26 Eylül 2009 00:00
Bırakın, Munzur özgür aksın!
Dersim halkının başından beri karşı çıktığı, ancak devletin yapmakta ısrar ettiği barajların su tutmasıyla beraber Munzurda doğa katliamı başladı.
Dersim halkının başından beri karşı çıktığı, ancak devletin yapmakta ısrar ettiği barajların su tutmasıyla beraber Munzurda doğa katliamı başladı.
Dersimde yapımı tamamlanan Uzun Çayır Barajı ve Hidro Elektrik Santralinde (HES) su dolumuna başlandı. Bölgede insan yaşamını olumsuz yönde etkileyecek barajlar, büyük tahribatlar yaratacak. Bu barajların yapımı, aynı zamanda çevre, tarih, kültür ve insan katliamı anlamına da geliyor.
Bursada da Munzurdaki katliama sessiz kalmayan siyasi partiler, yöre dernekleri, Alevi dernekleri ve kitle örgütlerinden oluşan platform, yaptığı çalışmalarla bölgedeki gelişmelere dikkat çekiyor. Platform içerisinde yer alan kurumlar, yaptığımız görüşmelerde, düşünceleri ve yapacakları etkinlikler hakkında bilgi verdiler.
İNSANSIZLAŞTIRMAK İSTİYORLAR
Kestel Hacı Bektaşi Veli Şubesi Başkan Yardımcısı Erdal Kanburoğlu: 5 Eylül 2009 tarihinde TÜDEFin aldığı kararla Türkiye genelinde başlayan Tunceli kutsalımızdır sahip çıkalım adı altında yürütülen açlık grevi eylemleri, 26 Eylülde Bursada yapılacak mitinge kadar devam edecektir. Daha sonra 10 Ekimde Tuncelide bir miting yapılacaktır. Bursada bu çalışmaların sağlıklı yürümesi için Bursa Tuncelililer Dernekleri, Bursa İnanç Dernekleri, sivil toplum kuruluşları, çevre platformları ve siyasi derneklerin katılımı ile bir yürütme kurulu oluşturulmuştur. Bu kurulun aldığı kararlar doğrultusunda sırayla Bursada bulunan birçok Alevi İnanç Derneklerinde dönüşümlü olarak açlık grevi eylemleri yapılmaktadır ve bu eylemler 26 Eylüldeki Bursa mitingine kadar devam edecektir.
Bu eylemler Tuncelide yapılan doğa katliamlarına dur demek amacıyla yapılmaktadır. Sadece Tuncelide yapılacak olan toplam 18 barajla, ilin birçok alanı sular altında kalacaktır. Özellikle Munzur yöresindeki yaban hayatı ve bitki faunası bu barajlarla yok olacaktır. Munzurda 1500ün üzerinde bitki türü yaşamaktadır, bunların onlarcası Munzura ait endemik yapı taşımaktadır. Barajların yapılmasıyla iklimdeki değişimle beraber o bölgede kar yağmayacaktır, karın yağmamasıyla beraber bu bölgedeki sular azalacak veya kuruyacaktır. Bu da bölgenin tamamına zarar verecektir, birçok alanda tarım ve hayvancılığı engelleyecektir. Ayrıca dünyada ender bulunan kırmızı benekli alabalığın nesli tükenecektir. Kısacası Munzurda barajların yapımı tam bir doğa ve canlı kıyımı ile sonuçlanacaktır.
Bu kıyımlar beraberinde göçü getirecektir. Türkiyenin en çok göç veren illerinden biri olan Tunceli insansızlaşacaktır. Yaptığımız bu eylemlerle sadece Tuncelide yaşanan doğa kıyımına karşı değil aynı zamanda Türkiye genelinde İkizdere, Fırtına Vadisi ve Bergama köylüleri gibi çevre sorunları yaşayan tüm doğaseverlere sesimizi duyurmak istiyoruz. Tüm doğaseverleri ve çevreye duyarlı vatandaşları bu mitinglere destek vermeye davet ediyoruz.
İHTİYACI YÖNELİK DEĞİL
DOĞADER Yürütme Kurulu Üyesi Ayhan Kazancı: Ülkemizin enerji ihtiyacı olduğu bahanesi ile Fırtına Vadisinden, İkizdere ve Fındıklı derelerine, oradan Munzur Vadisine ve Küre Dağlarına yapılmak istenen HESler, gerçek anlamda ihtiyacı karşılamaya yönelik değildir. Bizler biliyoruz ki, HESlere harcanacak paralarla aynı bölgelerde yenilenebilir enerji kaynaklarına harcama yaparlarsa hem doğamız korunmuş olur, hem de daha ucuza enerji elde etmiş oluruz. Biz çevrecilerin öngörüsü, bu santralleri yaparlarken iki şey elde etmek istiyorlar. Birincisi; stratejik bir öneme sahip olan suyu, doğal akışını durdurarak uluslararası su tekellerine pazarlamak ve suyu doğal hak olmaktan çıkarıp metaya dönüştürmek.
İkinci neden ise Munzur özelinde asıl yapılmak istenen o bölgeyi insansızlaştırmak. Dersimin tarihini, kültürünü ve coğrafyasını değiştirmek, hatta yok etmek suretiyle Dersimlileri tekrar zorunlu göçe tabi tutmak. Hangi bölgemizde olursa olsun uluslararası tekellerin dayatmaları sonucu hazırlanan nükleer ve Hidro Elektrik Santrallerine DOĞADER olarak karşı durmaya ve temiz, yenilenebilir, insan ve çevre dostu enerjileri desteklemeye devam edeceğiz. Ta ki nükleer ve HES yanlışlarından dönülene dek...
BİRKAÇ TEKELİN MUTLULUĞU İÇİN
Bursa Tuncelililer Derneği Şube Başkanı Özkan Aslan: Bugün dünyada sömürü düzenini sürdüren devletler, doğa üzerinde büyük bir tahribat yaratmaktalar. Küçük bir azınlığın mutluluğu için milyonlarca insanın yaşadığı alanlar yaşanmaz hale getiriliyor. Bütün bu uygulamalar, insanların mutluluğu için değil sadece birkaç tekelin mutluluğu için yapılmaktadır. Tuncelide yapılan barajlarını yapımında gösterilen ısrara bakıldığında, halkın bu barajlara olan tepkisi ortada olduğu halde bu ısrar nedendir? Barajlar o bölgedeki yaşamı ortadan kaldıracak ve biz buna sessiz kalmayacağız.
MİTİNGE ÇAĞRI
Alevi örgütleri, Tunceli dernekleri, yerel dernekler, siyasi partiler ve kitle örgütlerinin oluşturduğu Munzuruma Dokunma platformun bugün yapacağı yürüyüş ve mitinge, tüm Bursalılar davet edildi. Saat 16.00da Setbaşı Mahvelde başlayacak yürüyüş, Kent Müzesi önünde yapılacak konuşmalarla sonlanacak.
DERSİMİN SULAR ALTINDA BIRAKILMASINA KARŞI
Sinem Şahin: Açlık grevine katılmamın nedeni Dersimin sular altında bırakılmak istenmesini engellemek ve kültürümüze, tarihimize ve inancımıza sahip çıkmak içindir. Biz ne kadar Dersimde yaşamasak da içimizde her zaman Dersim sevgisi ve özlemi ile büyüdük. Dersimde barajlar yaparak insanlarımızı yozlaştırmaya, kişiliksizleştirmeye; insanlarımızı yalnızlaştırıp yeni göçlere sürüklemeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle bu oyunlara karşı açlık grevindeyim.
Erdal Geyik: Osmanlıdan bu yana kendinden farklı gördüğü ve baş eğmezliğini bir türlü hazmedemediği Dersim halkına kaşı sürekli saldırı halinde bulunan egemenler, her dönem farklı saldırılarla karşımıza çıkmaya devam etmekte. Şimdi ise saldırının yeni adı baraj. Bu saldırılara karşı taviz vermeyen, örgütlü hareket etmeyi kendine görev bilen Dersim halkını yok edemeyecekler.
Hiçbir kanun ve kural tanımayan bu saldırılara karşı mücadelemizde en az onlar kadar cüretkar ve kararlı olmalıyız.
Zevcan Özdemir: Özgür akan asi ve coşkulu akan Munzurumu beton duvara hapsetmek istiyorlar. Dersimi kendi suları ile boğmak istiyorlar. Köylerimizi, ovalarımızı, mezarlarımızı sular altında bırakacaklar, bunun içindir ki ben de buradayım; değerli dostlarımla beraber açlık grevindeyim, Munzur için Dersim için. Tarihte adı var gelecekte de devam edecek, tıpkı onurla devam eden mücadelemiz gibi...
Gemlikte yapılan açlık grevi ve eylemlere Gemlik Belediye Meclisi üyeleri olan Ayfer Ağırbaş ve Binali Derin de katılarak destek verdiler. Meclis üyeleri, Tuncelide yapılmak istenen barajların önemli bir katkısı olmayacağı gibi yeni bir göç dalgası yaratacağını söylediler.
(Bursa/EVRENSEL)
Hakkı Tali - Nurettin Demir