‘Metin insanlığa bağlılığın bir sembolüdür’
Raci Bilici
Metin’in ve diğer katledilen gazetecilerin anlayışı tabi ki muhaliftir. Bu anlayış haksızlıkları kabul etmeyen, gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak isteyen bir anlayıştır. Bu anlayış insan hakkı ihlali yapan egemenlerin, militarist düşüncenin gerçek yüzünü açığa çıkartan bir anlayıştır. Bundan hükümetler, devletler, egemenler rahatsız olurlar. Muhalif basının üzerine egemenler baskıyla giderler. Sindirmek isterler. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Baskılar devam ediyor hâlâ. Geçmişte faili meçhul cinayetler fazlaydı. Bu dönem konjektür ve yol, yöntem değişmiştir. Başka yöntemlerle kadınlar, gençler, insan hakları savunucuları, avukatlar, siyasetçiler tüm muhalifler susturulmak isteniyor. Gazetecileri tutukluyorlar. Muhabirlere, köşe yazarlarına, imtiyaz sahiplerine on yıllarca ceza veriliyor. Gazetelerin basımının koşullarını zorlaştırıyorlar, dağıtımları engelleniyor, kapatılıyorlar. Türkiye’de basın emekçilerine yönelik tehlikeli bir gidişat vardır.
Gerçekleri anlatan, objektif habercilik yapan ve sansür uygulamayan basın kuruluşları tehdit ediliyor. Talimat verilerek gazeteciler tutuklatılıyor. Bu gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanmadıkları topluma yansıtılıyor. Başka şeyler ifade ediliyor. Aslında bu kişiler aslında dik duruşları, gerçeklerden vermedikleri taviz nedeniyle tutuklanıyorlar. Başbakan konuşanları susturup, susmayanları cezaevine attırıyor.
Geçmişti bu bölgede birçok gazeteci katledildi. Metin’in yaşamına son verildiği gibi bu gazetecilerde öldürüldü. Ama bir soruşturma, bir yargılama dahi açılmadı. Çünkü bu devletin politikasıydı. Devletin içinde olduğu bir yöntemdi. Emri verenlerin, tetiği çekenlerin üzerlerine gitmediler. Faillerin, sorumluların açığa çıkartılması gerekiyordu. Ama dediğimiz gibi devlet aynı noktada duruyor. Gazeteciler üzerindeki baskılar devam ediyor.
Metin bir semboldür. Bu yolda onurlu duruşuyla, insanlığa olan inancıyla büyük bir bedel ödedi. Yaşamı elinden alındı. Ama egemen güçler şunu çok iyi bilmelidir ki Metin’in kalemini dostları yerde bırakmadı. O’nun mücadelesini, dünyaya bakışını sürdürdüler. Ape Musa’nın ve diğer öldürülen gazetecilerinde kalemi yerde kalmadı. Onurlu mücadeleleri devam ediyor. Umuyorum ki devlet bir an önce bu kirli politikayı bir kenara bırakarak geçmişle yüzleşmenin kanallarını açar. Tutuklu gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması gerekiyor.
*İHD Diyarbakır Şube Sekreteri
evrensel.net
Evrensel'i Takip Et