28 Temmuz 2009 00:00

Bir toplu konut masalı!

1990’lı yılların başında batık Emlak Bankası eliyle inşa edilen Halkalı Toplu Konutları, günümüzde 48 bin nüfuslu büyük bir mahalleye dönüştü. 1., 2., 3. ve 4. Etap, Avrupa Konutları...

Paylaş

1990’lı yılların başında batık Emlak Bankası eliyle inşa edilen Halkalı Toplu Konutları, günümüzde 48 bin nüfuslu büyük bir mahalleye dönüştü. 1., 2., 3. ve 4. Etap, Avrupa Konutları, Olympiakent gibi sitelerden oluşan Atakent Mahallesi kuruluşundan bu yana ciddi sorunlarla karşı karşıya. Yaklaşık 25 bin konuta ulaşan Atakent’te yaklaşık 50 bin kişi yaşıyor. Başlangıçta, orta gelir grubuna yönelik bir konut projesi olarak gündeme getirilen Atakent, özellikle depremden sonra üst gelir gruplarına yönelik projelerle genişletildi.
Şimdilerde ise Atakent’te yeşil alanlardan uygun görülenler yerler, tıpkı 1. Etap Eska Blokları önündeki yeşil alan örneğinde olduğu gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TOKİ ve Küçükçekmece Belediyesi tarafından imara açıldı. Konutların kurulduğu yıllardan beri ulaşım sorunuyla karşı karşıya kalan Atakentliler İETT seferlerinin sayısının azlığından şikayetçi. Atakent’in sorunları ile ilgili 2. Etap 302 No’lu Ada Başkanı Uygur Erol ve Atakent sakinleri ile görüştük.
ETAP BAŞKANLARINA VERİLEN PARA ANLAMSIZ
1994 yılından beri Atakent’te oturan Erol, Halkalı Toplu Konutları’nın başlangıçta sosyal konut projesi olarak gündeme geldiğini söyledi. Toplu konutlardaki yönetim hiyerarşisinin imar adaları üzerine kurulu olduğunu dile getiren Erol, “Önce her blok kendi temsilcisini seçiyor. Seçilen bu temsilciler o blokların ait olduğu adanın yönetimini oluşturuyor. Ada yönetimi başkanları ise etap temsilciler kurulunu meydana getiriyor. Temsili demokrasi işliyor gibi gözükse de aslında burada çarpık bir durum söz konusu. Her adanın temsilciler kurulunda 1 oyu var. Fakat bir ada var mesela 14 bloktan oluşuyor diğer bir ada ise sadece 1 bloktan” dedi. Çarpıklığın bununla da sınırlı olmadığını ifade eden Erol, boş alanların da ada sayıldığına dikkat çekti. Erol, bu durumun da etap yönetimini belediyenin müdahalesine açık hale getirdiğini kaydetti. Etap başkanlarına ayda 10 ay boyunca ‘huzur hakkı payı’ adı altında 200 TL ödendiğini anlatan Erol, “Yılda 3 kez yapılan temsilciler kurulu toplantılarına başkanlık etmekten başka bir görevleri olmayan etap başkanlarına bu paranın verilmesi anlamsız” dedi.
ATAKENT’E TAŞINDIĞIM İÇİN PİŞMANIM
1992’den beri Atakent’ te oturan Füsun Çiçek, “Şehirden uzak, sessiz, çocuklarımı yetiştirebilmek için uygun bir yer olduğunu düşündüğümüz için Bakırköy’den buraya gelmiştik” diyor. Atakent’te taşındığı için pişman olan Çiçek, imkanı olursa buradan taşınacağını söyledi. Atakent’te doğru dürüst sosyal, kültürel ve spor alanı olmadığını anlatan Çiçek, “Birçok kişi bu ihtiyaçları için Bakırköy’e gidiyor. Bırakın sosyal-kültürel alanları, buradan çok daha sonra kurulan Başakşehir’de devlet hastanesi bile varken bizim bir sağlık ocağımız bile yok. Bir sağlık sorunumuz olduğunda bağlı bulunduğumuz İkitelli’ deki sağlık ocağına gidiyoruz” dedi. Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın Atakent 3. Etaptan oy alamadığı için buraya hizmet götürmediğini söyleyen Çiçek, 2. Etap girişine seçimlerden önce alelacele trafik ışıkları ve yaya geçitleri olmayan bir yol yapıldığını belirtti. Çiçek, “Yaptığımız eylem neticesinde yola trafik ışıkları koydular. Fakat bu arada bir ayda 4 insan o yol üzerinde trafik kazasında hayatını kaybetti” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)
Ferhat Sarı - Özgür Özcan
ÖNCEKİ HABER

‘Güçlerimizi birleştirirsek kazanırız’

SONRAKİ HABER

Klimalar sağlığı tehdit ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa