28 Aralık 2009 00:00
Adana Valisine açık mektup
Adana Valiliğini bu uygulamayı bir an önce geri çekmeye çağırıyor, demokratik sınırlar içerisinde gerçekleştirdiğimiz basın açıklamalarını para cezalarıyla engelleyemeyeceğini bir kez daha ilan ediyoruz.
Adanada işsizlik gündemde olacağına valiliğin uygulamaları gündem olmaya devam ediyor.
Türkiyede bir dönem sanayinin can damarı olan ilimiz AKP iktidarı döneminde Şırnaktan sonra yüzde 20lik işsizlik oranıyla ikinci sırada. Ayrıca Adana, ülke kamuoyunda işsizliğin dışında Adana Valisinin ilginç uygulamalarıyla da gündemdeki yerini koruyor.
Kasım 2009 tarihinde Adana Valisinin yayımladığı bir genelgenin ardından sesini çıkaran herkese, Kabahatler Kanununa dayanarak 140 TLden başlayan para cezaları veriliyor. İşçi eylemlerinden, öğrenci eylemlerine, kitle örgütlerinin açıklamalarından, futbol maçında açılan pankarta, afiş asmaktan, bildiri dağıtmaya Adanalılar ne yapsa valiliğe göre kabahat sayılıyor.
Belirlenen yerler dışında basın açıklaması düzenleyenler ve basın açıklaması adı altında bir yerde toplanarak basın açıklaması yapılacak yere gitme ve basın açıklaması sonrası dağılım esnasında pankart, döviz açarak, slogan atarak yürüyüş yapanlar hakkında, Kabahatler Kanununun 32. maddesi ve genel hükümler doğrultusunda adli ve idari işlem yapılacağı belirtiliyor.
2911 sayılı yasasın Toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı başlıklı 6 maddesi ise Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, tüm il veya ilçe sınırları içerisinde aşağıdaki hükümlere uyulmak şartıyla her yerde yapılabilir demektedir.
Yasa maddeleri birlikte incelendiğinde; anılan maddelerle valiliğe verilen yetkilerin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleriyle sınırlı olduğu Basın Açıklamalarını kapsamadığı görülecektir.
2911 sayılı yasanın tanımlar başlıklı maddesindeki toplantı ve gösteri yürüyüşü tanımı ile İçişleri Bakanlığının 11.06.2004 tarih ve 2004/100 sayılı genelgesinde; basın açıklamalarının Anayasanın 25 ve 26. maddelerinde düzenlenen düşünce ve kanaat hürriyeti ve düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanımı olarak değerlendirilerek, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasının dışında kabul edileceği yönündeki talimatı karşısında basın açıklamaları yapılacak yerler veya yasak olduğu yerler konusunda valiliklere herhangi bir yetki verilmediği açıktır.
Bu nedenle Valiliğin emri, yetki ve hukuki sebep yönünden, hukuka uyarlı değildir.
Yasa kamu güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla böyle bir emrin verilebileceğini ve buna aykırı davranışın cezalandırılacağını öngörmüştür. Ortada böyle bir emrin ve cezanın verilmesini gerektirecek bir durum da söz konusu değildir.
Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların önünde yapılan; basın açıklamalarının, kamu güvenliği ve genel sağlığı etkilemediği, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, değişik grupların ve özellikle kamu emekçilerinin kamu kurum ve kuruluşlarının binaları önünde bugüne kadar yapmış oldukları yüzlerce hatta binlerce toplantı, gösteri ve basın açıklaması ile sabittir. Bu nedenle; Kamu güvenliği ve genel sağlığın korunması amacıyla alındığı belirtilen emrin maddi sebebi de yoktur.
İşlem hem hukuki hem de maddi sebep yönünden hukuka uyarlı değildir. İşlem amaç yönünden de sakattır. İdari işlemler son tahlilde kamu yararını amaçlamak zorundadır. Emir incelendiğinde koruduğunu söylediği kamu yararının Kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması? Etkinliklerin demokratik bir ölçüde yapılabilmesi ve etkinliğe katılanların can güvenliğini sağlamak olduğu görülmektedir.
Ancak yukarda anılan yasa maddeleri incelendiğinde valiliğin genel emirle düzenleme yapacağı ve ceza uygulayacağı alan Kabahatler Kanununda sınırlı olarak sayılmıştır.
Yasa koyucunun bunu sınırlı saymasının amacı; temel hak ve özgürlüklerin kullanımı sırasında sınırlama yapılacaksa bu sınırlamanın; Toplantı ve gösteri yapma hakkının, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının, örgütlenme hakkının, dilekçe hakkının süresiz bir şekilde, sınırlanmasını önlemek ve hatta ortadan kaldırılmasını sağlamaya yönelik keyfi emirlerin alınmasını ve uygulanmasını engellemektir. Emir tam da bu özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik kamu yararı taşımayan bir emirdir.
Bunun yanında emir açıkça 2911 sayılı yasaya da aykırıdır. Yasada açıkça ... Kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde toplantı gösteri yürüyüşleri yapılamayacağı yasaklanmışken valiliğin emrinde Kamu Kurum ve Kuruluşları,.. önünde, yanında açıklama yapılması da yasaklanarak kanunun belirlediği sınır, temel hak ve özgürlükler aleyhine keyfi olarak genişletilmiştir. Kamu hizmetlerini halka ulaştırmakla görevli kamu kurum ve kuruluşlarının bu görevlerini olması gerektiği gibi yerine getirmemesi nedeniyle, bunun sağlanması amacıyla gerçekleştirilebilecek barışçıl ve demokratik tepkilerini, yine bu kurum ve kuruluşlarda görev yapan çalışanların ekonomik, sosyal ve demokratik taleplerinin en etkili sonuç vereceği alanlardan uzaklaştırılmasını ve etkisiz hale getirmesini sağlayan ve ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının binalarını birer kutsal mekan olarak kabul eden anlayışın ve bu anlayış doğrultusunda verilen emrin demokratik hukuk devleti ile bağdaşmadığı açıktır. Valiliğin emri yasal sınırları da aşan ve bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) de aykırı bir düzenlemedir. Adana Valiliğini bu uygulamayı bir an önce geri çekmeye çağırıyor, demokratik sınırlar içerisinde gerçekleştirdiğimiz basın açıklamalarını para cezalarıyla engelleyemeyeceğini bir kez daha ilan ediyoruz. Saygılarımızla.
Türk İş 4. Bölge,
DİSK Adana Bölge,
DİSK Tekstil Bossa Şube, DİSK Dev Sağlık İş,
Eğitim Sen Adana Şube, BTS Adana Şube,
BES Adana Şube,
ESM Adana Şube,
Haber-Sen Adana Şube, TÜMTİS Adana Şube,
Türk Kamu-Sen,
Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube,
Türk Eğitim-Sen 3 Nolu Şube,
Türk Büro-Sen,
Türk Yerel Hizmet-Sen,
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği,
Tuncelililer Derneği