04 Mart 2009 00:00

30 yıldır bitmeyen şarkı: Sendikalar siyaset yapmaz!

Türk-İş’in genel kuruluna katılan Başbakan, işçi taleplerine yönelik, “Bunlar 70 milyonun talepleri değil, gidin özel sektörde örgütlenin” diyebiliyor; bu, siyaset olmuyor.

Paylaş

Türk-İş’in genel kuruluna katılan Başbakan, işçi taleplerine yönelik, “Bunlar 70 milyonun talepleri değil, gidin özel sektörde örgütlenin” diyebiliyor; bu, siyaset olmuyor. Çünkü sendikacılar hiçbir şey söylemiyor. Özel sektörde örgütlenmeye gidince neler olduğunu görüyoruz. Özelleştirmelerle ilgili uygulanmayan mahkeme kararları da siyaset değildir. Türk-İş kongresi sonrası yapılan arka bahçe-ön bahçe tartışmalarına neden olan “5’te 5 isterim” de bir siyaset söylemi değildir herhalde.
Özelleştirme sürecinde, “Hiçbir işçinin burnu kanamayacak, sendikaların karşı çıkması anlamsız” dendiğinde bu söylemde de siyaset gören yoktu. Özelleştirmelerin sonuçları görüldükçe ortaya çıktı ki, kimsenin burnu kanamamış, vücutları da bir bütün ama ortada işçi yok, iş güvencesi yok, çalışma kuralı yok, hafta tatili yok, sendika üyesi yok, ayda 1 günden fazla mazeret izni yok, yılda 10 aydan fazla çalışma yok... Yemek yok, yol parası yok, hiçbir sosyal hak yok, (657) 4-C var mağduriyet yok, burnu kanayan yok...yokları çoğaltabiliriz. Ama en önemlisi, siyaset yok!..
Bunca yoktan sonra Yeni Asır gazetesinde okuduğumuz haberle oh çektik ama bir farkla. AKP İzmir Büyükşehir başkan adayı, sendikamız Tek Gıda-İş Bölge Temsilciliği’ni ziyaret edip destek istemiş.
Mağduriyetlerimizin giderilmesini isteyen bölge temsilcimiz, gönülden desteğini sunmuş. Gönülden desteğine karışmak bize düşmez ama haberde başkan yardımcısı olarak adı geçen kişinin TEKEL’le ilişiği kesildi. Ege Bölge Başkanlığı da sendikamızın 2007’de yapılan olağanüstü genel kurulundaki tüzük değişikliği ile Bölge Temsilciliğine dönüştü ve zorunlu organlar olmaktan çıkartılıp istişare organları oldu.
Neler siyasete girer neler girmez açıklama yapılsa.
Bizce elbette sendikalar siyaset yapmalıdır. Yapmazlarsa bizim ekonomik, siyasal, sosyal haklarımızı nasıl savunurlar? Bir hak alma yolu olarak, dayanışma grevinden genel greve kadar hepsi siyasettir. Emeğin siyasetini yapacak sendikalar, hedeflerine sınıfın iktidarını koyan, sınıf sendikacılığını kılavuz edinmiş ve bunun gereğini yerine getirecek olanlardır. Biz bu siyasetin zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Bugünkü durumda olmamızın nedenlerinden en önemlisi, biz işçilere ve sendikalarımıza bu siyaseti yasak etmeleridir.
Gelişmeler, “siyaset yapmayalım” şarkısının biteceği yönünde. Beklemeyin, şarkınızı da alın gidin!..
İzmir Yaprak Tütün işçileri
ÖNCEKİ HABER

Çare sizsiniz!

SONRAKİ HABER

Türkiye hiç bu kadar küçülmemişti!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa