25 Şubat 2009 00:00

Bir yıkım projesi 3

Başıbüyüklüler mahallelerindeki TOKİ inşaatının durdurulması için açtıkları 2 davayı da kazandı. Mahkeme kararını hiçe sayan TOKİ ve Maltepe Belediyesi ise kaçak inşaata devam ediyor.

Paylaş

Yoksullara ev yapma iddiası ile kurulan TOKİ 2004 yılında yasasında yapılan değişikliklerle arazi açma, bina yapma ve satma yetkisi kazanınca olanlar oldu. TOKİ artık yoksul halkın, emekçilerin, işçilerin bin bir emekle dişinden tırnağından artırarak yaptığı evlere göz koyuyor ve kentsel dönüşüm projesi kılıfı ile de bu evleri emekçilerin elinden alıyor.
TOKİ yerel yönetimlerin yetkisinde olan plan yapma yetkisini de devir alınca nereyi işaret ederse oraları birdenbire kentsel dönüşüm kapsamı içine dahil ediliyor. TOKİ neredeyse mahkeme kararlarının üzerinde. Hiçbir dava sonucu onu bağlamıyor ya da TOKİ’nin çaldığı minareye hükümet tarafından bir kılıf uyduruluyor ve çıkarılan yeni yasalarla eksik yanları tamamlanıyor.
TOKİ TEKEL HALİNE GELDİ
TOKİ bir yandan hükümet tarafından kendisine verilen bu avantajlarla inşaatçılıkta bir tekel haline gelirken bir yandan da sermayenin de bir talebi olan kent merkezlerini yoksul emekçilerden arındırma gibi bir işlevi de yerine getiriyor. İstanbul en güzel yerlerinde oturan emekçilerin elinden zorla evlerini alan TOKİ bu yetmiyormuş gibi İstanbul’un dışında yaptığı evlere de emekçileri oturmak zorunda bırakıyor. Üstelik ellerinden zorla evini aldığı emekçileri borçlandırarak.
DİRENİŞLE KARŞILAŞTI
Hükümetin desteğini ve devlet kaynaklarını arkasına alan TOKİ yoksul emekçilerin başına musallat oldu olmasına ama engel tanımaz taleplerinin önüne engel olabilecek bir şeyi halkın direnişini çok hafife almışa benziyor. Dosyamızda belirttiğimiz gibi 25 bin kişinin oturduğu semtlere gözünü dikmesi bunu gösteriyor. Aslında TOKİ devletin polisini ve jandarmasını arkasına alarak elini attığı her semtte bir direnişle karşılaştı. Başıbüyük’te, Dikmen Vadisi’nde, Tozkoparan’da vb. birçok yerde olduğu gibi. Üstelik tek tek direnen kentsel dönüşüm kapsamındaki semtlerin halkı artık ortak mücadele etmenin yollarını da arıyor. Kentsel dönüşüm mağdurları artık toplantılar yapıyor kendilerine eylem planları çıkarıyorlar.
BAŞIBÜYÜK DİRENİŞİ
Kentsel dönüşüme karşı mücadele veren semtlerden biri de Başıbüyük. Kentsel dönüşüm projesine karşı aylarca fiili mücadele verdi Başıbüyüklüler. Yıkımlara karşı direnişin en önünde olan Başıbüyüklü kadınları yerlerde sürükledi polis, herkesi dayaktan geçirdi ama Başıbüyüklüler yılmadı direnişe devam ettiler. Bir yandan fiili direnişi sürdüren Başıbüyüklüler, bir yandan da yasal yollardan da haklarını aradılar. Başıbüyüklüler bu mücadele sonucunda TOKİ’ye karşı açtıkları 2 yürütmeyi durdurma davasını da kazandı. İnşaatı durdurması gereken TOKi ve Maltepe Belediyesi ise aksine çalışmalarına hız verdi. Daha önce Başıbüyüklülerin yaşadığı evler için gecekondu diyerek yıkmak isteyen Maltepe Belediye’si kendi izni ile TOKİ’nin çok katlı gecekondu yapmasına izin veriyor. İnşaatın mühürlenmesini beklerken inşaatın hız kazanması şaşkınlığını yaşayan Başıbüyüklüler ise belediyeye tepki gösteriyor.
Durdurulması gereken inşaat daha da hızlandı
Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz Başıbüyük Çevreyi Güzelleştirme, Yaşatma ve Koruma Derneği Başkanı Adem Kaya ise, mahkeme kararını 400 kişi ile beraber Maltepe Belediyesi’ne götürdüklerini ancak belediyenin konu ile ilgili bir girişimde bulunmadığına dikkat çekti.
Kentsel Dönüşümle ilk olarak 1 Nisan 2006’ da tanıştıklarını ifade eden Adem Kaya, kentsel dönüşüm nedir diye araştırdıklarında yıkım, gözyaşı ve mağduriyetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Dönüşümün mağduriyeti karşısında evlerini ve kendilerini korumak için dernekleşen Başıbüyüklüler, dernekleşme sürecinde Maltepe Belediyesi’nin farklı yönlerden kendilerini engellemeye çalıştığını anlattı. Mahallelerinde hızla yükselen TOKİ inşaatını engellemek için defalarca polis ile karı karşıya kalan Başıbüyüklüler, ilk polis müdahalesine de 30 Ocak 2007’de maruz kaldı. “Bize vefa borcu olan belediye başkanımız buraya 1500 kişilik çevik kuvvet ekibini göndererek çocuklarımızı coplattı, biber gazına maruz bıraktı. 2007’deki seçimlere kadar buranın ihaleleri de iptal edildi ancak seçimlerden beş gün sonra buranın ihalesi yapıldı” diyen Kaya, sadece direniş yetmediğini hukuksal olarak da haklarını aramaları gerektiğini vurguladı.
Bu nedenle Başıbüyüklüler olarak yirmiye yakın dava açtıklarını söyleyen Kaya, belediyenin bazı mahalle sakinlerini davalarını geri çekmesi için korkuttuğunu iddia eti.
Kentsel Dönüşüme karşı mücadele ettikleri süre içinde 79 kişinin yaralandığını 52 kişinin de gözaltına alındığını ifade eden Adem Kaya, bu sürede yaşadığı strese dayanamayarak felç geçirerek yatalak kalanların bile olduğunu anlattı. Kentsel Dönüşüme karşı yürüttükleri mücadeleyi mahkeme salonlarına taşıyan Başıbüyüklüler, mahallede TOKİ inşaatının durdurulması için 2 yürütmeyi durdurma davası açtı. Açtıkları davayı kazanan Başıbüyüklüler, mahkeme kararını ise 400 kişiden oluşan bir kitleyle Maltepe Belediyesi’ne iletti.
TOKİ, KARARI HİÇE SAYIYOR
“Biz Maltepe Belediyesi’nin bu mahkeme karına uyarak inşaatı mühürleyeceğini zannediyorduk. Belediye tam tersini yaptı. İnşaatı biraz daha hızlandırdı. 12 saatlik çalışmayı 24 saate çıkardı” diyen Adem Kaya, belediyenin bir üst mahkemeye yaptığı itirazın da 24 Ocak 2008’de reddedildiğine dikkat çekti. Mühürlenmesi gereken inşaatın hala devam ettiğini dile getiren Kaya, belediye hakkında ‘hukuka aykırı davrandıkları’ gerekçesi ile suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Mahkeme kararını beklediklerini ifade eden Kaya, “Belediye benim evime kaçak, yıkacağız diyor. Peki benim binam kaçaksa. Şimdi onların yaptığı 14 katlık bina kaçak değil mi? En büyük gecekonduyu belediye yapmıyor mu? Hangi plan ve projeye göre sen bu binaları yaptın, hangi ruhsata göre bu binaları dikiyorsun” diye sordu. Maltepe Belediyesi’nin kafa karıştırarak kendisini kamuoyu önünde haklı çıkarmaya çalıştığını iddia eden Kaya, “Burada kaçak gecekondu, bina yok. Bunların hepsi Maltepe Belediyesi nezdinde elektriği, suyu ve doğal gazı alınmış şekilde yapılmış binalardır. Burada 1952 yılında yapılmış tapu tahsis belgeli binalar vardır. Dönüşüm bizim buraya uyacak kalıplarda değildir. Belediye boş bir arazi bulsun orada dönüşümü uygulasın. Biz halimizden memnunuz” dedi.
BİTTİ

Hazırlayan: Eylem Lodos
ÖNCEKİ HABER

Daha neyi bekliyorsunuz?

SONRAKİ HABER

GÖZLEMEVİ

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa