24 Şubat 2009 00:00
atv-Sabah grevi emekçiler için neden önemlidir?
Elbette ki işçilerin ve emekçilerin haklarını korumak ve geliştirmek için yaptığı her eylem, direniş ya da grev, yalnızca bu eylem, direniş ya da grevi gerçekleştirenler için değil, tüm emekçiler için de önemlidir.
Elbette ki işçilerin ve emekçilerin haklarını korumak ve geliştirmek için yaptığı her eylem, direniş ya da grev, yalnızca bu eylem, direniş ya da grevi gerçekleştirenler için değil, tüm emekçiler için de önemlidir. Başarıya ulaşan, kazanımla sonuçlanan ya da işçilerin, emekçilerin derlenip toplanmasına, örgütlülüğünü güçlendirmesine vesile olan tüm etkinlikler, son kertede sınıflar mücadelesinde emekçi sınıfların hanesine yazılır. Ancak bazı etkinlikler, hem niteliği hem de dönemsel özellikleri nedeniyle daha da önem kazanabilir. Turkuvaz Grubuna bağlı işyerlerinde (atv-Sabah...) Türkiye Gazeteciler Sendikasının başlattığı grev de kanımızca bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Bu tezimizi iki temel saptama ile destekleyelim. Birincisi, Türkiye Gazeteciler Sendikasının Turkuvaz Grubuna bağlı işyerlerinde örgütlenmeyi ve yetki almayı başarması, kendi başına büyük öneme sahiptir. Zira basında, son 20-25 yılda büyük medya patronları eliyle yürütülen ve büyük ölçüde başarıya ulaşan sendikasızlaştırma operasyonu ibret vericidir. Gazeteci-yazar Atilla Özseverin, bu süreci ve bu sürecin nasıl tersine çevrilebileceğini ele alan kitabının adı, bugün itibariyle basın emekçilerinin durumunu gözler önüne sermektedir: Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci
Türkiyede basın, sayıları 5 ile 7 arasında değişen, dikey, yatay ve çapraz entegrasyonunu tamamlamış, büyük medya grupları tarafından parsellenmiştir. Bu medya gruplarında çalışan tüm basın emekçileri sendikasızlaştırıldığı gibi sendikal örgütlenmenin yeniden gerçekleştirilmesinin önü de büyük ölçüde kapatılmıştır. Her iki gazeteciden birinin sigortasız çalıştırıldığı, basın emekçilerinin çok büyük çoğunluğunun sendikasız olduğu, iş güvencesinin yerlerde süründüğü, ağır çalışma koşulları ve hak ihlallerinin hakim olduğu medya ortamında, büyük bir medya grubunda yeniden sendikalaşmanın başarılması umut vericidir. Bütün bu nedenlerden ötürü, atv-Sabah grevinin başarıya ulaşması ve sendikal örgütlülüğün korunması, basın emekçilerinin tümünün makus talihinin değişebilmesi için olanak yaratmaktadır. Dahası, işçi sınıfının örgütlülüğünü koruması ve geliştirmesi mücadelesinde, atv-Sabah grevi önemli bir dönemeçtir. Bu grevin zaferle sonuçlanması, yalnızca basın emekçileri için değil tüm işçiler ve emekçiler için önemli bir kazanım olacaktır.
İkincisi, grevi kırmak ve örgütlülüğü dağıtmak için işverenin pervasızca saldırdığı ve bu saldırının tüm ülkenin gözü önündeki bir medya kuruluşunda gerçekleştiği göz önüne alındığında, atv-Sabah grevinin başarıya ulaşmasının önemi daha açık seçik görülmektedir. Sendikalaşmanın engellenmesi ve grev kırıcılığı, hemen hemen her sektörde yaşanmakta ve patronlar, hak-hukuk tanımaksızın arsızca hareket etmektedir. atv-Sabah grevi de buna istisna oluşturmamaktadır. Ancak, atv-Sabah grevinin öznel durumu, sektörün ve üretilen hizmetin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Tüm kamuoyunun gözü önünde olan bir medya kurumunda, patronun ağır hukuk ihlallerine başvurabilmesi ve pervasızca saldırabilmesi, son derece dikkat çekicidir. atv-Sabah patronunun bu tutumu, diğer sermayedarları cesaretlendiren, işçileri ve emekçileri sindiren bir niteliktedir. Herhangi bir işletmede çalışan bir işçi, atv-Sabah patronunun tutumuna bakıp, Burada bile böyle oluyorsa, bizde kim bilir neler olur diyebilir. Bir anlamda, sermaye sınıfı, işçi sınıfına atv-Sabah örgütlenmesi ve grevi üzerinden gözdağı vermeye çalışmaktadır. Tam da bu nedenle, atv-Sabah grevinin başarıya ulaşması ve örgütlülüğün muhafaza edilmesi, diğer emekçi kesimler için de bir moral kaynağı olacaktır. Emekçiler, atv-Sabahtaki sınıf kardeşleri ile güzel bir sınıf dayanışması örneği sergileyerek, grevin başarıya ulaşmasına katkı sundukları takdirde, sermaye sınıfına da güçlü bir yanıt vermiş olacaktır. Dahası, basın emekçilerinin örgütlü olması, basın özgürlüğü ve iletişim hakkının geliştirilmesi için de önemlidir. atv-Sabah grevi üzerinden gerçekleştirilecek sınıf dayanışması, basın emekçileri ile diğer emekçi kesimler arasındaki bağları kuvvetlendirdiği ölçüde, emekçilerin medyaya müdahalesinin olanakları genişleyecektir.
atv-Sabah patronu, sendikasızlaştırma ve grev kırıcılığı girişimlerinde bulunurken, ürünlerinin işçi ve emekçiler tarafından boykot edilebileceği ihtimalini dikkate almamıştır. atv-Sabah patronuna ve sermaye sınıfına güzel bir ders vermenin tam sırasıdır. Sendikalar, meslek örgütleri, emekten yana siyasi çevreler, güçlü bir boykot örgütledikleri takdirde Sabahın tirajı ve atvnin reytingi ciddi oranda düşecek, atv-Sabah patronu er ya da geç bu tutumundan vazgeçmek zorunda kalacak ve geri adım atacaktır. atv-Sabah binalarının önü kitlesel destek ziyaretleri ve dayanışma eylemlerine şahit olduğu ölçüde, atv-Sabah patronu daha da köşeye sıkışacaktır.
Sınıf dayanışmasının nelere kadir olduğunu göstermenin tam zamanıdır!
ONUR BAKIR Liman-İş Sendikası Uzmanı