Ergenekon’da önemli karar

7.5 aydır devam eden ve dün 102. duruşması görülen Ergenekon davasına ev sahipliği yapan Silivri Cezaevi, dün önemli günlerinden birini yaşadı. Türkiye’de büyük yankı uyandıran Danıştay saldırısı davasının sanıkları, dün Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonunda sanık sandalyelerindeki yerlerini aldılar. Mahkeme başkanı, iki davanın birleştirildiği kararı okurken, Danıştay cinayetinin davaya eklenmesinin kendileri için ciddi cezalar anlamına geldiğinin farkında olan kimi Ergenekon sanıkları, duruşma salonunu terk etti.
DAVA KARARLA AÇILDI
27’si tutuklu, 86 sanıklı Ergenekon davası, Silivri Cezaevi’nde dün görülen 102’inci duruşmayla devam etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2. iddianameyi incelemek için verdiği 53 günlük aranın ardından başlayan duruşmaya, JİTEM’in Kurucusu Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve birçok sanık katıldı.
Mahkeme heyeti, geçtiğimiz aylarda Yargıtay’ın aldığı Ergenekon ve Danıştay davalarının birleştirilmesine ilişkin kararı açıklayarak duruşmaya başladı.
OSMAN YILDIRIM GETİRİLMEDİ
Kararın açıklanmasının ardından salonda bulunan Danıştay davasının tutuklu sanıkları Alparslan Aslan, İsmail Sağır ve Tekin Irşi’nin yoklaması yapıldı. Ancak Veli Küçük’le Muzaffer Tekin’in Danıştay saldırısının planlayıcı ve azmettiricisi olduğunu söyleyen Sanık Osman Yıldırım, Silivri’ye gelmedi. Bazı sanık avukatları davaların ayrılmasını ve 3 Ergenekon iddianamesinin birleştirilmesine ilişkin taleplerini dile getirdikten sonra, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 194 yıldan 435 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Perinçek söz aldı.
SANIKLAR EYLEM YAPTI
Öldürülen Özbilgin’le ‘aynı safta’ olduklarını savunan Perinçek, davaların birleştirilmesi halinde “Ancak sandalyelerimizi yargılayabilirsiniz” diyerek salonu terk etti. Perinçek’le beraber Muzaffer Tekin ve diğer İşçi Partili sanıklar Hikmet Çiçek, Nusret Senem ve Hayati Özcan ile avukatları da duruşma salonunu terk etti. Salonda bulunan İşçi Partisi üyesi izleyiciler de Perinçek’in propagandasını alkışlayarak salonu boşalttı.
Eylemin ardından mahkeme, davaların ayrılması talebini reddetti. 102’inci duruşmada, Kemal Alemdaroğlu’nun avukatı yaklaşık 800 sayfalık yazılı savunmasına 433’üncü sayfadan devam etti.
(İstanbul/EVRENSEL)

---

ALEMDAROĞLU’NUN TELEFON GÖRÜŞMELERİ
Saldırının yaşandığı tarihlerde Danıştay’da devam eden bir ‘türban’ davası olan 43 numaralı sanık Alemdaroğlu, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 217 yıldan 500 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Alemdaroğlu ile Perinçek arasında geçen ve iddianamede yer alan bir telefon görüşmesi şöyle:
P: “Sayın rektörüm saygılar, Doğu Perinçek ben. Davayla ilgili kararı aldım, onun için gerekli bütün girişimleri yapacağız, 2 tane ara şerh olması çok lehimize yani”
A: “Evet. Bizi çok güçlendirecek”
P: “Tamam. Biz görevi aldık, yerine getiriyoruz”
Alemdaroğlu, K.G. adlı kişiyle yaptığı telefon görüşmesinde ise ‘Danıştay üyeleri üzerine çalışmaktan’ bahsediyor: “Danıştay 8. Daireyi Yürütmeyi durdurma istemiştik. 3-2 yürütmeyi durdurmaya ‘hayır’ demişler. Şimdi bu 3 kişiden birinin adı A. K. mı ne öyle birisi, işte birisi S. bilmem ne, bir tane daha var A. bey diye. Bu üçü üzerinde bence çalışılırsa bu iş kurtarılır gibi gözüküyor. Ben sana tam isimlerini de söylerim. Hep birlikte yükleniriz buraya bakalım”

---

KÜÇÜK İLE TEKİN’İN ROLÜ NE
4 numaralı Sanık Muzaffer Tekin, “Kasten öldürmeye azmettirme, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde atmaya azmettirme” gibi suçlardan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 217 yıldan 500 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Tekin, Danıştay saldırısından önceki gece 3. iddianamenin sanıklarından Susurluk hükümlüsü ve Özel Harekat Dairesi Eski Başkanı İbrahim Şahin’in gönderdiği bir cep telefonu mesajını, 64 kişiye göndermişti.
Ayrıca Danıştay saldırısı Sanıklarından Osman Yıldırım, Tekin ile 1 numaralı Sanık Oktay Yıldırım’ın İstanbul Ataşehir’de kendilerine el bombası ve 500 bin dolar para vererek Cumhuriyet gazetesini bombalamalarını istediklerini söylemişti. Osman Yıldırım, Tekin’e talimatı ise Veli Küçük’ün verdiğini, eylemlerin örgütleyicisi ve azmettiricisinin ‘Küçük ile Tekin’ olduğunu ifadesinde belirtmişti. Muzaffer Tekin, Danıştay saldırısının ardından aranırken kendini kalbinden bıçaklayarak intihara teşebbüs etmiş, gerekçe olarak da ‘Aranıyor olmanın gururuna dokunduğunu’ ileri sürmüştü. Tekin’i karşılamaya ilk gelenler arasında İbrahim Şahin vardı.
Ceren Saran