21 Aralık grevi ve sonrası
Sıkıntı; KESK yöneticilerinin, sendika yasası mecliste görüşülürken veya toplu sözleşme sürecinde grev yapacağı kararının niçin bozulduğunu örgüte yeterince anlatamamasıydı. Kaldı ki KESK Danışma meclisinden (kurulu) bu iki konu dışında grev yapma kararı da çıkmamıştı. Danışma meclisi grevi iki süreçte yapılmasının uygun olduğu görüşünü savunmuştu. Birincisi yasa TBMM de görüşülürken Grev hakkını da içermesi ve anti demokratik yönlerinin törpülenmesi için grev yapılması, diğeri de toplu sözleşme sürecinde taleplerin hükümetçe kabul edilmesine yönelik yapılmasıydı. Mecliste çoğunluğu bulunduran gruplar, toplantı sonucu Grevin toplu sözleşme sürecinde yapılacağını örgüte duyurmuştu. Tüm bunlardan dolayı KESK’ in bu iki konu gündemde değilken greve gidecek olması kafalarda farklı soru işaretleri uyandırdı. KESK sağlık örgütlerinin yapacağı grevden destek almak için mi 21 Aralık tarihli grev kararı almıştı? KESK in diğer sendikalarla ortak eylem yapma noktasında çok da ısrarcı olmaması bu düşünceyi kuvvetlendiriyordu. Burjuva medyası KESK ‘in grevini, sağlık örgütlerinin ‘’Sağlıkta Dönüşüm Yasalarına’’ karşı yaptığı eyleme destek olarak gösterse de 21 Aralık Grevi çok önemliydi.
Hangi nedenle alınırsa alınsın 21 Aralık Grevinin sağlık örgütleriyle birlikte yapılmış olması önemli sonuçları da beraberinde getirdi. 21 Aralık Grevinin örgütlenmesinde KESK kadroları oldukça önemli bir ders verdi. Grevi örgütlemek için sendika yöneticileri ve kadroların gösterdiği çaba takdir edilecek bir özelliktedir. İş yerlerinde yapılan çalışmalar doğaldır ki KESK in mücadelesine katkı sunacaktır. Ayrıca AKP hükümetinin emek düşmanı proje ve politikalarını emekçilerle paylaşmak, tartışmak sınıf mücadelesi açısından oldukça yararlı olmuştur. KESK gücünü ve etkisini işyerlerindeki faaliyetlerinden almaktadır. 21 Aralık grevinin örgütlenme aşamasında, iş yerlerinin gezilmesi sendika ile üyeler arasındaki ilişkiye de katkı sunmuştur. KESK üyesi kamu emekçileri örgütlerine olan güvenlerini bir kez daha tazelemiş oldular.
21 Aralık Grevinin başka bir yönü de, tüm saldırılar karşısında olup bitenleri seyreden sendikalara ve üyelerine bir gerçeği tekrar göstermesidir. Bu gerçek, Türkiye gibi ülkelerde emekçilerin mücadele etmeden ve bedel ödemeden haklarını alamayacaklarıdır. İngiltere, Yunanistan gibi demokrasinin beşiği olarak görülen ülkelerde dahi emekçiler sokakta mücadele ediyorsa, haklarını grevle savunuyorsa, Türkiye gibi ülkelerde uzlaşma yolu arayan sendikaların niyetlerinin ne olduğu da ortaya çıkıyor. Sosyal diyalog ve masa başı uzlaşma yolunu güdenlerin emekçilerin haklarını sermayeye teslim etmekten başka bir niyeti olamaz. 21 Aralık Greviyle emekçilerin ortak talepleri için birlikte mücadele etmekten başka seçeneklerinin olmadığı gerçeği bir kez daha görüldü.
21 Aralık Grevinin üretimi ve yaşamı durdurma noktasında başarılı olduğu söylenemez. Grev, sağlık dışında üretimi ve hizmet vermeyi etkilemedi dersek haksız bir tespit yapmış olmayız. Sağlık örgütlerinin bir araya gelerek ortak mücadele etmesi sağlık hizmetlerinin ciddi şekilde aksamasına neden oldu. Ancak KESK içerisindeki diğer iş kolları için bunu söylemek çok zor. Eğitimde, büro işlerinde, vergi dairelerinde, belediyelerde vs. hizmet fazla aksamadan devam etti. KESK üyesi kamu emekçilerinin 21 Aralık Grevini örgütlemedeki çabasına karşılık, ne yazık ki diğer sendikaların tutumu grevin başarılı olmasını engellemiştir. İş yerlerinde çalışma yapan her şube yöneticisi ve aktivistler, sendika farkı gözetmeksizin tüm kamu emekçilerinin greve katılmalarını sağlamaya çalışmışlardır. Bu çabaya rağmen, diğer sendikalara üye olan kamu emekçilerini greve katmada yeterince ( hatta büyük ölçüde ) başarılı olamadığımızı ifade etmeliyim. Eylem birliğini iş yerlerinden sağlamaya çalışmamıza rağmen bu konuda şimdilik başarılı olamamak sonucu, bize yeni görevler yüklemektedir. Sağlık emekçilerinin grevinin başarılı olmasının nedenini KESK yöneticileri iyi değerlendirmelidir. Sağlık emekçileri bulundukları örgüt ne olursa olsun, ortak talepleri için bir araya gelerek grev yapmışlardır. Başarı burada yatmaktadır.
Her eylemde olduğu gibi 21 Aralık sonrası da çok önemli. KESK in aylar öncesinden belirlemiş olduğu grev koşulları ortadan kalkmış değil. Sendika yasası meclise hala gelmedi. Yasa, grevi içermeyen anti demokratik içeriğini korumakta. Toplu sözleşme yapılmış değil ve sorunlarımız devam etmekte. KESK yöneticileri, KESK önemli bir kadrosu var ve eylem örgütlemede deneyimli ve başarılı. KESK, bu gücünü emekçilerin birliğini sağlama noktasında kullanırsa bu durumdan KESK ve emekçi sınıfı kazançlı çıkacaktır. 21 Aralık sonrası siyasi iktidar KESK üyelerini cezalandırma yolunu deneyecek, eyleme katılanlara korku salmaya çalışacaktır. Eyleme katılan kamu emekçileri cezadan çok eylemin ses getirmesini ve başarılı olmasını düşünmüşlerdir. Ancak KESK, üyelerine yönelik saldırılara hazırlıklı olmalıdır.
Tüm bu nedenlerden dolayı KESK yöneticileri emekçilerin birliğini sağlamak adına, çekinmeden diğer sendika konfederasyonlarıyla ortak eylem kararları almalıdır. Yasa mecliste görüşülürken veya toplu sözleşme sürecinde bu sendikalarla grev yapmayı önüne koymalıdır. KESK meclis adını verdiği karar organlarını bir an önce toplayarak birleşik, geniş katılımlı eylemlere start vermelidir. 21 Aralık Grevinin gösterdiği tek gerçek budur.
* Eğitim Sen Ankara 3 No’lu Şube Başkanı
Evrensel'i Takip Et