Uzun bir süredir sağlık emekçileri, haklı talepleri için örnek teşkil edecek eylem ve etkinlikleri yaparak nasıl bir mücadele hattının izlenmesi gerektiğinin örneklerini sergilediler. Sağlık iş kolunun kendine özgü sorunları aynı iş kolunda örgütlü örgütsüz tüm emekçileri en yakıcı talepler etrafında birleştirebildi. Emekçilerin farklı sendikalara üye olması başlı başına örgütsüzlüğün nedenleri arasında görülse de, mücadelenin birleştirilmesi çabası bu sendikaların üye tabanlarında daima arzulanan bir durum olmuştur.
Ortak mücadelenin olumlu örnekleri geçmiş dönemlerde azımsanmayacak oranlarda yaşanmışken, bugün “Konfederasyonumuz birleşik kamu-iş’in örgütümüze ve kamuoyuna duyurusu” ile yayınlanan bildiri ile B.Kamu İş AKP’nin değirmenine su taşımıştır. B.Kamu İş genişletilmiş başkanlar kurulunun 10 Aralık 2011 tarihli toplantısının gündemlerinden biri KESK’in 21 Aralık grevi olmuş ve sudan bahaneler ileri sürülerek greve katılmamanın yolları aranmıştır. Yayınlanan bildiride gerekçeler su şekilde sıralanmıştır;
Gerekçe 1: 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliklerinde KESK, grevsiz ve göstermelik bir toplusözleşme düzenine açıkça hayır dememiş hatta o zamanki genel başkanı basına yaptığı açıklamalarda yetmez ama evet demek gerekir şeklinde beyanatlarda bulunmuştu. KESK içindeki bir grup ise siyasal çizgilerine paralel olarak oylamayı boykot ettiklerini belirtmişlerdi.
Yanıt: KESK içinde ki bileşenlerin büyük bir çoğunluğu refarandumda HAYIR oyu kullanmış ve bir çok ilde KESK Şubeler Platformları öncülüğünde “HAYIR” mitingleri düzenlenmişken, bir genel başkanın örgütü bağlamayan sözlerinden yola çıkarak, 21 Aralık grevine katılmama nedenleri arasına bu durumu sıkıştırmak tam bir siyasi sığlıktır. Keza emek örgütlerinin üyeleri bazı konularda homojen tutum alamayabilir. Keza herhangi bir siyasi gelişme karşısında emek örgütü üyelerinin tutum ve tavrı farklı olabilir. Önemli olan 21 Aralık Grevi gibi en haklı talepler etrafında ortak davranabilmektir.
Gerekçe 2: 1 Mayıs emek, mücadele ve dayanışma gününde arkadaşlarımıza taş ve sopalarla saldırılması.
Yanıt: KESK bir emek örgütüdür. KESK içerisinde kamu emekçilerinin birliğini, diğer emekçilerle ortak eylem gerçekleştirme arzusunu taşıyan on binlerce emekçi varken münferit bir olaydan yola çıkarak emekçilerin ortak düşmana karşı duruşunda zayıflıklar yaratacak bir kararın gerekçesi bu olumsuz davranış olamaz. Bu gerekçe B.Kamu İş gibi ortak mücadeleden kaçmak isteyenler için bir gerekçe olabilir, ama onun üyeleri ile işyerlerinde birlikte çalışan, birlikte mağdur olan, birlikte geleceksizliğe mahkum bırakılan emekçiler için bir gerekçe olamaz.
Gerekçe 3: KESK hükümetin oyalamasına uyarak süreci diğer konfederasyonlarla karşılıklı ziyaret ve görüş alış verişiyle geçirmiş ama hiçbir zaman konfederasyonumuzu dikkate almamıştır.
Yanıt: Kendisini kamu emekçilerinin bir konfederasyonu olarak tanımlayan bir örgütün bugünü doğru okuması gerekir. AKP’nin tüm emekçileri kuşatan ve her geçen gün emekçilerin yaşam alanlarını daralatan sürece, bugün kim müdahale ediyorsa, ön yargıları bir kenara bırakarak onunla birleşmek gerekir. Bu grev, bir başka emek örgütü tarafından örülebilseydi, o emek örgütünün çağrısı etrafında emekçiler birleşmek için tereddüt göstermezdi. Dikkat edilirse grev kararının alınmasında en önemli rolü sağlık emekçileri oynamıştır. Son aylarda sağlık emekçilerinin (Burada ki üyelerin hepsi KESK üyesi de değildir) greve varan eylem ve etkinlikleri KESK’in de bu sürece dahil olmasını sağlamıştır. B.Kamu İş’in, sağlık emekçilerinin ve diğer kamu çalışanlarının haklı taleplerini görememesi, KESK’in de görmemesi gerektiği anlamını taşımaz.
Gerekçe 4: Birlikte örmediğimiz, Emek mücadelesinden çok siyasi kaygıların öne çıkarıldığı bir eyleme destek vermemiz olanaklı değildir. Bu nedenle KESK’in aldığı eylem kararına katılmıyoruz.
Yanıt: B.kamu İş’in gözünü korkutan ve greve katılmama gerekçeleri arasında “siyasi talepler” olarak altını çizdiği 21 Aralık grevinin talepleri nelermiş bir bakalım;
· Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı bir Toplusözleşme düzeni için,
·Kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmesi için,
·“KHK Demokrasi”sine son verilmesi için,
·Her türlü güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanması için,
·Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için,
·Emekçilere dayatılan angarya ve zorunlu fazla mesaiye son verilmesi için,
·Temel ücretlerin artırılarak, eşit işe eşit ücretin gerçekten hayata geçirilmesi için,
·Ek ödemelerin tüm emekçiler için eşitlenerek emekliliğe yansıtılması için,
·Net asgari ücretin açlık sınırı olan 1.000 TL’ye çıkarılarak tüm ücret ve maaşlarda bu tutarın vergi kesintisi dışında bırakılması için,
·Hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi, tutukluların serbest bırakılması için, 21 Aralık Grev’deyiz diyor KESK.
B.Kamu İş, bugüne kadar farklı konfederasyonların itibar etmediği bir tarzla kendisine yeni bir misyon biçmiş görünüyor. AKP hükümet yetkililerinden önce o kamuoyunun karşısına çıkarak GREV kırıcılığı yapıyor ve emekçilerin birleşerek güçleneceği yerde bu birliği sabote edecek tutum ve açıklamalara giriyor. B.Kamu İş üyeleri başta olmak üzere farklı konfederasyon üyelerinin de itibar edeceği 21 Aralık Grevi, bu kararı almaya cesaret edemeyenlere bir ders olacaktır.
Çünkü işyerlerinde ki özlem ortak mücadele, ortak karşı koyuştur. Parçalanmış bir emek mücadelesi yalnız ve yalnız iktidardaki sermaye kesiminin elin güçlendirir. Yunanistan, İngiltere, Portekiz vb. birçok ülkede ki emekçilerden öğreneceğimiz çok şey var.
Bugün bu ortak mücadele karşısında kim duruyor ve kim eğer onu sabote etmeye çalışıyorsa emekçilerin ona vereceği tek şey onu tarihin çöplüğüne atmak olacaktır. Çünkü tarih emekçilerin haklı talepleri ile birleşme becerisi gösterenlerin tarihidir. Buna hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
*Eğitim Sen Adana Şube Eski Başkanı
Evrensel'i Takip Et