26 Şubat 2009 01:00

29 Mart yaklaştıkça, belediye başkan adaylarının, AKP’nin ya da muhalefet partilerinin yolsuzluklarıyla ilgili kasetler, raporlar, belgeler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Herkes kirli çıkısındaki belgeleri, kasetleri yayınlıyor.
Elbette, kasetlerin/belgelerin rengi de, medyanın rengine göre tayin ediliyor. Örneğin, Doğan Medya Grubu, AKP karşıtı bir güzergahta seyredip Kılıçdaroğlu’nun, Karayalçın’ın haberlerini baş sayfalarına taşırken; AKP yandaşı medya da tam tersi bir rota izliyor...
Seçmenlerden de her zamanki gibi, malum manzarayı seyredip sandık başında ‘demokratik hak’larını kullanmaları bekleniyor. Tabii elinizde bomba bir kaset, belge falan varsa, siz de hemen kasede uygun medya kuruluşunu bulup bir şeyler yapabilirsiniz. Kasetiniz, belgeniz falan yoksa da oyunuzu korunaklı bir yerde 29 Mart’a kadar bozulmaması için saklamanız gerekiyor.
Meraklı okurlar için hemen söyleyelim: Elimizde öyle bir başkan adayını, milletvekilini, bakanı köşeye sıkıştıracak ‘bomba kaset’ falan yok.
Yine de, demokratik haklarımızı oy pusulasını işaretleyip sandıktan içeri atana kadar geçen süreyle sınırlı görmeyenlerden olduğumuz için ‘bu kaset de bizden’ diyoruz.
Tabii okurlarımızdan, bu sütunda okuduklarını belleklerinde canlandırmalarını istiyoruz.
Olay Türkiye’de geçiyor. Olayın kahramanları gençler. Hani şu çalışan, okuyan daha doğrusu çalışamayan okuyamayan, okuyunca çoğu zaman çalışamayan, çalışınca da çoğu zaman okuyamayan gençler...
Hani şu malum krizle birlikte, gelecekleri iyice ipotek altına alınan gençler.
Kameramız bir işçi gence odaklanıyor. Yüz binlercesinden sadece biri; ama öyküsü aynı. Kendisi, an itibariyle şanslıdır; çünkü her ne kadar, üç kuruş paraya sigortasız, 12-13 saat çalışıyor olsa da, kahve köşesinde umutlarını belki de cebindeki son parayla aldığı çayla yudumlayan ve ıstakaya dizdiği okey taşlarında içinde biriktirdiği öfkeyi unutmaya çalışan işsiz gençlerden biri değildir.
Şimdi bir lise öğrencisini görüyorsunuz. Olasılık, dersinde ve ÖSS’yi kazanma olasılığındaki para faktörünü hesaplamaya çalışıyor. Çözüm her an değişebilir; çünkü ÖSS her an değişebilir.
Bir sonraki dersin konusu oran ve orantı: Krizle birlikte ailesinden aldığı harçlıklar azalma eğilimi gösterirken, kantin fiyatları artma eğiliminde. Bu iki eğilim arasında mantıksal bir oran bulmaya çalışan liseli, doğal gaz paralarının ailesinden alınacağını unutmuşa benziyor...
Ya üniversiteli? Şanslı azınlık arasında. Kılıçdaroğlu açıklamış: İki kişilik odalı, duşlu tuvaletli yurtlar açacakmış. Nasıl mı? Boş ver canım nasıl olursa olsun. Ne de olsa 20 kişinin aynı odada kaldığı enteresan yerlerden iyi olsa gerek. Keşke bir de her öğrenciye ‘2 tekerlekli kanatlı araba’ da vaat etseydi. Malum, ulaşım can yakıyor.
İşte olay örgüsündeki kahramanlarımızdan birkaç kare. Biz gençler yazdıklarımızı iliklerimize
kadar her gün ve her gün yaşıyoruz. Yine de belirtelim: Meraklısı için yazdıklarımızın kasetini de çekeceğiz.
Bu ara delikanlı olmak moda ya. Soruyoruz. Var mı bu kaseti yayımlayacak delikanlı medya kuruluşu, bu haberi yapacak gazete?
Ya da biz gençlerin karşısına çıkıp sorularımızı, taleplerimizi yanıtlayabilecek ve bizimle tartışabilecek başkan adayı?
***
Hayat TV'de Genç Hayat yeniden yayına başladı. Bizim de kasedimiz var, bizim de anlatacak söyleyeceklerimiz var diyorsanız genchayat@hayattelevizyonu.com ya da genclik@evrensel.net adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
LÜTFİ USLUER

Evrensel'i Takip Et