Can Baba’nın ardından ‘Aşk Olsun’
Geçtiğimiz cuma akşamı ülkedeki sıcak gelişmeler, özellikle Ankara’da tutuklu bulunan öğrencilerin davası sürerken bu yoğun kargaşadan çıkarıp biraz müzikle olaylara şiirsel açıdan bakabilmek için Tarsus Kültür Merkezinde Can Yücel anısına düzenlenen “Aşk Olsun” adlı şiirli şarkılı g&
Can Baba’nın şiirlerden yapılmış şarkılarla süslenmiş bu gösteri, ölümünün 12. yılında ona adeta bir saygı duruşu niteliği taşıyordu. Yaşadıklarıyla tecrübelerini arttıran insanoğlunun gülünç, hüzünlü, kavgalı, aşk dolu hikayesi...
Şiirlerinin seslendirilmesinin dışında Can Yücel’in kendi sesinden şiirler de dinletildi. Gösterinin bir bölümünde seslendirilen “Mare Nostrum” şiiri sadece Denizler için değil idamının yıldönümüne yaklaşılan Erdal Eren’e de ışık tuttu. Gösteri Can Yücel ve onun şiirlerine hayran olanların hayranlığını katlayacak nitelikteydi. Son zamanlarda İnternet aracılığıyla kendisine ait olmayan pek çok şiirin Can Yücel imzasıyla yayıldığını ve ne yazık ki genç kuşakların Can Yücel’i “gerçek” kimliğiyle tanıyamaması riski karşısında bu ve benzeri dinletiler daha büyük anlam kazanıyor. Bugüne kadar dikkatimi çok çekmeyen “Yaşama değil, yaşamı yönlendirenlere muhalif” Can Baba’nın mücadeleci karakterinin göstergesi gibiydi. “Sade yazı yazarken değil, konuşurken de , hep çifte dikiş vuracaksın anlama! Dikişin biri bugün için, ama asıl önemlisi, öbür dikiş kalacak yarına!..” Ya da kendini açık ve net şekilde anlattığı “Ben ömrümce muhalif yaşadım , Devletçe de menfi bir TİP sayıldım , Onun için kan grubum RH NEGATİF.” sözleri... Onun her açıdan kimliğini tanımaya olanak veriyor. Onun muhalifliği sadece düzene, siyasal iktidarlara karşı değildi elbet haksızlıklara, sevgisizliğe, yanlış giden her şeye yöneliyordu.
CAN YÜCEL’İ SATIR ARALARINDA TEKRAR TANIYORUM
Can Yücel’in ardından böyle bir gösteri hazırlamak sizin için nasıl bir anlam taşıyor?
Gülsen Tuncer: “Aşk Olsun” çok heyecan verici bir oyun. Bu gösteri ile birlikte onu tekrar tanıma şansı buldum. Kaldı ki ben Asım Bezirci ve Can Yücel’le birlikte aynı masada panele katılmış bir kişiyim. Ama Can Yücel o kadar derin bir kişiliğe sahip ki onu 12. ölüm yıl dönümünde sergilediğimiz bu gösteri ile satır aralarında yeniden tanıyorum. Çok insan tanıdım ama benim tanıdığım insanların arasında zekasına en çok hayran kaldığım kişidir. Çocuk naifliği, sosyalizmden asla vazgeçmemesi, Deniz Gezmişleri kendi çocuklarından daha çok seviyor olması beni en çok etkileyen yanlarındandır.
SÖYLEDİKLERİ O KADAR TEHLİKELİ Kİ MEZARINI PARÇALADILAR
Geçtiğimiz ağustos ayında Can Yücel’in Datça’daki mezarına çirkin bir saldırı düzenlendi. Bu saldırı ve bunun ışığında söylemek istedikleriniz nelerdir ?
Orhan Aydın: Can Yücel’in öldükten sonra bile yobazları ne kadar kızdırdığının bir göstergesidir bu saldırı. Can Yücel’in bize aktardıkları onlar için o kadar tehlikeli şeyler ki mezarını parçaladılar. Bize düşen tüm bunlara karşı, bütün bu gericiliğe karşı onun söylediklerini izleyici ile buluşturmak . AKP’nin faşizmine ve memlekette olup biten bütün gericiliğe karşı Can Yücel’in dizelerinin büyük bir cevap niteliği taşıdığını düşünüyorum. (Tarsus/EVRENSEL)