ROJEV

Çeşitli çevreler, Kürt sorunuyla ilgili tartışma ve hesaplar yaparken, Kürtler Diyarbakır’da tarihinin en kalabalık Newroz kutlamasını gerçekleştirdi. Yeni yapılan ‘Newroz Parkı’ndaki kutlamalara katılan yüz binler, “Diyarbakır’ı istiyorum” diyen Başbakan Erdoğan’a, “Başka bahara” yanıtını verdi! Hizbullah’ın uzantısı Mustazaf-Der’in yaptığı ve her kesimden Diyarbakırlıların katıldığı Mevlit Kutlamasındaki kalabalığa ‘mal bulmuş Mağribi’ gibi sarılıp Kürtlere akıl verenler, acaba Newroz’da 700 bin kişilik alanı dolduran kalabalık için ne diyecekler?
Newroz kutlamalarında Kürt halkı, Kürt sorunu üzerinden planlar yapan çevrelere “Hesapta biz de varız” mesajını vermiştir. Bilindiği gibi Nisan sonu veya Mayıs başında Hewler’de (Erbil) bir Kürt konferansı toplanacak. Bu konferansın ana gündemi daha şimdiden ‘PKK’nin silahsızlandırılması’ olarak belirlenmiş durumda. Bu haliyle konferansın Kürt sorunuyla ilgili ‘ABD Planı’nın tartışılacağı bir konferans olacağını söylemek kehanet olmayacaktır. Talabani tarafından da açıkça ifade edilen ABD Planı, PKK’nin silahsızlandırılması ve kapsamı hâlâ tartışılan bir ‘af’ tan ibarettir.
Silahların susması, bu ülkede barış ve kardeşlikten yana herkesin talebidir. Bununla birlikte, Kürt sorununun “PKK” veya “terör sorunu” olarak tarif edilmesinin sorunu çözmeyeceği de açıktır. Kürt sorununun, seksen küsur yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca kangrenleşerek bugüne gelmesinin nedeni, “terör”, “ekonomik geri kalmışlık”, “dış güçlerin kışkırtması” gibi kendisi dışındaki nedenlere bağlanması değil midir? Bugün ABD tarafından çözüm adına dayatılan plan da, alanları dolduran yüz binlerin ‘ulusal varlıklarının tanınması’, ‘eşit haklar’ gibi taleplerini görmezden gelmektedir.
Ertuğrul Özkök’ün bile “barış için uzattığı el geri itilmemeli” dediği Öcalan, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve muhalefet partilerinin liderlerine çatışmasızlık ortamının sağlanması ve ABD ile AB’nin devreden çıkarılarak çözümün birlikte aranması çağrısını yapmaktadır. Kürt halkı, Newroz’da bu çağrının gereğini yapmaya hazır olduğunu göstermiştir. ABD ve AB karşıtlığı üzerinden hamaset yapanlar, acaba bu çağrıya neden sessiz kalmaktadır?
ABD’nin “çözüm” adına dayattığı plan, Kürt ve Türk halklarının çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını esas almaktadır. Bu bakımdan Kürt sorununun eşitlik ve kardeşlik temelinde çözüm zeminini yaratmak, emperyalizmin hesaplarının boşa çıkartılması yönünden de büyük önem taşımaktadır. Newroz, Kürt halkının kendisini yok sayan bir çözümü kabul etmeyeceğini dosta düşmana ilan ettiği bir gün olmuştur. Bir efsaneden kendi gerçekliğini yaratan halkın yaktığı ateş, kardeş bölge halkları ve emekçilerin mücadelesiyle büyütüldüğünde, emperyalist planların bir hükmü de kalmayacaktır. Newroz, baharın müjdecisidir. Şimdi bölge halklarının ve her milliyetten emekçilerin demokrasi, barış ve insanca yaşam için emperyalizm ve gericiliğe karşı Newroz ateşini büyütme zamanıdır!
ÇETİN DİYAR