28 Aralık 2011 14:46

Kuvvetli suç delilleri

Kuvvetli suç delili ne olabilir? Herhalde parmak izidir bir silahın üstünde, bir kamera kaydıdır elinde silahla, evinde bomba falan bulunmuştur belki de...Zeynep Altınkaynak, Dicle Üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisidir, bir gerillanın cenaze töreninde çıkan olaylar esnasında otobüs durağında gözaltına alınmıştır. &qu

Paylaş
Kayhan Geyik

Zeynep Altınkaynak, Dicle Üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisidir, bir gerillanın cenaze töreninde çıkan olaylar esnasında otobüs durağında gözaltına alınmıştır. "Otobüs durağında beklemek" kuvvetli suç delili sayılmaktadır. Savcı evinde de suç delilleri ele geçirildiğini beyan etmektedir ama babasının ifadesine göre evde hiçbir arama yapılmamıştır.

İzzet Necati Henden, Kocaeli Üniversitesi öğrencisi, Deniz Gezmiş anmasına katıldığı ve Hopa olaylarını protesto ettiği için  tutuklandı. Basın açıklamalarına katılması "suçu ve suçluyu övdüğü" izlenimini savcı üzerinde uyandırdığı için hala hapiste. İddianamenin kendisi dışında suça dair kuvvetli bir delilde bulunmuş değil.

Ufuk Aydın ve 5 arkadaşı, Ege Üniversitesi öğrencileri, Halepçe katliamı anmasında olay çıkmasının ardından iki kişi şikayetçi olunca, polis tarafından "bunlar olabilir" denilerek tutuklandılar. "Bunlar olabilir" ifadesi kuvvetli suç delili sayıldığından 21 aydır tutuklular.
Şeyma Özcan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, yasal bir gazetede staj yapmak üzere başvuruda bulunduğu için Devrimci Karargah davası ile ilişkilendirilerek 9 Aralık tarihinde tutuklandı ve Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ne götürüldü. Staj yapma başvurusu kuvvetli suç delili sayıldı.

Cihan Kırmızıgül, Galatasaray Üniversitesi öğrencisi, boynunda puşiyle yakalandığı için "terör örgütü üyeliğiyle" yargılandı ve 22 aydır tutuklu. "Puşi takması" kuvvetli suç delili sayıldı.
Liste böyle uzayıp gidiyor... 500'ü aşkın öğrenci, yüzlerce Kürt siyasetçisi, akademisyen, sendikacı, yazar, avukat, gazeteci...

Kuvvetle muhtemel ki biz bu yazıyı tamamlayana kadar birkaç "kuvvetli suç delili" daha vereceğiz savcılığın eline. Ankara'da öğrenci arkadaşlarımıza açılan davalardaki yaratıcılık ve savcılığın çabası düşünüldüğünde, hele hele bir kişiye birbiriyle hiç bağı olmayan 4 ayrı örgüte üye olmaktan dava açıldığını düşündüğümüzde ürperiyoruz. Yazıyı Genç Hayat'a basmadan bile toplayabilirler, yapmadıkları iş değil hani, basılmamış kitabı toplamak.

AKP, devletiyle, yargısıyla, polisiyle, savcısıyla tek yürek olmuş, gerçeği söyleyen, sesini ırkçılığa, savaşa, gericiliğe, yoksulluğa karşı yükseltmiş herkesi tutukluyor. Tutuklamaları yazan, AKP terörünü teşhir eden gazetecileri de, gazetecileri ve öğrencileri savunan avukatları da, işçileri mücadeleye çağıran sendikacıları da "kuvvetli suç delilleri"ne dayanarak hukuksuzca cezaevlerine kapatıyor. Yaşasın kral demeyenler asılıyor.

Basını ve aydınları susturmak, mücadele eden öğrencileri püskürtmek AKP'nin ve dolayısıyla egemen sınıfların, Türkiye işçi ve emekçileri üzerinde neoliberal politikaların hayat geçirilmesini kolaylaştıracak ve Kürt halkının taleplerinin bir süre daha görmezden gelinmesine olanak sağlayacaktır. ABD'nin içerde ve dışarda savaş politikasını uygulayabilmesi de tam olarak muhalif ve örgütlü kesimlerin susturulmasına bağlıdır.
Gençliğin mücadele dinamizminden ve basının kitleler üzerindeki etkisinden iktidar açıkça korkmaktadır. Mahkemelerde yargılanan insanlar değil fikirlerdir. Düşünmek suç sayılmaktadır ve gençlikten düşünmeden biat etmesini beklemektedirler. Bu nedenle 500 öğrenci tutukludur ve burjuva basınında ki tek tük barış sesleri bile işten atılmalarla sonuçlanmaktadır. Satın alamadığı, yandaşlaştırmadığı, uyuşturamadığı her basın mensubunu, gerici ırkçı politikalarına yedekleyemediği her genci tutuklamakta kararlıdır.
AKP'nin Türkiye halklarına yönelmiş saldırıları, artık Türkiye halklarının gözünde de "kuvvetli suç delilidir" ve burdan yola çıkarak öğrenci arkadaşlarımıza, gazetecilerimize, basın özgürlüğüne yönelmiş saldırlar karşısında birleşmek zorundayız. Barış isteyenlerin, insanca bir yaşam talep edenlerin son gelişmeler karşısında sessiz kalması olanaksızdır.
Tam tersine AKP'nin yarattığı korku tüneli, en geniş birlikle dağıtılabilir. Sırada kim var diye beklemeden, soruşturma ve tutuklama furyasının hangi arkadaşımızı alacığını düşünmeden yaşamanın tek yolu, AKP ve onun temsil ettiği burjuva gericiliği karşısında geniş bir halk birliği yaratmaktır. Halkların Demokratik Kongresi bu nedenle önemlidir ve birliği örebildiği oranda da bu saldırıları püskürtmekte başarılı olacaktır. Kürt Halkının iradesiyle, parasız eğitim isteyen öğrencinin talebi aynı tornadan çıkan bir balyozla ezilmektedir. Açıktır ki bu torna, Türk ve Kürt halklarının birleşmesini istemeyen, daha fazla kar için eğitimin ve sağlığın ticarileştirilmesini isteyen sermayenin tornasıdır ve balyoz olarak AKP'yi kullanmaktadır. Bize kalan ise tereddütlerimizi bir tarafa bırakarak cesaretle en geniş birliği örmek için; emekçilerle, öğrencilerle onların örgütleriyle birleşerek, geniş ve güçlü bir mücadele cephesi yaratmaktır.

ÖNCEKİ HABER

DİSK/Tekstil'de başkanlığa aday olan ihraç edilir

SONRAKİ HABER

Anlamak gideni ve gelmekte olanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa