02 Mart 2009 00:00
MEBin incileri
Okullarımıza ,SBS sonuçlarının değerlendirilmesi konulu bir genelge ulaştı...
Okullarımıza ,SBS sonuçlarının değerlendirilmesi konulu bir genelge ulaştı. 20242 sayılı MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müd. başlıklı genelgede: öğrencinin YBP puanının manidar ölçüde düşük, SBS puanının yüksek olması öğrencinin okula devam ve derslere ilgisi açısından olumsuzluk göstergesi olabilecek iken tersi bir durumda yani, YBP puanının SBS puanından ciddi ölçüde yüksek olması öğretmenlerimizin değerlendirmelerinde subjektif yaklaşım içinde olduğuna işaret etmekte olabilecektir denilmektedir. Ve yine Bu yıl için 30; önümüzdeki yıl 20 ve üstü farkın söz konusu olduğu öğrenciler öğretmenler okullar tespit edilecektir tehdidi ile MEB klasik, alışılmış rolünü sürdürmüştür.
Bakanlık bu genelge ile yıl sonu başarı puanının (YBP), Seviye Belirleme Sınavından (SBS) yüksek olmasını bir çelişki ve suç unsuru olarak ele alıyor. Genelgeye göre SBS, YBPden yüksek olursa bir sorun olmuyor.
Yine bu genelge birçok açıdan çelişki ve tutarsızlığı ifade etmektedir: Öncelikle sınavların ve bu sınav merakının program(lar)la çeliştiğini belirtmekte yarar var, (yeni programla hazır bilgiden çok, var olan bilginin, çocuğun bilgisinden hareketle, yapılandırılmasından söz edilmektedir) bu yanıyla SBSnin süreci ifade ettiğini savunmak ve SBSyi YBPden önemli görmek önemli bir çelişkidir.
Öğrencinin YBP puanının manidar ölçüde düşük; SBS puanının yüksek olması öğrencinin okula devam ve derslere ilgisi açısından olumsuzluk göstergesi olabilecek iken
SBSnin YBPden yüksek olması, okula devam ve derslere ilgi azlığı ile açıklanabilir mi? Genelgeyi hazırlayanlar, okula devam etmeyen bir öğrencinin dershanede olduğunu düşünmüş olmalılar Okula gitmeyen, derslere ilgi duymayan bir öğrenci SBSden (genelde) nasıl başarılı olabilir?
MEB ilköğretim kurumları yönetmeliği: (Bu genelgenin ne kadar sübjektif hazırlandığını ortaya koyuyor.) Öğrenci Başarısının Değerlendirilmesi Md32 ç) (Değişik:20.8.2007/26619 RG): Öğrencilerin başarısı; sınavlar, varsa proje ve öğrencilerin performanslarını belirlemeye yönelik çalışmalardan alınan puanlara göre tespit edilir.
SBS, yukarıdaki ölçütleri (proje ve öğrencilerin performanslarını belirlemeye yönelik çalışmalar) değerlendirmiyor doğal olarak YBPnin SBSden yüksek olma ihtimali daha fazladır. (Ders içi performans, proje ve performans ödevleri YBP puanına etkiyor. SBS için bu söz konusu değil)
f) Öğrencilerin başarısının değerlendirilmesinde bilişsel, duyuşsal, sosyal ve psikomotor özellikleri bir bütün olarak ele alınır.
SBS, sadece kısa süreli dikkati ve matematiksel mantıksal zekayı ölçüyor yine doğal olarak YBPden düşük olabilecektir.
Madde 47 (Değişik: 2.5.2006/26156 RG): İlköğretimde öğrenci, kendi yaş grubu içinde bir bütün olarak yetiştirilir ve değerlendirilir. İlköğretim, öğrencilerin derslerdeki başarısızlığına bakılarak elenecekleri bir dönem değil, programda öngörülen derslerin ve sosyal etkinlik çalışmalarının ortak katkısıyla ilgi ve yeteneği ölçüsünde yetiştirilecekleri bir dönem olarak değerlendirilir.
Yukarıdaki maddeden de YBPnin yüksek olabileceğini (sosyal etkinlik çalışmalarının ortak katkısıyla ilgi ve yeteneği ölçüsünde yetiştirilecekleri) anlamak mümkün.
Genelge ile süreç kavramını sık sık kullanan bakanlık,1-1.5 saatlik SBSyi, uzun bir sürecin ürünü olan YBPden daha önemli ve kendi yaptığı sınavı da daha güvenilir buluyor. Aksi durumda güvenilmeyen okul ve öğretmen oluyor.
YBP, performans, ders içi performans, proje sınavlar gibi birçok bileşenin ortak sonucudur. Oysa SBS kısa süreli ve tek yönlü bir ölçümün ürünüdür. Elbette YBP, SBSden yüksek olacaktır.
Bu evlere şenlik genelge, programı, eğitim-öğretimi az-çok bilen, izleyen herkesi hayretlere düşürmüştür.
Bizlere mesleğimizi öğretmeye kalkanlara soruyoruz, siz bu genelgeyi hazırlayanları çok mu arıyorsunuz?
Neden her yaptığınız işte eğitimcileri potansiyel suçlu gibi görüyorsunuz?
Yoksa en zor koşullarda bile kamu okullarını iyileştirmeye çalışan idarecilerin, savunduğunuz özel okullardaki öğrencilerle yarışan parlak zekalı çocukların ve onlara her koşulda yüksek not verip başarıya yönlendiren çalışkan öğretmenlerin varlığı mı sizi rahatsız etti?
Bu genelge:
- Başta ilköğretim kurumları yönetmeliğine aykırı.
- Savundukları, yapılandırmacı yaklaşıma aykırı.
- Yeni bir keşif gibi sundukları çoklu zeka kuramına aykırı.
- Her öğrencinin kendi düzey, ilgi ve yeteneklerine göre değerlendirileceği ilkesine aykırı.
- Öğretmen öğrenci yararı gözetir ilkesine aykırı.
- Öğrenci, bir bütün olarak değerlendirilir ilkesine aykırı.
- Eşitsizliğe yol açıcı. (Çevrenin sosyal-kültürel ve ekonomik yapısı gözetildiğinde)
- Sınavın gerekçesine aykırı (ölçme-değerlendirme düzey belirleme ve eksikleri tespit edip bir strateji belirlemek için yapılır)
- Öğretmenin üstünlüğünü yok sayıyor ve güvensizliği ifade ediyor.
- Öğrencinin öznel durumunu gözetmiyor
Bu genelge öğretmenleri SBS puanından, her ihtimale karşı, düşük not vermeye zorlar ve çok yönlü değerlendirme kuralını geçersiz kılar.
30 puan denerek öğrencinin, öğretmenin, okulun incelemeye alınması bu çarpık uygulamaya alet edilmesi iyi-kötü okul ve öğretmen uygulaması üzerinden kamu okullarının piyasaya açılması girişimlerinin sinsi bir parçası.
Bu genelge ile zaten eşitsizlikle dolu olan eğitim sistemiyle ve çözümsüz bırakılmış birçok sorunla mücadele eden iyi niyetli, fedakar idareciler ve öğretmenler bir kez daha zan altında bırakılmıştır.
Bu genelge iptal edilmelidir.
S. YILDIRIM AKALIN - Eğitim Emekçisi