havalandırması olan, aydınlık hücrelerde tutulacak, avukat ve sağlık erişimi sağlanacak.
Ceren Saran
Evrensel'i Takip Et