Dali, Gala, Dante…
TOPHANE-i Amire sürrealizm akımının öncülerinden Salvador Dali’yi konuk ediyor. 20. yy’ın en renkli simalarından olan Salvador Dali’nin resimleri ikinci kez İstanbul’da. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı sergi; Dali’nin ‘Gala ile Akşam Yemeği’, ‘İlahi Komedya’ ve ‘S&uu
TOPHANE-i Amire sürrealizm akımının öncülerinden Salvador Dali’yi konuk ediyor. 20. yy’ın en renkli simalarından olan Salvador Dali’nin resimleri ikinci kez İstanbul’da. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı sergi; Dali’nin ‘Gala ile Akşam Yemeği’, ‘İlahi Komedya’ ve ‘Sürrealizm İzleri’ adlı üç ayrı başlıktaki 121 eserinden oluşuyor. Açlık temasını işlediği ‘Gala ile Akşam Yemeği’ efsane restoranların ve aşçıların menü ve tariflerinden yola çıkılarak hazırlanmış. İtalyan şiirinin en ünlü epik şiiri olan Komedya’yı (İlahi) Dante’nin 700. doğum yılı için resimlemiş. Ölüm sonrası yolcuğu tuvale yansıtıyor. ‘Sürrealizm İzleri’nde ise kelebek, koltuk değnekleri ve fillerin yer aldığı semboller aracılığıyla duygularını dile getiriyor. InArtis ile Kült iş birliğinde gerçekleştirilen Salvador Dali Sergisi 26 Şubata kadar devam edecek.
BEN GALA’YI YERİM
Gala, Dali’nin meşhur sevgilisi. Dali, Gala’yı kendisine ilahi esin kaynağı olarak görür.
“Ben Gala’yı Yerim” başlıklı tabloda bir pasta ve bir de pastaya benzeyen Gala var.
Arka fondaki pencerede ‘Beleğin Azmi’ tablosundan hatırladığımız o meşhur eriyen saatler.
O kadar aç olacak ki sevdiğini pasta gibi görmeye başlamış. Ya da yemek yeme isteği bir hazza dönüşmüş. Bu seride yer alan iki çalışma dikkatleri üzerine topluyor: ‘Küçük Kurban Hazlar’ ve ‘Sodomiye Giriş’. ‘Küçük Kurban Hazlar’da sırtında yemek taşıyan filler kapışmak üzere. Yemekler büyük cüsseleriyle fillerin üzerinde, daha fazla yemeğe ulaşmak için kavga edecek gibi görünüyorlar. Şu soru akıllara geliyor: Ya filler kadar iri cüsseli olmayanlar ne yiyecek? ‘Sodomiye Giriş’te ise etler oldukça büyük, baba ve çocuk etlerin arasında o kadar küçük ki onu yemeleri de ulaşmaları da imkansız. Açlık ve ulaşamazlık duygusuyla büyüyen etler küçülen mideyi hatırlatıyor... Bu seride 12 adet renkli litografiden oluşuyor. Çocukluğundan beri aşçı olmak isteyen Dali, bu hayalini 68 yaşında efsane restoran ve aşçıların menü ve tariflerinden edindiği bilgilerle resimleyerek gerçekleştirmiş.
Bu serideki yolculuğumuzu Dali’nin sözüyle tamamlıyoruz: Yemeklerin tümüne muazzam estetik ve ahlaki değer ithaf ederim... özellikle de ıspanağa.
İLAHİ DALİ!
Dönemin İtalyan Hükümeti, Dante’nin 700. doğum yılı şerefine Dali’den Komedya’yı (İlahi) resimlemesini ister. Komedya (İlahi) 14.yy’ın ilk yarısında Dante tarafından yazılmış İtalyan edebiyatının en ünlü epik şiiri. Komedya’da Dante, ölüm sonrasını; sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennette geçen seyahati, hikayenin kahramanı da olan kendisinin ağzından anlatır.
Dali’ye gelen sürece kadar Botticelli, Flaxman, Blanke, Delacroix ve Rodin gibi isimlerin de aralarında bulunduğu birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş Komedya. Dali, Dante’nin öteki dünyadaki yolcuğunu resimlemekle kalmamış, sürrealizmle yorumlamış.
Sergide İlahi Komedya serisindeki eserlerin arasına Komedya’dan dizeler serpiştirilmiş.
‘Dante’, ‘Melek’, ‘İlk Gezgin’, ‘Merkür Cenneti’, ‘Kuşların Dili’, ‘Semaya Doğru’, ‘Cebrail’, ‘Açgözlülük’ ve ‘Hainlik’, ‘Dördüncü Kat’, ‘Kara Şeytan’, ‘İnançsızlar’, ‘Büyük Yolculuğa Başlangıç’ bu seride yer alan 100 adet çalışmadan bazıları. İlahi ve mistik bir şiir olan Komedya’nın Dali yorumu, Dali’nin sanat eleştirmenleri tarafından en beğenilen çalışması.
KELEBEK-KOLTUK DEĞNEĞİ-FİL
Serginin son bölümüne ‘Sürrealist Koltuk Değnekleri’ isimli çalışmasıyla başlıyoruz. Kelebek ve koltuk değneği yan yana. Küpün üstünde ekmek kırıntıları var. Kelebeğin burnuna kokuları geliyor. Kelebek öylece yerinde duruyor. Uçmak ve engelli olma tezatlığı. Gala ve Akşam Yemeği serisine daha yakın bir çalışma. Dali’nin bu serideki çalışmalarının Kelebek imgesi dikkatleri üzerine topluyor. ‘Deli Deli Minevra’, ‘Giyinik ya da Çıplak’ isimli tablolarda da kelebek imgesini kullanmış. Kelebeklerle birlikte saatler, koltuk değnekleri kendi sanatsal izleğine ışık tutuyor. Yine ‘Uzay Fili’ isimli çalışmada kullandığı imge isminden anlaşılıyor. Ayakları çok uzun olan fil içinde şatoyu taşıyor. Bu seri ise 9 adet renkli litografiden oluşuyor. (İstanbul/EVRENSEL)