20 Şubat 2010 00:00
BAŞYAZI
SSGSS Yasası tartışılırken, Başbakan Erdoğan ve sözcüleri, kameraların karşısına geçip; Bu yasayla sigortalıların hak kaybına uğrayacağını söyleyenler yalan söylüyor! diye bas bas bağırıyordu.
SSGSS Yasası tartışılırken, Başbakan Erdoğan ve sözcüleri, kameraların karşısına geçip; Bu yasayla sigortalıların hak kaybına uğrayacağını söyleyenler yalan söylüyor! diye bas bas bağırıyordu.
Bu yasanın yürürlüğe girmesinin üstünden bir buçuk yıl geçti ve her gün yeniden SSGSS ile emekçilerin ne büyük hak kaybına uğradığına tanık oluyoruz.
Son ortaya çıkan ise bu hak kaybının boyutunu değilse de, ne kadar hayati konulara kadar uzandığını göstermektedir. Ortaya son çıkan, rezaletin son perdesi ise işten çıkarılan işçinin, sağlık sigortasından, işten çıkarıldıktan sonra sadece 10 gün yararlanabileceği biçimindedir.
Oysa SSGSS öncesinde bir işçi, işten atıldıktan sonra da 120 gün sağlık sigortası hakkından yararlanıyordu. SSGSS ile birlikte bu, 10+90 gün, yani 100 gün olarak belirlenmişti.
Şimdi bakanlık, yasaya yeniden baktıklarını belirterek 17 ay boyunca yasanın yanlış uygulandığına hükmetmiş ve bunu SGK müdürlüklerine bildirmiş! Ve elbette bunu sadece müdürlüklere bildirmemiş; bu verileri, bilgisayar sistemine de girerek uygulamaya sokmuş. Bu yüzden de eğer atılmasının üstünden 10 günden fazla zaman geçmişse, işten atılan işçiler ve yakınları, sigortadan yaralanamıyor, eczanelerden ilaç alamıyorlar.
Şöyle bir söylenti de var: Hükümet ve bürokrasi, Şu TEKEL işçilerini nereden sıkıştırırız? diye araştırırken bulmuşlar bu uygulama yanlışını!
Böylece, bir kalemde ve böyle bir yorumla, 31 Ocak 2010da iş akdi feshedilen TEKEL işçilerinin tümünü, sağlık hizmetlerinden yararlanamaz duruma getirmekle kalmamış; milyonlarca işsizi ve bundan sonra işten atılacakları da sağlık sigortasından yoksun hale getirmişler! (Uzmanlar, yasanın böyle yorumlanamayacağını, bunun yasayı ihlal olduğunu söylüyorlar, ama biz burada bu tartışmaya girmeyeceğiz.)
Yok canım, bu kadar da olmaz demeyin! Hükümetin emek mücadelesi ve emekçilerin hakları karşısındaki hoyratlığına, TEKEL işçilerine karşı aldığı düşmanca tutumuna bakılıp,Bu kadarını da yapmazlar! denilemez.
Onlar, TEKEL işçilerini mağdur etmek için giriştikleri operasyonu, milyonlarca emekçiyi mağdur edecek bir uygulamaya dönüştürmekten, yoksullara bir tekme daha atmış olmaktan asla yerinmezler. Çünkü bunlar; yoksulluk, halkın sıkıntıları, sağlık sigortasından yararlanamamasından sıkıntı duymayı, artık çok gerilerde bırakmışlardır. Çünkü bütün bu sıkıntıları çekenler, onlar için insanlar değil istatistik verileridir! Hükümet istatistiğe bakarak, ne kadar insan mağdur oluyor diye değil SGK ne kadar tasarruf etti diye yorumlar yapmaktadırlar.
Çünkü artık Başbakan başta olmak üzere AKPnin önde gelenleri ve temsilcileri için varsa yoksa piyasa, varsa yoksa kendi iktidarlarının devamı, varsa yoksa kendi yandaşlarının çıkarıdır!
Burada, Eskiden işten atılan bir işçi sağlık sigortasından neden 4 ay yararlanıyordu sorusuna yanıt verelim. Burada mantık, işten atılan işçinin ortalama ne kadar süre işsiz kaldığıdır. Dört ay belirlendiğinde, bir işçi işten atıldıktan sonra 4 ay içinde yeniden bir işe girebiliyormuş! Bu yüzden de 4 ay süreyle işçinin sağlık sigortasından yararlanması doğru görülmüş. Ancak SSGSSye konan 10 gün, az çok bilimsel bir yaklaşımdan uzaktır. Kafadan 10 gün olsun! denmiştir.
Oysa son çeyrek yüzyılda, işsizliğin kronik bir vakaya dönüşmeye başlamasından sonra uzayan bu süre, krizle birlikte daha da uzamıştır. Türkiyede bu süre bugün bir yıldan fazladır. Buna göre işten atılan işçinin en az bir yıl sağlık sigortasından yararlanması gerekir. Örneğin pek çok Avrupa ülkesinde işsizlik süresi uzadıkça işçilerin işsizlik sigortasından yararlanma süreleri, dolayısıyla da sağlık sigortasından yararlanma süreleri artmıştır. Bizde ise tam tersine; tam da Başbakana yakışır bir üslupla, İşten atılan işçinin sağlık sigortasından yararlanma süresi 10 gündür denilip çıkılmıştır.
AKP ve hükümeti, emek düşmanlığında, emekçi hakkı düşmanlığında sınır tanımıyor!
İHSAN ÇARALAN