22 Kasım 2009 00:00

Titanyum dioksit nanoparçacıklara dikkat!

Nanoteknoloji yavaş yavaş günlük hayatımıza girmeye başladı. Bu yeni teknoloji ile üretilen nano-parçacıklar günlük olarak kullandığımız kozmetiklerden, boyalara, vitaminlere, ev aletlerine kadar pek çok üründe kullanılır oldu.

Paylaş
Nanoteknoloji yavaş yavaş günlük hayatımıza girmeye başladı. Bu yeni teknoloji ile üretilen nano-parçacıklar günlük olarak kullandığımız kozmetiklerden, boyalara, vitaminlere, ev aletlerine kadar pek çok üründe kullanılır oldu. Bu yaygın kullanım ile birlikte, bu nano-parçacıkların insan sağlığına, canlılara zarar verip vermediği tartışılmaya başlandı. Nano-parçacıklar adı üzerinde nanometre boyutunda olan malzemelerdir. 1 nanometre 1/1milyar metredir. Bu küçük parçacıklar farklı farklı özelliklere (Daha üstün bazı özelliklere) sahip olabilmeleri nedeniyle normal malzemelere oranla son yıllarda daha fazla tercih edilmektedir. UCLA(Kaliforniya Üniversitesi)’de patoloji , radyasyon onkolojisi ve çevre sağlık bilimleri Profesörü Robert Schiestl ve ekibi tarafından yapılan bir araştırma TiO2 (titanium dioksit) nanoparçacıklarının DNA’da hem tek hem de çift iplikte kırılmaya yol açtığını, kromozomlara hasar verdiğini ve enflamasyona sebep olduğunu ortaya çıkardı. DNA ve kromozomlardaki hasarın kanser riskini arttırdığı biliniyor. Ekip araştırmalarını bir model organizma olan farede gerçekleştirdi. Çalışma Cancer Research isimli dergide kasım ayında yayınlandı. Çalışmada farelerin içme sularına nanoparçacıklar verildi ve bunların deneyin beşinci gününde genetic hasar belirtileri gösterdikleri anlaşıldı. Bu beş günlük deney insana uyarlandığında 1.6 senelik bir zamana denk düşmektedir. Yani bir insan 1.6 sene bu nanoparçacıklara maruz kalırsa benzer belirtiler gösterecektir. Titanyum dioksit nanoparçacıkları bir kez sisteme(vücuda) girdiğinde, vücut bunları dışarı atamadığı için farklı organlarda birikmeye başlar. Boyutları çok küçük olduğu için de hücreden hücreye, organdan organa geçebilir ve hücre içinde gerçekleşen mekanizmaları etkileyebilir. Daha önceleri Titanyum dioksit nanoparçacıklarının kimyasal bir tepkime başlatmadıkları için toksik olmadığı kabul ediliyordu. Prof. Schiestl’e göre bunların organizma içindeki yüzey etkileşimleri genetik hasara sebep olmaktadır. Bu küçük parçacıklar vücut içinde serbestçe dolaşarak oksidatif stress açığa çıkararak hücre ölümüne neden olmaktadır. Hücre içinde serbest radikallerin (Her tarafa saldıran saldırgan kimyasallar diyebiliriz bunlara) sebep olduğu oksidatif stres kansere yol açan önemli mekanizmalardan biridir. Titanyum fazla tepkimeye girmeyen bir kimyasal olmasına rağmen, parçacık boyutu küçüldükçe yüzey alanı artmaktadır. Titanyum dioksit nanoparçacıklarında da durum böyledir. Yüzey büyüdükçe çevre ile olan etkileşim daha da artmakta ve bu da daha fazla oksidatif strese neden olmaktadır. Bu araştırma nanoparçacıkların kimyasal bir toksik etkiden çok fizikokimyasal bir toksik etkiye neden olduğunu ortaya çıkarmıştır.Titanyum dioksit nanoparçacıkları oldukça büyük miktarlarda -yılda yaklaşık iki milyon ton olarak- üretilmektedir. Diş macunundan, boyalara, gıda boyalarına, vitaminlere kadar pek çok üründe bulunan TiO2 nanoparçacıkları, Schiestl’e göre, sebepsiz gözüken kanserlerin çoğunluğuna sebep olmaktadır. Son bir iki senedir televizyonlarda, gazetelerde gördüğümüz duvar boyası reklamlarını hatırlayın. Küf tutmayan nano boyaların reklamları oldukça fazlaydı. Bu nanoparçacıklar deriden geçememektedir. Ama sprey halindeki güneş koruyucuları kullanıldığında bunları solunum yoluyla alma olasılığımız artmaktadır. Bu çalışma nanoparçacıklar üzerinde canlı ve insan sağlığı yönünden ne kadar az çalışma yapıldığının bir göstergesi aynı zamanda. Nanoparçacıklar son yıllarda bu kadar yaygın kullanılırken, bu çalışmaların şimdilerde yapılıyor olması ise düşündürücü. Nanoteknoloji oldukça önemli bir teknoloji bunu reddedecek halimiz yok. Nanoteknoloji de insan sağlığını, canlı sağlığını hiçe saymadan, zarar vermeden insanlık için kullanılmalıdır. Nanoparçacıkların olası zararları üzerine olan çalışmalar yapıldıktan sonra bunlar yaygın olarak kullanılmalıdır. Ancak kâr hırsı bunların önüne geçmektedir.
Günseli Bayram
ÖNCEKİ HABER

Tanrılar da barışı öğrenecekti

SONRAKİ HABER

ah o çalıştayda ben de olsaydım!..

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa